Ramazan Ayı’nın bereket ve mağfiret ayı olduğunu ifade eden Kara, “Günler, haftalar, aylar ve yıllar göz açıp kapayana kadar hızla geçerken, aslında ömürlerimiz bitip tükeniyor ve her geçen gün ahiret kapısına biraz daha yaklaşıyoruz. Kıyamet gününün sıkıntıları, beyinleri kaynatacak derecedeki müthiş sıcaklığı ve insanların mahşer yerindeki canhıraş feryatları, korkuları yanında şu günlerde yaşadığımız bunaltıcı sıcakların ne hükmü olabilir. Tevazu sahibi ve alçak gönüllü olun Ama Allah (c.c.) biz aciz ve nazik yaratılışlı kullarına karşı o kadar merhametli ki, adeta “ey kullarım, bakın bu güneşi yaratan Allah olarak ben dilesem bu güneşi size az bir şey yaklaştırsam yanarsınız; az bir şey uzaklaştırsam donarsınız. Bütün güç ve kudret benim elimdedir. Her şeyin yegane sahibi ve idarecisi benim. Sakın ola ki, şeytan gibi kibre ve gurura kapılıp ta kendinizde bir benlik görmeyin ve hiç kimseye karşı üstünlük taslamayın. Tevazu sahibi ve alçak gönüllü olun. Ululuk ancak bana aittir. Öyleyse yalnız bana kulluk ve ibadet edin. Ancak benden isteyin, bana sığının, tevbe istiğfar edin. ‘Ölümü unutmayın’ Namazlarınızı dosdoğru kılarak ve sabırla bana yönelin ve benden taleplerinizi isteyin. Sakın beni unutmayın, ahreti, ölümü hesabı unutmayın ve planınızı iyi yapın. Yarın pişman olacağınız ve hesabını veremeyeceğiniz şeyleri yapmayın ve söylemeyin. Sizi bir damla sudan yarattım. Size can verdim ve yine bana döndürüleceksiniz. O halde sizin için önemli birer fırsat olarak yarattığım üç ayları ve özellikle de “başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem azabından kurtuluş” olarak tavsif edilen Ramazan-ı Şerif ayını iyi değerlendirin. ‘Önce bir tevbe istiğfar edin’ Hem maddi hem de manevi yönden pek çok hayırlara, bereketlere, sıhhate, güzelliklere sahip olursunuz ve Allah’ın rızasını kazanma şansına sahip olur, dünya ve ahret saadetine nail olursunuz. İki cihanda da mutlu ve huzurlu olursunuz. Zaten istediğinizde bu değil mi? Yani insan ne ister? Mutlu olmak, huzurlu olmak ve ahrette de cennet-i cemalullahla müşerref olmak öyle değil mi? İşte şu mübarek Ramazan ayı bunun için bulunmaz bir fırsat. O halde ne duruyorsunuz haydi bana koşun ! Rahmetime koşun, Cennetime koşun!. Bana kulluk edin ki dünyanız da ahretiniz de cennet olsun. Öncelikle güzelce bir tevbe istiğfar edin. Günahlarınızı bana itiraf edip af dileyin. Gözyaşı dökün pişmanlık duyun. Bir daha günahlara ve hatalara düşmemeye, kul haklarına (gıybet, dedikodu, malını gasp, iftira, yalan, darp, vs.) elinizden geldiğince gayret edin. Velhasıl size büyük bir fırsat olarak sunduğum Ramazan-ı Şerifi en karlı şekilde değerlendirin.” demiş oluyor. ‘Ramazan Ayına hazırlık yapalım’ O halde değerli okuyucular, şu dünyanın hengamesi içinde sonu gelmeyen bir koşuşturmacayla geçen ömrümüzün nereye doğru aktığını, şu ana kadar Allah için ne kadar kulluk yapabildiğimizi ve bundan sonra geride kalan ömrümüzü en iyi şekilde Allah yolunda nasıl değerlendirebileceğimizi iyice hesap edip, yaklaşan mübarek Ramazan ayına hazırlık yapalım. O çok kıymetli ayı en güzel şekilde değerlendirmeyi Cenab-ı Hak cümlemize nasip eylesin.” İfadelerine yer verdi.