Tabi ki gazeteciliğin zor ve riskli yönleri bulunduğu gibi keyifli ve güzel yanları da var. Bizi güzel haberlerimizle tanıyan değerli okuyucularımız ilgi ve muhabbetlerini bizlerden hiç esirgemezler. Son 5-6 yıldan beri yaptığımız bazı haberler, bir grup kişiyle aramızın açılmasına neden olmuştur. Hiçbir gazeteci asılsız bir habere imza atmaz. Zaten gazeteciliğinin en büyük sorumluluğu da bu olsa gerek. Ben gazeteciyim diyerek hiç kimse bulunduğu mevki ve makamın güç ve yetkisini özel işlerinde kullanamaz. Sadece belgeye dayalı ya da kişilerin fotoğraf ve iddialarıyla haber yapabilir. Bu sorumluluk içerisinde Kandıra’da uzun yıllardan beri gazetecilik yapmaya gayret sarf ediyoruz. Küçücük bir ilçede gazetecilik yapmanın ne kadar zor olduğunu umarım sizlerde tahmin edebiliyorsunuzdur. Güzel haberlere imza attığınızda onurlanırsınız. Ama ilçemizde yaşanan olumsuz haberleri de göz ardı etmek gibi bir özelliğimizde yok. Bugüne kadar siz değerli okuyucularımıza her tür haber duyurmanın heyecanını yaşarken en çokta özel haberlerimizle sizlerin beğenisini topladık. Tabi ki herkes için aynı ifadeyi kullanmamız mümkün değil. Bu özel haberlerimiz birilerini çok kızdırdı ve yandaşları da bizi Kandıra’da adeta kötü adam ilan etti. Bu kişilere inanan bir grup kişi bizlere tavır aldı, sitem etti, selamını kesti, yani sizin anlayacağınız eyvallah etmedi. Biz ya sabır diyerek doğru bildiklerimizi yazmaya devam ettik. Sonunda bize sitem edenler, selamını kesenler ilçemizde yaşanan son olaylardan sonra haklı olduğumuzu geç de olsa gördüler. Biz Kandıra’da 91 yılından beri ticaretle uğraşıyoruz. Kandıra’nın tüm köy ve mahallelerini çok iyi tanıyor ve biliyoruz. Tabi ki hemşerilerimiz de bizi… Hiç tanımadığınız bir adamı sevdikleriniz size kötü tanıtırsa o kişiye hep serin ve soğuk olursunuz. Bu kişiler tanımadığı ve hiç muhabbeti ve sohbeti olmadığı kişilere yıllarca birilerinin ağzıyla küs durur. Bir insanı tanımak için ya alışveriş etmeli, ya yola gitmeli. Değerli okuyucularım; Siyaset meşakkatli ve bir o kadar da zordur. Siyasette tanıştığınız kişiler sadece sizin siyasi arkadaşınız olabilir. Siyaset bittiğinde arkadaşlığınız da bu kişilerle birlikte biter. Ama davanız birse, görüşünüz birse, hedefiniz birse, inancınız birse, düşünceniz birse, dininiz ve kıbleniz birse, bu kişilerle dostluklarınız ebedi ve kalıcı olur. Ön yargıyla kişilere bakmamak, onlar hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadan başkalarının sözüyle onları sağda solda kötülemek bir insana yakışmayacağını düşünüyorum. Arkadaş diye bildiğiniz kişiler sizin çok sevdiğiniz kişilerle arası kötü olabilir. Sizler illa birinin yanında durup birileriyle kötü olmanız gerekmez. Vicdanınıza başvurun ve doğru yolu kalbinizi dinleyerek siz bulun… Sizi yönlendirmek isteyen, sizi kendi amaçları için kullanmak isteyen kişilerin kuklası olmayın… Gerçek dost ve arkadaşlarınıza gönülden sahip çıkın… Geçici mevki ve makam için dost ve yakınlarınızı kendinize düşman etmekten son derece kaçının… Bunun en büyük örneğini Kandıra şu 5-6 yıllık zaman diliminde yaşadı ve gördü sanırım.