Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen 2. Yerel Yönetimler ve Tarım Çalıştayı, 30 büyükşehir belediyesini ortak hedef ve projeler için bir araya getirdi
Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği (Agricities) tarafından, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde 30 Büyükşehir Belediyesinin katılımıyla düzenlenen “2. Yerel Yönetimler ve Tarım Çalıştayı” bugün Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin katılımıyla Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
YOĞUN KATILIMLI ÇALIŞTAY
3 gün sürecek olan Tarım Çalıştayının açılışına Bakan Vahit Kirişçi’nin yanı sıra Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz ve Eşi Selda Yavuz, Kamerun Tarım ve Tarımsal Kalkınma Delege Bakanı Clementine Antoinette Ananga Messina, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ve eşi Figen Büyükakın, Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılınç, Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, İlçe Belediye Başkanları, AKP İl Başkanı Mehmet Ellibeş, MHP İl Başkanı Yunus Emre Kurt, Daire Müdürleri, Muhtarlar ve çiftçiler katıldı.
BÜYÜKAKIN: GIDA GÜVENLİĞİ KONUSU KARŞIMIZA ÇIKTI
Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Genel Sekreteri Mücahit Sami Küçüktığlı’nın moderatörlüğünü yaptığı programda ilk olarak konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Gıda güvenliği konusu özellikle son dönemde giderek artan bir şekilde insanlığın farkına vardığı büyük bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Dikkat çeken hususlar da daha çok dillendirilmeye başlandı. Zaman geçtikçe bunun birkaç eksantrik akademisyenin kaygısından olmadığı önemli bir sorun olduğu farkına varıldı. Bölgesel çatışmalarla birlikte gıda arz sorunlarıyla ilgili sıkıntıları yaşamaya başladığımızda gerçekten büyük bir problem var demeye başladık.
“828 MİLYON İNSAN YATAKLARINA AÇ GİDİYOR”
Son dönemde Ukrayna-Rusya savaşında da yaşadığımız sıkıntılar sonrası bu böyle gitmez dedik. Bugün dünya genelinde 828 milyon insan gece yataklarına aç gidiyor. Dünya gıda forumunun istatistikleri bunlar. Herhangi birinin söylediği bir şey değil. Gıda güvenliği olmayan insan sayısı 2019’da 135 milyonken bugün 345 milyona ulaştı. Yapılan araştırmalarla birlikte hepsi ciddi tehdit olarak karşımıza çıkıyor. İklim değişikliklerinin tarımsal verimliği son 60 yılda yüzde 21 düşürdü. Her 1 derce ısınmada ise bazı tahminlerde yüzde 3 bazı tahminlerde yüzde 10 olacağı söyleniliyor. Konuşmayı bırakıp üretim yapmalıyız.
“GIDA GÜVENLİĞİ EN ÇOK KIZ ÇOCUKLARINI ETKİLİYOR”
30 tane büyükşehir belediyesi, il belediyeleri, ilçe belediyeleri hali hazırda tarımla ilgili yapmış olduğu çalışmaları burada anlatacak ve herkes birbiriyle deneyimlerini paylaşacak. Bu toplantıyı reklam yapak için organize etmedik. Dünya gerçek bir gıda güvenliği tehdidi altında. Küresel ısınma, bölgesel çatışma, pandemi ve benzeri vakaları tehdidi var bütün bunların karışışında bir şeyler yaparak hareke geçmek gerekiyor. Pandemi ile birlikte fark ettik ki biz iki şey yapmalıyız. Biz yeniden düşünmeliyiz. Yeryüzünde üretim ve tüketim biçimimiz sürdürülebilir değil; eylem safhasında yeterli ilerleme kaydedemiyoruz. Gıda güvenliğinin en çok kız çocuklarını etkilediğini biliyoruz. Bu ve buna benzer çok fazla başlık var. Ben bu konuda üzerime düşen her şeyi ve daha fazlasını yapmaya hazırım. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
ALTAY:ORTAK HEDEFİMİZ GÜVENLİ GIDA
Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay konuşmasında, “İnsanlar binlerce yıldır tohumu toprakla buluşturuyor. Tarımsal üretim hala ilk günkü gibi insanlar için önemini koruyor. Bizler tüm insanları doğrudan etkileyecek bir sorumluluk yüklendik. Birlik ve beraberlik duygusuyla hareket ederek ortak hedefimiz olan güvenli gıda, temiz çevre, için tüm şehirlerimizle birlikte çalışmaya kararlıyız. Paylaşma duygusunun ne yazık ki giderek azaldığı dünyamızda güvenli gıdanın tüm ülke dünyaları arasında yer alması da mücadelemiz arasında.
“YENİ BİR PENCERE AÇACAK”
Türkiye son yıllarda tarımda da ciddi adımlar attı. Onlarca farklı ürün üretiminin en başındayız. Yeni tarım orman ve hayvancılık modeline dair dikkat çeken bir husus daha var. Kent tarımı. Bizler yapmış olduğumuz iyi uygulamaları paylaşmak için bugün buradayız. Kocaeli’de yapmış olduğumuz bu çalışmaları sorasında çıkacak sonuçlar yeni pencere oluşturacaktır” şeklinde konuştu.
YAVUZ:TARIM ALANLARIMIZI KORUMALIYIZ
Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, “İlimiz bilim, sanayi, teknoloji şehrinin yanı sıra innovasyon ve bilişim kentidir. Tarımda da önemli potansiyele sahibiz. Tarımda 5’inci sıradayız ancak bir çok ilden daha öndeyiz. Siber güvenlik, gıda arz güvenliği, biogüvenlik konuları önümüzdeki dönemlerde tartışılacak en önemli konulardan bir tanesi. Türkiye’de bu konuda ciddi çalışmalar gerçekleştiriyor. Bu alanları ıskalarsak daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Pandemi ile beraber apartmanda sıkılanlar çevre illerden araziler almaya başladı. Bu sebepten kaynaklı da tarım alanlarımız tehtid altında. Bu konuda tarım alanlarımızı korumalıyız. Kocaeli’mizde de, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımızın öncülüğünde tarım alanında önemli atılımlar gerçekleştiriliyor. Umuyorum ki bu çalıştay hepimize faydalı olur” ifadelerini kullandı.
KİRİŞÇİ: GIDA MİLLİYETÇİLİĞİ BAŞLADI
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, “Bu tür etkinlikler bizim çok özlemini duyduğumuz önemli etkinlikler. Merkezi idarelerin almış olduğu karaların yerelle de bütünleşmesi son derece öneli. Aksi takdirde yerelin bunu sahiplenmemesi durumunda en ideal dediğimiz konular bile havada kalabilir. Bu konuda bütün emeği geçelere şükranlarımı sunuyorum. Tarım stratejik bir sektör. Bu sebepten kaynaklı gıda bizim vazgeçilmezimiz. Bulunurluğu sağlamak zorundayız. Bunun da iki yolu var ya üreteceğiz ya üretenlerden alacağız. Ama dünya öyle dönemden geçiyor ki gıda milliyetçiliği diye bir durum çıktı ortaya. Ülkeler kapılarını kapattı. Bizim de bunu ciddiye alarak kendimize üretmemiz gerekiyor. 2002 yılından beri zamanında ve yerinde adımlar atıldı. Burada ülke eğer hukuk devletiyse mevzuat esastır. Rastlantısal gelişmeden söz edebiliriz.
“NÜFUS 65 MİLYONDAN 85 MİLYONA ÇIKTI”
Bu ülke herkesin bildiği bir tarım ülkesi olmasına rağmen tarım kanunu yoktu. Tarım kanunu olmayan bir ülkede tarımın gelişmesinden nasıl bahsedebilirsiniz. Islahçı hakları kanunu, tohumculuk kanunu, tarım sigortası var artık. Lisanslı depoculuk var artık. Mevzuat çok önemli ve bu mevzuatların hepsi Türkiye’de var 12 temel kanunu çıkarttık. Eksiğimiz elbette ki var ama onları toparlayacak gücümüz de var. Bizim bir üretim yaparken kendimizi ortaya koyarak bizim neyimiz var, neyimiz yok neyi ne kadar üretmeliyiz sormalıyız. Biz iktidara geldiğimizde 65 nüfus vardı bugün 85 nüfus var. Tarımıyla bize örnek gösterilen ülkelerden çok yukarda nüfus sayımız.
“HEDEFİMİZ 85 MİLYON TURİST”
Sofralar eski sofralar değil. Ürün çeşitliliğimiz var artık. Bizim ülkemizi ziyaret eden turist sayımız da arttı. 50 milyon turist var şu anda. Bizim hedefimiz 85 milyon. Bunu yaparken topraklarımızı korumamız gerekiyor. En ufak bir zafiyette bulunmamız söz konusu olamaz.
“SUYU VE ARAZİYİ İKTİSATLI KULLANACAĞIZ”
İstanbul’a Türkiye’de yetişen meyve ve sebzeni yüzde 25’i gidiyor. 270 bin kamyon gidiyor. 110 bin ton karbondioksit salıyoruz. Kent tarımı yapacağız işte suyu düştüğü yerde doyuracağız. Kocaeli tarım arazileri büyüklüğü konusunda Türkiye’de 75’inci sırada. Tıbbi ve aromatik bitki başımızın tacı. Biz bunları taban arazide yetiştirmeyeceğiz. Bu konularda yerel yönetimler olarak hassas olacağız. Suyu kesinlikle iktisatlı kullanmalıyız. Kent tarımında stratejik davranmak çok önemli.
“KÖYLERİN YAŞAM MERKEZLERİ OLMALI”
Kentlerin etrafında varoşlar oluşturuldu. Kentin ayrı kültürü, kırsalın ayrı kültürü vardı. Ama kent ile kırsal birbirine karıştı. Yerel yöneticiler de kentleri ıslah edeceğiz diye didindi durdu. Kent kültürü ve kırsalın vuruştuğu yerde sıkıntılar yaşanıyor. Bu anlamda kırsala her zamankinden daha fazla hassasiyet gösterin. Kentten kırsala doğru bir dönüş başlandı. Köylerin yaşam merkezleri, sosyal merkezleri olmalı.
“KÖY YAŞAM BİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALADIK”
Dün Milli Eğitim Bakanımız Mahmut Özer’le Köy yaşam birliği protokolünü imzaladık. Köylerimizde de öğrencilerimizi okutabilecek bir duruma getireceğiz. Tarım orman gençlik konseylerini yapacağız. Tahıl koridoru gündeme geldi ve 433 gemiyle 10 milyon ton tahıl taşındı” ifadelerini kullandı. Çalıştayda konuşmaların ardından Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’ye protokol imzaladı.