Kandıra'da yapılması planlanan Bio Atık Yakma tesisine karşı Genç Kandıralılar Dernek Başkanı Nurullah Özer, önemli açıklamalarda bulundu.
Turizmin incisi, doğa cenneti, tarihin beşiği, huzurun adresi, Kocaeli Yarımadasının sanayiden kurtarılmış bölgesi olarak bildiğimiz Kandıra ilçesinin yapılması planlanan ve hayata geçirilmeye başlanan pek çok proje ile tehdit altında olduğunu belirten Genç Kandıralılar Dernek Başkanı Nurullah Özer, önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Özer;"Kandıramız Kerpe, Kefken, Bağırganlı, Kumcağız, Cebeci, Seyrek, Pınarlı, Babalı, Tuzağzı, Kovanağzı, Dikili, Sarısu plajları ile turizm alanında kent ekonomisine ciddi katkılar sağlamaktadır. Aynı zamanda hem bölge halkına hem de yakın bölgelerdeki vatandaşlarımıza yaz aylarında ekonomik ve kaliteli tatil imkanı sunmaktadır.
Kandıra Bezi, Kandıra Karpuzu, Kandıra Manda Yoğurdu, Kandıra Dartısı ile coğrafi işaretler alan, Kandıra Hindisi, manda, koyun, keçi sığır ve pek çok çeşit hayvancılığın yapıldığı meraların bulunduğu bir bölgedir. Fındık, arpa, buğday, yem bitkisi tarımı ile meyve ve sebzeciliğin yoğun olarak yapıldığı bereketli toprakların bulunduğu bir yerdir. Tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile kentin ekonomisine katkılarını sürdürmektedir.
Kandıra’ya özellikle 165 kuş türü bulunan, endemik türler barındıran, yaban hayatı ve doğal orman ekosistemi ile Sarısu Havzasında kalan bölgeye yine yöneticiler tarafından yapılmak istenen çöp fabrikası, Gıda Organize Sanayi Bölgesi ve hatta yanlış planlanan barajlar ister istemez akıllarda soru işaretleri oluşturmaktadır. Neden?
Bitinya, Bizans ve Roma dönemlerine ait tarihi eserlerin taş ocağı adı altında talan edilmesi ve baraj bölgelerindeki tarihi eserlerin yok edilmesi, Kandıra'nın kültürel ve tarihi zenginliğinin kaybına neden olmaktadır. Tüm bu gelişmelerin %85 yerli halktan oluşan bölgedeki gelenekler, doğa ve tarım alanlarının yok edilmesi gibi olumsuz sonuçları bulunmaktadır. Özellikle yerel halkın yaşam alanlarından vazgeçip göçe zorlanması, endişe vericidir.
Kocaeli il genelinde kent master imar planlarının olmaması, Büyükşehir Yasası nedeniyle ilçenin ve köylerin genişleme sürecinin belirsizliğini korumasına neden olmaktadır. Ayrıca, tarım arazilerine %5 imar verilmesi, tarım alanlarının yok olmasına yol açarak temiz gıdaya ulaşımı zorlaştırmaktadır ve genç nüfusun köylerden kente göçünü hızlandırmaktadır.
Örneğin, Sungurlu Barajı'nın yapılması durumunda bölgede ekosistemi etkileyen sorunlar ortaya çıkacaktır ve tarım alanlarının verimliliği düşecektir. Ayrıca, İstanbul'un içme suyunu karşılamak için su kaynakları 2003 yılından bu yana kullanılırken 2021 yılı verilerinde 128 milyon m³ su alınmıştır. Yapılması planlanan barajın kapasitesi ise 112 milyon m³ olarak hedeflenmektedir.
Mevcut sistem barajın kapasitesinden fazlasını sağlarken neden bu baraj yapılmak isteniyor anlamış değiliz aynı zamanda birçok ağaç ve tarım arazi yok olacaktır. Mevcut sistemde iyileştirme yapılarak bu ihtiyaç karşılanabilir bir duruma gelebilir. Buna karşın İstanbul'a su sağlamak için yapılacak Sungurlu Kocadere Havzası projesi ile çöp tesisi kurulması planlanan Akçakese, Pirceler bölgesi arasındaki yakınlık çelişkili bir durum yaratmaktadır.
Akçakese ve Pirceler köylerinde yapılmak istenen çöp fabrikası bu su kaynaklarını yok edecektir. Özellikle Babadere Barajı Yağış Havzası ve Sungurlu Barajı Yağış havzası içerisinde kaldığı söylenen, Sarısu Havzası başlangıç alanı olan pek çok yeraltı suyu bulunan bölgede sızdırma ihtimali yüksek bir çöp tesisi yapılması cinayet olacaktır.
Elbette ki gelişim ve değişim kaçınılmazdır. Ancak bölgenin korunmaması halinde, kuzey bölgesinin tek içme suyu kaynağı olan Namazgah Barajı'nın suyu da olumsuz yönde etkilenebilir. Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nin şehir planlaması yapılması ve İstanbul'dan 2 milyonluk bir nüfusun göç ettirilmesi gibi planlar yapılırken, Kandıra'nın geleceği endişe vericidir.
Tüm bu gelişmelere rağmen, yerel halkın tarlalarını paradan daha değerli görmesi ve geleceğini korumak adına sesini çıkarması önemlidir. Kandıra’da ÇÖP fabrikası istemiyoruz diyerek kimi zaman traktörleriyle, kimi zaman yayan yollara düşen hemşerilerim gibi ben de bu projeye karşıyım. Basit politika unsuru gibi polemik konusu yapılmasını hainlik olarak değerlendiriyorum. Yöneticilerin ilk görevleri kendilerini seçen halka borçlarını ödemektir.
Yaşadığımız zamanda bir ağacın, bir kuşun değeri milyonlar ile ölçülemezken yöneticiler bu hizmeti ancak sahip olduğumuz zenginliği koruyarak gerçekleştirebilirler. Bizler de her zaman yanlış olana dur demeye devam edeceğiz.
Kocaeli Manav Kültürü Dernekler Federasyonu İstişare Kurulu Başkanı ve Kocaeli Yerel Kültür Platformu Yönetim Kurulu üyesi. İzmit Belediyesi Manav Dernekleri Sorumlusu. Genç Kandıralılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olan Nurullah Özder Kandıra Çerçili Köyünden Evli, 2 çocuğu babası.