Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan bugün bir dizi program için Kocaeli’ne geldi. Gebze programının ardından İzmit’e geçen Babacan, İzmit ilçe binası açılışı gerçekleştirdi.

Açılışta konuşana Ali Babacan, “Kocaeli bizim için çok önemli ilimiz. İzmit merkez ilçemiz. Bu güzel ilçemize, bu merkez binamızdan tüm ilçemize hayırlı hizmetler verecektir. Asıl çalışma ilçe binasında değil sahada olması gerekiyor. Kapı kapı, dükkan dükkan dolaşıp mutlaka vatandaşlarımıza ulaşmamız gerekecek. Bir yandan burayı hiç boş bırakmayacağız” dedi. Konuşmaların ardından kurdele kesim töreni düzenlendi.

“DEVA PARTİSİ KONUŞULUYOR”
Açılışın ardından Babacan basın mensupları ile bir araya geldi. Babacan, kendisine ve basın mensuplarına ayrılan yerin küçüklüğüne dem vursa da, ivedilik ile çözüm sağlandı. 12 kişilik masanın etrafına çember kuran basın ordusu karşısında Ali Babacan “Kendimi Ankara günlerinde hissettim. Ankara’dan farkınız yok diyerek basın mensuplarına iltifatlar etti. Babacan Gebze’deki gezisi anlatarak, “Önümüz kesildi, sivil toplum kuruluşları, oda Başkanları, Ticaret Odası, Muhtarların da katılımı ile geçiş rotasında halkımız bize sevgilerini iletti. 81 İlde şu an DEVA Partisi konuşuluyor ise bu başlangıç için sevindirici. İlçe sayılarımızı çok önemsiyoruz. Şu an Kocaeli’de 40 mahallede üyelerimiz sahalara indi. Çalışmalarımız başladığında kuvvetimiz konuşulacak” dedi.

ÜLKE ÇOKLU KRİZ YAŞIYOR
Babacan eylem planlarını anlatmayı İzmit’te bulunan gazetecilere sakladı ve önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamasında, “Eylem planımızı hazırlamış bulunuyoruz. Eylem planı dediğimiz şey seçildikten 90 gün içerisinde yapmayı düşündüklerimiz diyebiliriz. 20 ayrı alanda çalışmalarımızı hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Bunun ilki Tarım alanında olacak. Sanayi, eğitim, dijital dönüşüm; ki gençlere dokunmak ve onları kazanmak zorundayız. Bütçemiz hazır. Takvimi bilerek veriyoruz ki, Tarihe kitlenerek, odaklanıp örgütlenmemizi ona göre hayata geçirelim. Allah utandırmasın donanımımız tam. Yetki bize verilir ise en ülkeyi bu toz duman halinden kurtaracağız. Kötü yönetim nedeni ile ülkenin hali ortada. Çoklu krizler ile tecrübemizi konuşturarak başa çıkabileceğiz” diye belirtti.

DEMOKRASİ HASTA
Babacan açıklamasının devamında, “Erken seçim olur mu diye halkımız bize soruyor, diğer taraftan yatırımcının da soruları tam tersi. Ne diyor yatırımcı, ‘acaba 2023 teki seçimler olur mu?’ Ortak akıl ile dürüst, işin ehli insanlar ile yola çıkılır ise hasta olan demokrasi tedavi edilebilir” dedi.

"GENÇLER KORKUYOR"
Ülkede ifade özgürlüğünde ciddi baskılar var diyen Babacan, “gençler, Genç İşsizler platformu ile sosyal medyada seslerini duyurmak istemişler. Bizim kapımızı da çaldılar. Kendilerini dinledik. Resim çekilmek istediğimizde, ‘aman Sayın Babacan birlikte resmimiz çıkar ise bizi işe almazlar’ dediler. Farkında mısınız ifade özgürlüğüne büyük bir baskı var. İyi oluşumlar ile ülkenin şu andaki durumu değişir, ülkenin itibarı bizimle değişecek. Biranda olacak. Herkes her şeyi biliyor." Diye konuştu.

"BİZE NARKO DEVLET DENİLİYOR, YAZIK"
Babacan, devletin suç örgütleri ile sıcak ilişkiler içinde olduğuna da değinerek şöyle devam etti, “Devlet çete ve mafya ile maalesef iç içe. Yazık bu ülkeye. Şuandaki iktidar sağlam bir duruş göstermiyor. Hiçbir ülkede suç oranını sıfırlayamazsınız; fakat minimize edebilirsiniz. Biz bu gidişe dur diyeceğiz”

“CUMHURBAŞKANI ‘İNADINA YAPACAĞIM’ DERSE…”
Gazetecinin “İktidar mensubu iken kanal İstanbul’u destekliyordunuz, şimdi ise bu çizginizi değiştirdiniz, sebebi nedir” sorusuna Babacan şu cevabı verdi

“Tekrar söylüyorum, mevcut iktidar baskısı ile ulusal medya bizi ve söylemlerimizi görmemezlikten geliyor. Bizim reklam bütçemiz yok. Mütevazı bir gidişimiz var. Seçim kampanyası döneminde bütçe harcamalarına başlayacağız. Bağışlar ile dönen teşkilatlanmamız mevcut, şeffafız. 2011’de Kanal İstanbul projesi genel seçim öncesinde açıklandı. Kuzey bölgesi olan Karadeniz’de en fazla sevki kullanan bir bölge olarak Kanal İstanbul’un yapılması planlandı. Sevkten ötürü risk vardı ve bu riskin artmasının durdurulması amacı ile çıkan bir projedir kanal İstanbul. Halen tarafsız bir çevre etki raporu çıkarılmış değil. Biz diyoruz ki bu etki raporu çıkarılsın sonra karar verilsin, fakat Sayın Cumhurbaşkanı ‘inadına yapacağım’ derse, biz ona karşı çıkarız. Raporun ne siyileceğine bakılmadan söylenen bu söylem, bu raporu çıkaracak insanların eminim ellerini titretiyordur. Çünkü bu söylemden sonra objektif olmasını bekleyebilir miyiz? Arazi, Arsa, Kupon Arsa bu laflar Cumhurbaşkanının sık kullandığı laflardır. Biz kuraklık varken İstanbul’da Kanal İstanbul Projesine gerek duymuyoruz. 22 milyar dolarlık sulama ihtiyacı ülkede mevcut iken, bu projenin destekçisi olmamız mümkün değil, ayrıca projenin çıkışı ile şimdiki bütçe arasında ciddi fark var. ” dedi.

“BEN 2009 SENESİNDE İLK İSTİFAMI VERDİĞİM”
“Adınız şu an mafya ile ilişkiler içinde olan siyasiler ile, eski mesai arkadaşları olarak birlikte anılıyor olması, size utanç veriyor mu?” sorusu üzerine Babacan “Ben 2009 senesinde ilk istifamı verdiğimde kabul edilmemişti. Yanlış gidenleri söylediğimde, düzeltiriz diyerek gitmeme engel oldular. Şöyle düşünün ortada 100 hasta var ise 50 sini kurtaracaksak ben orada durur, kurtarılacaklara odaklanırım. Ama bu sayı önce 40’lara sonra otuzlara ve sonra sıfıra inerse orada durmanın bir anlamı da olmaz. Evet yanlış insanlar ile olduk ama benim olduğum döneme bakarsanız iyi işler de de olduk. Biz kazandıklarımız bakalım” dedi.

“MECLİSTE YERİMİZİ ALACAĞIZ”
“Ak parti yapılan anketlerde birinci çıktığı görüşünde ve Nihat Ergün İzmit için önemli bir isim. İlişkileriniz nasıl?” sorusuna Babacan, “Biz çalışmaların perspektif yapılmasından yanayız. Seçimi kazanamayacaklarını biliyorlar. Kuralları değiştirerek bizi engelleme çabasındalar. Önümüzde bir yıl var ve bir yıl çok uzun bir zaman. Şimdi şunu sormak gerekiyor. Yeni bir partiye ihtiyaç var mı? Evet, var. Çünkü muhalefetin yeterli olmaması halk tarafından bizlere iletiliyor. Açıkçası biz anket yaptırmadık. Fakat güçlü kadromuzla mecliste yerimizi alacağız. Bizim şu andaki derdimiz vatandaşımıza kendimizi anlatmak. Bu arada kabinde Nihat Bey ile yakınızdır” diye konuştu.

“HDP KAPATILMASIN”
“Kocaeli Koz Haber Müdürü Çise Derya Gülçiçek’in HDP’nin kapatılması ve Suriyeli vatandaşların Türkiye’ye göçü ile uygulanan politikaya yorumunuz nedir?” sorusuna Babacan, “Ülkede yaşanan Kürt sorunu görmezden geliniyor, yok sayılıyor. İnsanların doğuştan gelen hak ve özgürlükleri ile ilgili sıkıntılarını biz yakinen biliyoruz. Bunun için mücadelemizi vereceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın. HDP’nin kapatılmasının sonucu değiştirmeyeceğini geçmiş dönemlerde deneyimledik. Kimse bunu tekrar denemesin. Kaldı ki, Cumhurbaşkanı, ‘bu ülke de hiç siyasi parti kapatılamaz’ demiyor muydu? Şimdi ne değişti? Bunların sorgulanması gerekiyor” dedi. Suriyelilerin göçü konusunda da Babacan, “Biz insancıl taraftayız. Bize muhtaç olmuş, kadın çoluk çocuk hiçbirini kapı dışarı atacak değiliz. Tavrımız nettir.” diye belirtti.

Babacan parti gençleri ile bir araya gelmek üzere partide bir süre daha kalarak Yarın ki Sakarya ziyaretleri için ilimizden ayrıldı.

“2009’DA İSTİFA ETTİM”
2009 yılında AK Parti’den istifa ettiğini ifade eden Babacan, "2002 ve 2007 yıllarında dirayetli inanmadığı ilkeler açısından hayır diyen çok arkadaşımız vardı. Ama sonra o sayı azaldı. Benim ilk istifa mektubum 2009, daha önce de açıklamıştım. Ancak düzeltilir diyerek ikna edildim. 2011 ve 2015'te tekrar ayrılmak istedim. Ancak sonrasında önlenebilir hata kalmayınca da sonunda ayrıldım. Siyasette bazen bunlar olur diyerek beni telkin ettiler, o zaman da bana doğru geldi" diye belirtti.