Ercüment Şahin`i Sefa Sirmen`e çok benzetirim. Sirmen`deki pozitif duruş, insan ilişkilerindeki samimiyet, farklı siyasi görüşteki insanın üzerinde uzlaştığı siyasetçi profilini Ercüment Şahin`de bulabilirsiniz. Her insana nasip olamayacak Sirmen`deki bu özellikler Ercüment Şahin`de mevcut. İnsanın rahat ulaşabildiği, sorunlarını, istek ve taleplerini rahat bir şekilde anlatabildiği bir duruş sergiliyor. Ercüment Şahin`in Kandıra`da neden bu kadar sevildiği bu özelliklerinden anlaşılıyor zaten. Demokrat Parti İl Başkanı iken görevinden ve parti üyeliğinden istifa ettiği 2011 yılından bu yana sürekli ‘Kandıra Belediye Başkanı Adayı` olarak konuşulan Ercüment Şahin ile ilk kez Bizim Kocaeli Gazetesi olarak ben konuştum. Kandıra ilçe ve il merkezindeki bir çok yerel gazetenin kendisiyle söyleşi yapmak istediği, fakat hiç kimseye randevu bile vermeyen Şahin`in gazetemizi tercih etmesi, beni ziyadesiyle memnun etti. 1991 yılında Demokrat Parti çatısı altında başladığı siyasi yaşamını 2011 yılına kadar sürdürdü. 20 yıllık siyasi mücadelelerinde kazandı, yenildi ama hiç bir dönem partisine sırtını çevirmedi. Ta ki 2011 genel seçimine kadar. Ülke yönetmiş yılların misyon partisi Demokrat Parti 2011 genel seçiminde Bağımsız Türkiye Partisi ile seçim ittifakı yapınca Şahin çileden çıktı. Üstelik milletvekili listesinin birinci sıra adaylığı da BTP adayına verildi. Bu ittifak Şahin ve arkadaşlarının partiden kopuşu oldu. Genel seçimlerden kısa bir süre önce kalabalık bir partili grubuyla birlikte topluca AKP`ye geçti. Şahin`in bu kararı çok konuşuldu, çok tartışıldı. Ama Şahin, yeni partisi AKP`den çok mutlu. Gelin Ercüment Şahin`in anlattıklarını birlikte okuyalım. İZMİR`DE DOĞDU İZMİT`TE OKUDU Ercüment Bey kendinizi tanıtırmısınız? Babamın astsubay olması nedeniyle görev yaptığı İzmir`de 1958 yılında doğmuşum. Aslen Kandıra Dalca Köyü`ndeniz. İlk ve ortaokulu İzmit`te okudum. İzmit Lisesi`nden sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü`nü bitirdim. Haritacılık üzerine kendi şirketim var Öğrencilik yıllarınızda siyasetle uğratınız mı? Siyasetle ne zaman nasıl tanıştınız? -Ailemiz, Demokrat ve Adalet Partili olduğu için ben de gençlik yıllarımdan itibaren merkez sağ çizgide hep durdum. Öğrencilik yıllarımda aktif olarak siyasetin içinde bulunmadım. Siyasi karışıklıklar nedeniyle siyasetten uzak durdum. Okul bittikten sonra aktif olarak siyasetle ilgilenmeye başladım. Hangi siyasi partide siyasete girdiniz? Partideki ilk göreviniz? -1991 yılında Kandıra`da eski Doğru Yol Partisi (DYP)`ye üye oldum. 1993 yılında DYP Kandıra İlçe Kongresi`nde Yavuz Güneş`in ilçe başkanı olduğu dönemde ilçe yönetim kurulu üyesi seçildim. Daha sonra ilçe başkan yardımcısı oldum. Yöneticiyken Kandıra Belediye başkanı seçildiniz? - Evet. O zaman DYP, SHP koalisyon hükümeti vardı. Kazım Dinç, Sağlık Bakanı`ydı. İlçe yöneticisiyken 29 Mart 1994 yılında yapılan yerel seçimde partinin Kandıra adayı olarak bende karar kıldılar. 116 OY FARKLA BAŞKAN Girdiğiniz ilk seçimi kazandınız. Rakipleriniz kimlerdi? -Siyasette yeni olmama rağmen girdiğim ilk seçimi kazandım. Benim için çok büyük bir siyasi başarıydı. Kandıra`da halkla çok iyi bütünleştim. Rakiplerim sıkı isimlerdi. Biri 2 dönemdir belediye başkanı seçilen ve hükümetin koalisyon ortağı başkan adayı Kenan Evin, diğeri ise 1970`li yıllarda iki dönem belediye başkanlığı yapan CHP adayı Turan Sarı. Her iki aday benden 15, 20 yaş büyüklerdi. Siyasi tecrübeleri fevkaledeydiler. Ben ise henüz 35 yaşında ve ilk seçimimdi. Kaç oy ile seçildiniz? –Seçimde iki dönemdir üst üste Kandıra Belediye başkanlığı yapan ve üçüncü dönem için aday olan SHP`li Kenan Evin, bin 200 oy, 1970`li yıllarda CHP`den iki dönem belediye başkanlığı yapan ve CHP`den yeniden aday olan Turan Sarı 990 oy aldı. Ben ise bin 316 oy aldım. Evin ve Sarı ittifak yaparak seçime girseler ben başkan seçilemezdim… Neden sadece bir dönem belediye başkanlığı yaptınız? -Buna siyasi tecrübesizlik diyelim. 1999 yılında yerel ve genel seçimler birlikte yapıldı. Ben tercihimi milletvekilliğinden yana kullandım. Sıkıntılı bir süreç oldu. Parti genel merkezi listeler üzerinde çok oynadı. Aday listesinin kontejanına Meral Akşener yerleştirildi. 9 kişilik milletvekili listesine bile giremedim. OLMADIĞI İÇİN PİŞMAN Belediye başkanlığına ikinci kez aday olmadığınız için pişman oldunuz mu? -Çok pişman oldum. İkinci kez Kandıra Belediye başkan adayı olsaydım kesinlikle kazanırdım. Ben aday olmayınca Anavatan Partisi`nden aday olan İsmail Genç, seçimi kazandı. Ben aday olmayınca bana oy vermek isteyen seçmenler oylarını İsmail Genç`e verdiler. Ne yaptınız bu süreçte? -Benim için aktif siyaset dönemi bitmişti. Uzun sir süre kenara çekildim ve kendi işlerimle uğraştım. Bu arada yeni kurulan AKP`den teklifler geldi. Bütün teklifleri geri çevirdim ve DYP`de düz bir üye olarak kaldım. AKP`ye geçmiş olsaydım çok daha farklı gelişmeler yaşanırdı; hem benim için hem de AKP için. 2002 genel seçiminde ikinci kez milletvekili aday adayı oldunuz? -Evet. Bu kez kontejandan listenin başına Orhan Keçeli getirilmişti. Ben ise 9 kişilik milletvekili aday listesinin 7. sırasında kalmıştım. O dönem çok çalıştım. Seçilemeyeceğimi bile bile, gece gündüz halkın içinde, halkla birlikte çalıştım. Ancak partimiz baraj altında kaldı… 2004 yerel seçimlerinde sizi Bekirpaşa adayı olarak gördük? -Bana yapılan her haksızlığa rağmen siyasete hiç bir zaman sırtımı dönmedim ve küsmedim. 2004 yerel seçiminde DYP`den Bekirpaşa Belediye başkan adayı oldum. AKP`den Abdullah Köktürk, CHP`den Fikret Toker`e karşı mücadele verdim. Hatırı sayılır bir oy alarak üçüncü parti olmuştuk Bekirpaşa`da… 3 KEZ ADAY OLDU 2007 yılında üçüncü kez milletvekilliği adayı oldunuz? -1999 ve 2002 genel seçimlerinden sonra şansımı 2007 genel seçiminde milletvekili adayı olarak bir kez daha denemek istedim. Bu kez listenin 4. sırasında kendime yer buldum. Her genel seçimde bir iki basamak yukarıya çıktım. Diğer seçimlerde olduğu gibi yine iyi bir çalışma sergiledim… Siz bu özveriyi gösterirken genel merkezinizde de sıkıntılar yaşanıyordu. -Genel başkanlık yarışı partiyi sıkıntıya sokuyordu. Partinin ANAP ile birleşme sürecinde yaşanan sancılardan dolayı Mehmet Ağar, 2008 yılında genel başkanlığı bıraktı. Ağar`ın gitmesinin ardından parti genel başkanlığına Süleyman Soylu seçildi. İL BAŞKANLIĞINA ATANDI Soylu ile ne zaman tanıştınız? -Süleyman Soylu genel başkan seçilirken kendisiyle Ankara Celal Bayar Köşkün`nde yapılan bir toplantıda tanıştık. Bu tanışmamızın ardından Soylu, mayıs ayında beni DP İl Başkanı olarak göreve atadı. Atamadan sonra kongre yapmış mıydınız? -Atamadan bir süre sonra teşkilatı yeniden oluşturup yasal süreç içinde konre yaptım. İl kongresine genel başkan Süleyman Soylu da katıldı; katılımı ve çoşkuyu çok beğenmişti. Kongreden sonra 2009 yerel seçimlerine dönük hazıklıklarımızı sürdürdük. 12 ilçede teşkilatlanma çalışmamızı tamamlamış, adaylarımızı belirlemiştik. Yokluğa rağmen sıkı bir çalışma balattık. Karamürsel`i kazandınız? -Evet. Ana Muhalefet Partisi CHP eridi ve elindeki belediye başkanlıklarını kaybetti. AKP rüzgarı vardı. Bu ortamda DP olarak İsmail Yıldırım`la Karamürsel`de belediye başkanlığını kazanarak büyük bir başarıya imza attık. O yıllarda Dilovası, Kandıra ve Körfez`de çok iyidik. İl genelindeki oyumuz 40 bine çıkmıştı. DP`nin en başarılı olduğu illerden biriydik. GENEL BAŞKANLA ÇALIŞTI Soylu`dan sonra Hüsamettin Cindoruk genel başkan seçildi. Ancak siz çalışmak istememiştiniz? -Yerel seçimlerden sonra genel başkanlık yarışı oldu. Hüsamettin Cindoruk ve Süleyman Soylu genel başkan adayıydı. Kocaeli Teşkilatı olarak Soylu`nun yanında yer aldık. Ne yazık ki Süleyman Soylu, seçimi kaybetti. İl başkanı olarak siz kaldınız değil mi? -Cindoruk seçildikten sonra genel merkez ile ilişkilerimiz zayıfladı. Kendilerine destek vermediğimiz için bize karı tavır içindeydiler. İstifa etmedik ve görevimizi sürdürmeye çalıştık. Soylu ile olan yakınlığımızı sürdürdük. Bu sırada referandum seçimi vardı. Cindoruk DP olarak ‘Hayır` kararı almıştı. Soylu ise parti içinde ‘Evet` diyordu. Süleyman Soylu, ‘Evet` dediği için partiden ihraç edilmişti? -Referandum seçiminde genel merkezimizi karşımıza alarak Soylu ile birlikte ‘Evet` çalışmalarını başlattık. Soylu`yu hazmedemeyen genel merkez Soylu, hakkında ‘ihraç` kararı aldı. Süleyman Soylu, mahkemeye başvurdu ve mahkeme kararıyla partiye yeniden geri döndü. KOSKOCA DP`Yİ BİTİRDİLER! Cindoruk bıraktı, Zeybek geldi? -Referandumdan sonra Hüsamettin Cindoruk ta bıraktı. Yerine, eski bakanlardan Namık Kemal Zeybek genel başkan seçildi. Kos koca DP öyle hale getirdiler ki… Haydar Baş`ın partisi BTP ile ittifat yaptınız? -1950`li yıllardan başlayarak üst üste 3 dönem iktidar olmuş, Türkiye`nin köklü misyonuna sahip Demokrat Parti ne yazık ki öyle hallere düşürüldü ki anlatamam. Kokoca DP, 2011 genel seçimlerinde Haydar Baş`ın partisi Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ile ittifak yapıldı ve Kocaeli milletvekili listesinin birinci sırasına da da Haydar Baş`ın partisinden birini koydular. Bu ittifak beni çok üzmüştü… AKP`DE ÇOK MUTLUYUM DP`den istifa ettiniz? -Gençlik yıllarında sempati duyduğum, içinde bulunduğum; Demokrat Parti misyonu uğruna her türlü çaba ve çalışmayı gösterdiğim partimden istifa etme kararı aldım. 2011 genel seçimine 3 ay kala İzmit ilçe başkanımız ve diğer bazı ilçe başkanları, il yöneticileriyle birlikte yaklaşık olarak bin kişi hem partideki görevlerimizden hem de parti üyeliğinden istifa ederek AKP`ye geçtik. DP`nin oyları da Kocaeli genelinde çok düştü? -Yanlış tercihler, yanlış stratejik hatalar DP`nin oylarını Kocaeli genelinde eritti. Benim dönemimde oyumuz 40 bindi. 2011 genel seçiminde Haydar Baş ile yapılan ittifaka rağmen il genelinde DP sadece 6 bin oy alabildi. 34 bin oy bizimle biraber AKP`ye gelmiştir. AKP`den mutlu musun? -Evet. AKP`de Demokrat Parti misyonunun devamı olduğu için kendimi hiç yabancı gibi görmüyorum. Parti içinde aktif olmamakla beraber çalışıyorum. Şimdilik il delegesiyim. AKP`li olmaktan çok mutluyum. AKP İl Kongresi`nde sizi il yönetimine almadılar, hayal kırıklığına uğradınız mı? -Böyle bir beklenti benim şahsımdan ziyade benimle beraber gelen arkadaşlar arasında hayal kırıklığı yarattı. Benim şahsi olarak hiç bir talebim ve beklentim olmadı. Ne iş istedim, ne de başka bir mevki. ADAYLIK BAŞVURUSUNU YAPARIM AKP`den Kandıra Belediya Başkan adıyı olur musunuz? -Aday başvuru dönemi gelsin adaylığımı koyarım. Kandıra`ya yeniden Belediye Başkanı olmayı arzuluyorum. Ancak, şimdilik böyle bir düşüncem yok. Kandıra`yı partimizin belediye başkanı yönetiyor. Sizi aday gösterirler mi, aday gösterilseniz kazanır mısınız? -Parti üyesi olarak seçim süreci içinde ben başvurumu yapacağım. Bunu değerlendirmek partimin üst organlarına kalmış bir durumdur. 1994 yılında sergilediğim belediyecilik mantığı ve anlayışını Kandıra halkı halen arıyor. Aday gösterilirsem yüzde 60`ın üzerinde oy alırım. Bu konuda kendime güveniyor ve inanıyorum. ADAY OLMAK KAZANMAKTAN ZOR AKP`de seçimi kazanmak değil, aday olmak daha zor galiba? -Çok doğru bir tespit. AKP`nin diğer partilerden en önemli farkı şudur; ‘AKP`de aday olmak seçimi kazanmaktan çok daha zordur. Diğer partilerde ise bunun tam tersi yaşanıyor; seçimi kazanmak, aday olmaktan zor… Büyükşehir yasasının Kandıra seçimini etkiler mi? -Bu yasa Kocaeli`nde en çok Kandıra`da seçim sonuçlarını etkileyecektir. Şimdiye kadar köy seçmenleri bağlı bulundukları ilçe belediye başkan adaylarına oy kullanmıyordu. Bu yasayla birlikte artık kullanacaklar. Bu durumda Kandıra`nın köy seçmen sayısı ilçe merkezindeki seçmen sayısının çok üzerindedir. Kandıra merkezde seçmen sayısı köylerdeki seçmen sayısın çok altında kalıyor. İyi bir aday Kandıra`da seçimi kazanır? -Kandıra`da seçmen sayısı çok arttı. Seçimi kazanmak için kesinlikle adayın becerisi artık çok önemli. İnsanlarla iyi diyalogları olan, siyasi tecrübesi, belediyeciliği iyi belen, imar ve planlama bilgisi olan, tecrübeli biri seçimi kazanır. Artık öyle ‘senin-benim adayım olsun` mantığını seçmen kabul etmiyor. Seçmen, kendi bölgesinden olan ve birlikte rahat çalışabilecek, diyalogları sıçak adayları tercih edyor. ADAY TECRÜBELİ OLMALI Siz bu özellikleri taşıyor musunuz? -1994 yılında ortaya koyduğum belediyecilik anlayışını gidin Kandıralılar`a sorun. Saydığım özelliklere fazlasıyla sahip olduğumu düşünüyorum. Ancak adaylık konusundaki son kararı partim verecektir. Kandıra`ya gidip hiç seçim çalışması yapıyor musunuz? -Kesinlikle hayır. Harita mühendisiyim. İzmit merkezde bürom var. Bir kaç ay önce bir şubesini de Kandıra`da açtım. Her hafta çarşamba günü Kandıra`ya giderim ve bürodaki çalışmaları takip ederim. Halkla bir araya geliyorum. Ben adayım diye bir açıklamam yok. Aday olacağım diye Kandıra halkına, seçmenine bir talebim de yoktur. Benim ile ilgili kararı partim verecektir. AKP`ye geçtikten sonra Cengiz Kan ile hiç görüştünüz mü? -Bir kaç kez belediyeye giderek kendisini ziyaret ettim. Sık olmasa da karşılaştığımızda sohbet ederiz… NİHAT ERGÜN İLE ÇALIŞTIM 1994 yılında Nihat Ergün, İbrahim Karaosmanoğlu ile aynı dönemde başkanlık yapıyordunuz? -Nihat Ergün 1994 yılında Derince`de belediye başkanı seçildi. İbrahim Karaosmanoğlu Yuvacık Belde Belediye başkanıydı. Ben ise Kandıra ilçe belediye başkanıydım. Birlikte keyifli bir dönem geçirdik, uyum içinde çalıştık. Sık sık bir araya gelir belediyecilik konusunda fikir alış verişinde bulunurduk. Gelişmeler bizi AKP`de yeniden bir araya getirdi… Eski genel başkanınız Süleyman Soylu`nun AKP`ye katılmasına sevindiniz mi? -Süleyman Soylu`nun siyasi duruşu ve gelecek öngörüsü benim için çok önemli. Kendisiyle siyasi arenada hep beraber hareket ettim. Genel başkanlık yarışında yanında oldum, referandumda parti genel merkezini karşısına alarak “Evet” diye hareket edince yine yanında oldum. Bizim bir kader birliğimiz oldu. AKP`ye geçmesi beni ve arkadaşlarımı çok sevindirdi. Bundan böyle AKP`nin güçlenmesi, büyümesi için kendisiyle uzun bir yol yürüyeceğiz. Kaynak: Bizim Kocaeli