Kandıranın Akçaova Mahallesinde Sungurlu Barajı için yapılması planlanan ÇED toplantısını mahalle halkı eylem yaparak engelledi.
Kandıranın çok sayıda köyünün sular altında kalmasına neden olacak Sungurlu Barajına tepki gösteren Akçaova mahalle halkı, ÇED toplantısını yaptırmadı. Akçaova köy kahvehanesinde yapılması planlanan toplantı öncesi eylem yapan vatandaşlar, köy merkezinden sloganlar eşliğinde yürüyerek toplantının yapılmasına izin vermedi. CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet de vatandaşların yanında yer alarak eyleme destek verdi. ÇED toplantının ikincisi önümüzdeki günlerde yapılacak. O toplantı da yaptırılmazsa, üçüncü toplantı yapılmadan konu Anayasa Mahkemesine taşınacak. TARİHİ YIKIM PROJESİ Teksen-Akçaova Hattı Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; "Yaklaşık 60 yıldır oldu olacak, plandı planlanacak, şunu yaparsın bunu yapamazsın denilerek İstanbulun İSKİsi bölgemize, Kocaelinin bir bölümüne daha musallat olmuş, halkın çilesine dönüşmüştür. Bugün itibarı ile 700 yıllık topraklarımızdan sürgün anlamına gelen bu tarihi yıkım projesi ÇED toplantıları süreci ile fiilen başlamıştır. UMUTSUZLUĞUN ADI 2040 yılına kadar İstanbulda 2 milyon insanının su ihtiyacını karşılayacağını vaat eden bu proje, bizler için umutsuzluğun, geri dönülmez bir yok oluşun adıdır. Her geçen gün artan nüfusu, yok edilen yer üstü ve yer altı kaynakları ile İstanbul bölgemiz için tüm Marmarayı tehdit eder boyutlara gelmiştir. TOPRAKLAR ÖKSÜZ KALACAK Bölgenin 2 sulama göleti ile beslenen 1. sınıf sulu tarım alanları bu proje ile yok edilecektir. 700 yıldır birlikte yaşayan bu insanlar birbirlerinden ayrılacak, topraklar öksüz kalacaktır. İçinde bin bir canlı çeşidini bulunduran, onlarca doğal mantar türünü barındıran Teksen Ormanları, Aladağ ve kökleri nasır kokan güzelim fındık bahçeleri telef olacaktır. Yani bir yaşam ortadan kalkacak, ekosistem değişecek, bölgenin tüm sosyal, kültürel, ekonomik varlığı yok edilecektir. TARIM VE HAYVANCILIĞIN SONU GELECEK Bu bölge verimli tarım alanlarının yanı sıra yılda yaklaşık 5 bin ton orman ürününün, 2 bin ton fındığın, 5 bin ton sütün, 10 bin ton beyaz etin ve 60 ton doğal mantarın üretimi ile yıllık 50 milyon TLye yakın üretime sahiptir. Ülkemiz her geçen gün tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlı hale gelirken bölgemizdeki üretim örnek teşkil etmektedir ve desteklenmelidir. Fakat bu proje bölgemizde yürütülecek ve tarım ve hayvancılık faaliyetinin sonunu getirecektir. SUNGURLU BARAJINI YAPTIRMAYACAĞIZ Her ne olursa olsun, kim ne derse desin bizler Sungurlu Barajını istemiyoruz. Bugün bilimsellikten uzak ve hiçbir ciddi araştırmaya dayanmayan, kopyala-yapıştır yöntemi ile hazırlanan bu projenin göstermelik ÇED toplantısını nasıl yaptırmadıysak bu barajı da yaptırmayacağız. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için, bölgemizin tüm canlı ve cansız varlıkları için, tarım alanlarımız, ormanlarımız, fındık bahçelerimiz için, geleceğimiz için bu projeyi durdurmak ve yaşam hakkımıza sahip çıkmak zorundayız. Atalarımızın torunlarımıza emanet kaydıyla bize verdiği bu toprakları ve bu tarihi asla terk etmeyeceğiz.