Hurşit Güneş, CHP için değişim mesajını memleketinden, Kandıra ilçe kongresinden verdi. Yeni CHP’nin özüne dönen, parti içi demokrasiyi ön plana çıkaran bir CHP olması gerektiğini belirten Güneş, genel başkan değişimin sorunun çözümü olmadığını ....
CHP önceki dönem Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hurşit Güneş, CHP için değişim mesajını memleketinden, Kandıra ilçe kongresinden verdi. Adeta manifesto gibi bir konuşma yapan Güneş, şu ifadeleri kullandı: “Yakın bir tarihte bir genel seçim yaşadık. Çok da umutluyduk. Bu umudun bir sebebi, 2019 yerel seçimlerinde aldığımız başarıdır. O başarı büyük ölçüde kurduğumuz ittifakla İstanbul ve Ankara’yı almamızdı. Fakat son seçimde hiç beklemediğimiz bir şekilde adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilemedi. Ve de milletvekili sayımızda düşüş oldu. Bu durum da önemli bir kırgınlık ve umutsuzluk yarattı. Bu hem seçmen tabanımıza yansıdı hem de şu aşamada bütün ilçe kongrelerinde bu umutsuzluğu görüyoruz.
ÖNEMLİ BİR SEÇİM
Biz bundan kısa bir süre sonra yine bir seçimi konuşacağız. Çok önemli bir yerel seçim. Çünkü Türkiye’yi yöneten Cumhurbaşkanı, kazandığı günün akşamında yakın hedefinin İstanbul seçimleri olduğunu açıkladı. İstanbul seçimleri adeta iktidarla bizim aramızda bir rövanş mücadelesi haline gelecek. Bu yüzden çok önemli ve bunun sorumluluğunu taşımalıyız.
SİYASET SÜREKLİDİR
Genel seçimler için köprüden önce son çıkış dendi ama siyaset sürekli bir şeydir ve köprüden önce son çıkış olmaz. Demokrasi var oldukça siyasi mücadele devam eder. CHP’nin yaşadığı en büyük badire bu değildir. CHP 1954’te mecliste 40’ı bulmayan milletvekili sayısına düşmüştür. 1999’da CHP baraja takıldı. Ama CHP hala mücadelesini devam ettiriyor. 1999’da birinci parti olan siyasi parti bugün Türk siyasetinde yok. Ama CHP var.
KURULUŞ FELSEFESİ
CHP’nin devamını sağlayan en önemli unsur kuruluş felsefesidir. Bizim önemli bir misyonumuz var. Biz, kuruluş felsefesi itibariyle çağdaşlaşmanın temel mücadelecisiyiz. Ama bunun yanı sıra biz 1970’li yıllarda kendimizi ciddi ölçüde yeniledik. CHP böylelikle yeni bir ivme kazandı.
YENİ BİR DÖNEM
Şimdi de CHP’de yeni bir dönemi açmamız gerekiyor. Milletvekilliği dönemim sona erdikten sonra kendi iç dünyamda bir karar verdim. Dedim ki: Ben bilim adamıyım ve bu alanda başarısız da değilim. Kendi dalımda ilerlemeye devam edeceğim. Ve televizyon programlarımda sıfatım hep ekonomist oldu. Ama ben partime yararlı olacak şekilde iktisat politikaları ile ilgili değerlendirmelerde bulundum.
KAFA KARIŞIKLIĞI
CHP’nin geldiği nokta itibariyle yeniden sorumluluk almak gerektiğini düşündüm. CHP’de gözlediğim olay şudur: Seçimlerden sonra büyük bir kafa karışıklığı var. Peki. Çözümler… Öncelikle, birlik ve beraberliğimizin dışında hareket edemeyiz. Çünkü Türkiye’nin en önemli sosyal ve siyasal ailesi CHP’dir. Burası bir ailedir. Ben buna Kocaeli’de ve siyasi yaşamımda çok özen gösterdim. Kişisel konulara girmemeye özen gösterdim. Çünkü siyaset kişilerle ilgili değildir.
MEMNUN DEĞİLİZ
Biz CHP’nin mevcut durumundan memnun değiliz. Aynı zamanda Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan da memnun değiliz. Bu ikisini bir bütün. Bu ikisini birlikte çözeceğiz. CHP’nin bir lider değişikliği ile sorunlarının çözüleceğini düşünüyorsanız yanlış düşünüyorsunuz. Çünkü ben İsmet İnönü’yü tanıdım. Çünkü biz İsmet Paşa’ya ailecek giderdik. Elini öperdim. Erdal İnönü ile çalışma şansı buldum. Murat Karayalçın’la çalıştım. Tüm liderler başarı elde etmeye çalıştılar ama sonuç ortada. Başarının yolu tek başına lider değildir. Bir siyasi partiyi başarıya götüren onun kendi içindeki örgüt yapısı, demokratik tapısı, enerjisi ve programıdır. Şimdi CHP’nin uzun soluklu bir yenilenme ve kendini reforme etme sürecine girmesi gerekmektedir. Bu çok önemlidir. Yeni bir CHP ama özüne dönmüş bir CHP’ye ihtiyaç var. Herkesi birleştiren, hiç kimseye karşı olmayan, Kılıçdaroğlu’nu cetvele koymayan, Kılıçdaroğlu’nu layık olduğu onursal konuma taşıyan, belediye başkanlarımızın başarıyla seçimden çıkmasına yardımcı olan bir yol gereklidir.