Ardından Kandıra Namazgah Deresinin ıslah çalışmalarının tamamlanması ile birlikte İlçemize ayrı bir güzellik katan derenin mimarı yine Kandıra Belediye Başkanı olmuş ve Baraj kapaklarına adını yazdırmış bununla da yetinmeyerek Kandıranın her köşesine Namazgahın eski ve yeni halinin resimleri billboardlara asılarak yine Kandıra Belediyesine mal edilmiş. Buraya kadar her şey normal ve güzel. Çünkü Kandıra Belediye Başkanı seçimlerde tüm halkımıza üçlü olsun güçlü olsun demişti. Halkımızda İlçemize yapılan hizmetleri yerinde bularak büyük beğeni ile iktidara destek veriyordu. Fakat Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İlçemize ne tür hizmet yapmak istediyse Kandıra Belediyesinin adı ön plana çıkmış Büyükşehir Belediyesinin ismi gölgede kalmıştı. Önceki günlerde İlçemizde yaşanan sel felaketinin ardında bıraktığı büyük zarar 220 kişiyi mağdur etmişti. Namazgah deresinin baraj kapaklarının açılmaması sonrasında çevresinde bulunan çok sayıda işyeri ve ev sular altında kalmış. En büyük hasarı Sanayi esnafı görmüştü. Mağdur olan vatandaşlar Kandıra Belediyesinden ilgi beklerken tam tersine Başkanın tepkisini görmüştü. Kandıra Belediye Başkanı halktan özür dilemesi gerekirken yine eskisi gibi kendisini savunmuş suçlu olarak da İSU yetkililerini göstermişti. Bu da İlçemizde bardağı taşıran son damla oldu. İlçemize yapılan hizmetleri kendine mal eden Kandıra Belediye başkanı, Belediyenin ihmali sonrasında büyük ölçüde zarar gören vatandaşların tepkisini görünce burası Kandıra Belediyesi değil İSU’nun sorumluluğu altında diyerek iki yıldan beri Büyükşehir’in hizmetleri ile övünen başkan bir çırpı da zoru görünce suçu Büyükşehir’e attı. Kandıra Belediye Başkanı övgü ile anlattığı hizmetleri zorda kalınca bunlar bizim hizmetimiz değil Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin diyerek çamuru Büyükşehir’e reklamı Kandıra Belediyesine aldı.