Siyaset, yalnızca Ankara’da ya da büyük şehirlerde yapılan bir iş değil. Gerçek siyaseti görmek istiyorsanız, Kandıra sokaklarına, köylerine ve mahallelerine bakmanız yeterli. Son dönemde ilçemizde yaşananları yakından takip ettiğimde, siyaset ve halkın birbirine bu kadar yakın olduğu başka bir örnek bulmak zor. Kandıra’da siyaset artık masa başında değil, halkın içinde, yaşamın tam merkezinde yürütülüyor.
Kandıra’da siyasi sahayı yakından izlerken, gözlemlerimi her zaman halkın penceresinden değerlendirme fırsatı buluyorum. Son dönemde özellikle Anahtar Partisi İlçe Teşkilatının aktifliği dikkat çekiyor. İlçe Başkanı Hakan Akbaş ve ekibi, neredeyse her gün farklı bir programda vatandaşlarla bir araya gelerek siyaseti masa başından çıkarıp sahaya taşıyor.
Mahalle ziyaretlerinden düğün ve cenazelere, özel günlerden sosyal etkinliklere kadar süren bu yoğun tempo, sadece görünürlük sağlamakla kalmıyor; halkın taleplerini doğrudan dinleme ve çözüm arayışına girme anlamına geliyor. Bu, siyasette eksik kalan bir boyutu tamamlıyor. Halk, siyasetin yalnızca propaganda değil, günlük yaşamın içinde var olduğunu görmek istiyor ve Anahtar Partisi bunu sahada gösteriyor.
Bir gazeteci olarak net gözlemim şu: Siyaset sadece seçim günü sandıkta yapılmaz; yılın 365 günü sürmelidir. Halkın sorunlarını anlamayan, onların yanında görünmeyen bir siyaset kısa sürede etkisini kaybeder. Bu açıdan Anahtar Partisi’nin saha çalışmaları, yalnızca politik hedeflerini desteklemekle kalmıyor; Kandıra halkının sesi olma iddiasını da güçlendiriyor.
Halk açısından bakıldığında ise aktif saha çalışması, siyasete katılım hissini artırıyor. İnsanlar, kendilerini dinleyen, sorunlarını önemseyen ve toplumla iç içe olan bir teşkilat gördüğünde siyasete güven duyuyor. Kandıra’da sahadaki bu dinamizm, sadece partinin değil, ilçenin demokratik kültürünün de canlı olduğunun göstergesi.
Elbette, sahadaki başarı sadece ilçe teşkilatıyla sınırlı değil. Genel başkanın vizyonu, il teşkilatının koordinasyonu ve ilçe yönetiminin sahadaki özverili çalışmaları, halkın beklentileriyle buluştuğunda siyasetin etkisi daha da artıyor. Kandıra halkı, ihtiyaçlarını ve taleplerini gördüğü, sözünü duyurduğu bir yapıyı görmek istiyor; işte tam da bu noktada, teşkilatlar halkla birlikte hareket ederek demokratik katılımı güçlendiriyor.
Özetle, siyasetin kalbi Kandıra’da sahada atıyor. Vatandaş ve siyasetçi arasındaki mesafe kısalıyor; demokrasi artık sadece bir oy kullanma eylemi olmaktan çıkıp, günlük yaşamın bir parçası hâline geliyor. Önümüzdeki süreç, saha çalışmalarının hem siyasi hem de toplumsal etkilerini net şekilde gösterecek. Ama bir gerçek var ki: Kandıra’da siyaset, halkla birlikte yürütülüyor; halkın sesi, genel başkanın vizyonu ve teşkilatın özverili çalışmalarıyla şekilleniyor.




ANAHTAR PARTİYE DESTEĞİN ARTMASI İÇİN ,ANAHTAR PARTİNİN KANDIRALILARIN ÇÖP FABRİKASI SORUNUNU ÜST DÜZEY YÖNETİCİERLE GÖRÜŞÜP BU SORUNUN ÇÖZÜMÜ YÖNÜNDE ÇABA SARFETMELERİDİR.