Kandıra, sadece doğal güzellikleriyle değil; sofralara kattığı yöresel tatlarla da öne çıkıyor. Bunların başında ise katı kıvamı ve benzersiz aromasıyla meşhur Kandıra Yoğurdu geliyor. Kandıra Kaymakamlığı’nın girişimleriyle bu eşsiz lezzet, 24 Nisan 2005 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak tescil edildi ve Kandıra Yoğurdu coğrafi işaretle koruma altına alındı.
Manda Sütü Lezzetin Anahtarı
Kandıra Yoğurdu’nu diğer yoğurtlardan ayıran en önemli özellik, manda sütüyle hazırlanması. Yoğurdun üretiminde yüzde 50 manda sütü, yüzde 50 inek sütü kullanılıyor. Bu özel karışım, yoğurda hem kıvam hem de yoğun bir lezzet kazandırıyor. Uzman üreticilere göre, yoğurt yapım süreci büyük bir özen gerektiriyor. Süt karışımı, önce ateşte 10–15 dakika kaynatılıyor, ardından bakraçlara konularak yaklaşık 1 saat 20 dakika soğumaya bırakılıyor. Ardından doğal maya ekleniyor ve yoğurdun katılaşma süreci 8 ila 10 saat arasında tamamlanıyor.
Doğal Fermantasyonun Ardından Soğutma
Katılaşan yoğurtlar daha sonra buzdolabına alınarak 12 saat dinlendiriliyor. Bu aşamada yoğurt tam kıvamına ulaşıyor. İşte bu sabırlı ve doğal üretim süreci sayesinde Kandıra Yoğurdu, sofralara benzersiz bir lezzet olarak ulaşıyor.
Fiyatlarda Güncelleme
Yörede yoğun talep gören Kandıra Yoğurdu’nun fiyatlarında da son dönemde artış yaşandı.
Tamamen manda sütünden yapılan yoğurdun bir bakracı 250 liradan 275 liraya yükselirken, inek ve manda sütü karışımıyla hazırlanan yoğurdun bakracı 200 liradan 225 liraya çıktı.
Kandıra’nın Gururu: Gelenekten Geleceğe
Kandıra halkı için sadece bir süt ürünü değil, bir kültürel miras olan yoğurt, hem bölge ekonomisine katkı sağlıyor hem de geleneksel üretim kültürünü yaşatıyor. Nesilden nesile aktarılan bu lezzet, Kandıra’nın adıyla özdeşleşmiş durumda.


