Asgari ücrete ikinci zam yapılıp yapılmayacağına yönelik tartışmalar sürerken, Kabine Toplantısı'nın ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan milyonları heyecanlandıran sözler geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Dar gelirli insanların alım güçlerindeki düşüşün farkında olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuz ayında yapılacak düzenleme ile alım gücünün biraz daha iyileştirileceğini söyledi.
Erdoğan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Ücretlerde yaptığımız artışlarla alım gücündeki gerilemeyi telafi etmeye çalışıyoruz. Temmuz ayında yapılacak enflasyon farkı artışları ve diğer düzenlemelerle dar gelirlilerin alım gücünü biraz daha iyileştireceğiz. Sadece geçtiğimiz ay milletimizin farklı kesimlerine sağladığımız destek tutarın 5,3 milyar liradır. Elektrik tüketim desteği için geçtiğimiz sene 2,5 milyon aileye kaynak teslim ettik.
"YATIRIMLARIN MEYVELERİNİ TOPLAMA VAKTİ"
Ekonomi programımızın merkezinde istihdamı korumak ve geliştirmek vardır. Üretim tarafında oldukça iyi bir yerdeyiz. Ülkemizi tüm alanlarla Cumhuriyet tarihinin en üst seviyesine çıkartmak için yaptığımız yatırımların meyvelerini toplama vaktidir."
"FIRSATÇILIKTAN KAYNAKLANAN FİYAT ARTIŞLARI AHLAK MESELESİDİR"
Enerji fiyatlarında 10 kata varan artışlar, ürün maliyetlerinde ciddi artışlara yol açıyor. Bununla birlikte bazı ürünlerdeki artışlar, ne enerji, ne döviz kuruyla izah edilecek seviyelerdedir. Açgözlülükten, fırsatçılıktan kaynaklanan fiyat artışları hukuk değil, ahlak meselesidir.
" TÜRKİYE'Yİ YÖNLENDİRME DEVRİ BİTMİŞTİR"
Denetimleri sıkılaştırdık. Stokçuluk ve fiyatları etkilemeyle ilgili cezaları da yeniden düzenliyoruz. Ayrıca üretim maliyetlerini dengeleyerek fiyatları istikrara kavuşturmak üzere hazırlıklar yapıyoruz. Sabırla, azimle, inançla yürüdüğümüz bu yolun sonu, ülkemizin refahına, milletimizin huzuruna çıkmaktadır. Yeter ki kendimize güvenerek umudumuzu canlı tutarak hedeflerimizi büyüterek daha çok çalışalım, daha çok üretelim. İşte o zaman aydınlık bir geleceğin bizi beklediğini göreceğiz. Siyasetteki 40 yılı aşkın tecrübemize, ülke yönetimindeki 30 yıla yaklaşan yönetimimize güveniyoruz. Yalanlarla, iftiralarla dışarıdan yazılmış senaryolarla Türkiye'yi yönlendirme devri artık bitmiştir.