Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
sol 1 reklam sol 2 reklam sol 3 reklam
sag 1 reklam sag 2 reklam sag 3 reklam
Ünal Cankurt
Ünal Cankurt

Bu Tepki Bir “Çöp Tesisine Değil”, Yanlışa Karşı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kandıra’da yapmayı planladığı çöp tesisine Bakanlık tarafından “ÇED olumlu” kararı verildi.
Bir Kandıra sevdalısı olarak yıllardır söylediğim bir şey var: Kandıra’da yükselen bu itiraz bir inat, bir karşıtlık değil; memleket kaygısıdır.

Kimse Kandıra halkının “çöp tesisi istemiyoruz” dediğini söylemesin. Kandıralılar bir cümleden fazlasını kurmadı:

“Bu tesis yanlış yere yapılmak isteniyor.”

Çünkü konuştuğumuz bölge; su kaynaklarının bulunduğu, tarımın devam ettiği, gıda OSB’nin yer aldığı, İzmit–Kandıra arasında stratejik bir kuşak.
İlçesini seven herkesin aklına gelen soru aynıydı:

“Böylesine hassas bir alan, neden böylesine ağır bir yükün adresi olsun?”

Bizim talebimiz başından beri açıktı:
Tarım ve su kaynaklarına zarar vermeyen, yerleşim yerlerinden uzak, bilimsel olarak uygun bir alternatif alan belirlenmesi.
Mevcut yerin uygun olmadığı, raporlarla, uzman görüşleriyle, hatta yerel hafızanın tecrübeleriyle ortaya konuldu.

Sesimizi sokakta söyledik, meydanda söyledik, Ankara yolunda söyledik. Ama…

Ne geniş bir istişare masası kuruldu, ne halkın görüşü alınmak istendi, ne de alternatif bir çalışmaya kapı aralandı.
Süreç ilerledi, ancak Kandıra’nın hassasiyeti yol kenarında bırakıldı.

Oysa bu mesele, Kandıra’nın yarınını şekillendirecek kadar ciddi bir meseledir.
Ve bu ilçenin tabelasında bugün “50 bin” yazıyor olabilir; fakat Türkiye’nin dört bir yanında yaşayan 300 bini aşkın Kandıralının memleket bilinci, parmak izi gibi nettir.

Kandıralılar yıllardır aynı cümleyi kuruyor:

“Biz tesise değil, yanlış yere yapılmasına karşıyız.”

Bu kadar makul bir sesin duyulmamış olması elbette üzücü.
Kandıra’nın sesini önemseyen, “Durun, gelin birlikte bakalım” diyen bir yaklaşım ne yazık ki görülmedi.

Bu mesele bir parti meselesi değil.
Bu, Kandıra’nın doğası, suyu, toprağı ve geleceği meselesi.

Kandıra halkı devlete saygılıdır, şehir yönetimine saygılıdır.
Ama memleketine duyduğu sevgi, her saygının önünde durur.
Çünkü Kandıra’da mesele memleketse, söz kendiliğinden büyür.

Bugün halk hâlâ sağduyulu bir adım bekliyor.
Hâlâ “Bu süreç yeniden değerlendirilebilir” umudunu koruyor.

Ancak şunu da kimse göz ardı etmesin:
Bu kadar güçlü bir toplumsal itiraz görmezden gelinirse, Kandıra’nın tepkisi elbette bir gün sandığa yansıyacaktır.

Bu bir tehdit değil; demokrasinin doğal akışıdır.
Halk, sesinin duyulmadığı yerde sesini sandıkta duyurur.

Kandıra, unutulduğunda değil,
değer verilmediğinde konuşur.
Ve Kandıra konuştuğunda, sesi sadece bir ilçenin değil, bir memleketin sesi olur.

Son söz mü?
Kandıra hâlâ sağduyulu bir çözüm bekliyor.
Kandıra’nın talebi nettir, sesi temizdir. Bu sesi kimse görmezden gelmesin; zira memleket için atılan her adım, halkla birlikte değer kazanır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER