Yerel seçimlere iddialı bir şekilde hazırlandığını belirten Kandıra Belediye Başkanı Mustafa Öğren, 29 Mart'ın ardından daha güzel hizmetlerle yollarına devam edecek...
Yerel seçimlere iddialı bir şekilde hazırlandığını belirten Kandıra Belediye Başkanı Mustafa Öğren, 29 Mart'ın ardından daha güzel hizmetlerle yollarına devam edeceklerini söyledi
CHP'li KANDIRA Belediye Başkanı Mustafa Öğren, “muhalefet belediyelerine hizmet gitmez” fikrini yıktı... Çünkü Kandıra, AKP'li belediyelerin dahi kıskanacağı ölçüde hizmet aldı... Bunun bir nedeni, Öğren'in “proje adamı” olması, bir diğer nedeni de Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ile kurduğu diyaloglardı... Öğren 28 Mart 2004'ün akşamı, yakasındaki CHP rozetini çıkardı ve herkesin, tüm Kandıra'nın belediye başkanı oldu... Bunun da karşılığını aldı... Kandıra O'nun döneminde büyük hizmetler aldı...
Kandıra'ya çok önemli hizmetler yapıldı. Bu hizmetlerin mimarı Kandıra Belediyesi mi yoksa Büyükşehir Belediyesi mi? Bunlar kimin eseri? Büyükşehir biz yaptık diyor?
Büyükşehir'in söylemleri siyasi. Son söyleyeceğimi ilk söyleyeyim. Çünkü yasa gereği bizim İller Bankası'ndan gelen payımızın yüzde 30'unu Büyükşehir, yüzde 10'unu da İSU alıyor. Bu pay bütün belediyeler için Büyükşehir'de toplanıyor. Bununla birlikte ilçelere yatırım yapıyor. Zaten yasa diyor ki, sen su, kanalizayon, mezbaa, itfaiye, bu tip hizmetleri yapma ben yapacağım. Bunun için de zaten bizden para kesiyor. Biz bunu çok iyi bildiğimiz için proje üretiyoruz. Örneğin 26 Aralık 2006 tarihinde bizi çağırdılar. Büyükşehir Encümen Odası'nda Münir Karaloğlu başkanlığında toplandık. Dedi ki: “Kandıra'ya ne istiyorsunuz?” Biz Karaloğlu'na 20 tane proje sunduk. Çok şaşırdılar. 11 tanesini yapabileceklerini söylediler. Toplam maliyeti de 10 milyon. Bizim onlarla olan iyi diyaloglarımız nedeniyle projelerimizi hayata geçirdik. Bir terminel bir milyonsa, biz terminal yaptırdık, katlı otopark yaptırdık, caddeleri yaptırdık, pazar yeri etrafının çevre düzenlemesini yaptırdık, mezarlıkları yaptırdık. Mesela katlı otopark ve terminalin yeri, belediyenin tapulu yeriydi. Biz alanı Büyükşehir Belediyesi'ne verdik meclis kararıyla. Ama AKP'liler 'bunun yerini Kandıra Belediyesi verdi' demiyor siyaseten. Seçim atmosferine girildi. Bunlar olabiliyor. Benim İbrahim Karaosmanoğlu'yla ne bir tartışmam ne aleyhine bir sözüm kesinlikle olmamıştır. Biz uyum içerisinde çalışmak zorundayız. Bu 5 yıl böyle oldu, bundan sonra da böyle olacak.
Şu anki mevcut belediyeler yasasında, iyi bir başkan olmanın gereği proje üretmek ve iyi diyalog kurmak herhalde?
Kesinlikle böyle. Bunun dışında da bir belediye başkanının yapacağı işler var. Her şeyi Büyükşehir'e bırakmak olmaz. Bizim de az ya da çok bir bütçemiz var. Bu bütçeyi iyi kullanarak ta önemli işler yaparız. Örneğin ben Kandıra'ya 10 tane çocuk parkı yaptım. Bir çocuk parkı için Büyükşehir'in kapısını çalmadım. Bu da bizim başarımız. Ben bütçeyi çok iyi kulandım. Öte yandan diğer belediyeler gibi bizim sanayimiz yok, ticaretimiz yok. Biz sadece İller Bankası paylarından para alıyoruz. Bizim nüfusumuz az ama, alan olarak Kocaeli'nin en büyük ilçesiyiz. Kocaeli'nin 3'te birini oluşturuyoruz.
20 adet proje götürdünüz. 11 tanesi hayata geçti. 9'u arasında ilginç ve güzel bir proje var mıydı?
Kandıra'da sadece Turhan Güneş Kültür Merkezi var. Bunun haricinde bir kültür merkezi yok. Turhan Güneş de bundan 20 küsur yıl önce yapılmış. Kandıra'da 25 tane okul var. Tüm okular bundan faydalanıyor. 47 bin nüfus var. Bu kadar insan düğünlerini, etkinliklerini burada yapıyor. Bu açıdan eksiğimiz var. Kandıra'ya ikinci çok amaçlı salonu yapmamız gerek. Düğün salonu, nikah salonu, toplantı salonu içinde olmalı. Bunu yapamadık. Ayrıca bir spor kompleksi projemiz vardı. 11 dönümlük projede bunu hayata geçirecektik. Bunları hep Büyükşehir'e sunduk. Kandıra'da iki tane köprü var; Namazgah ve Kışla. Bu köprülerin ıslah edimesi gerekti, olmazsa olmazlardandı. Namazgah'ın karşısında 12 dönümlük arazide halka açık piknik yeri düşünüyoruz. Bunu bir dahaki dönem, kısmet olursa yapacağım. Kandıra küçük bir yer. Uçuk kaçık projelere gerek yok. Halkımızın ihtiyaçlarını karşılayalım yeter.
Biraz da siyasete dönersek... Aday belirleme takviminden önce biz Kandıra CHP'de çatak seslerin olabileceğini tahmin ediyorduk, ama olmadı. Aday adayı olmayı planlayanlar vardı. Bunlar gerçekleşmedi. Aleyhinizde hiç açıklama yapılmadı. Bunu değerlendirir misiniz?
Bizim parti içerisinde, dışarıda söylendiği gibi çatlak sesler hiç yoktu. Her parti içerisinde küçük çaplı görüş ayrılıkları olabilir. Bunlar çok normaldir. İsmi gündeme getirilen parti büyüğü abimiz de ben aday olacağım demedi. Parti bana görev verirse ben bu işte varım dedi. Parti içinde benim adaylığım zaten yüzde 90 belliydi. Ben seçim öncesinde Genel Başkan ve Genel Sekreterimle konuştum. Her iki isimde beni ismen tanır. Bu durumda bana söylenen şuydu; mevcut belediye başkanının yüz kızartıcı bir suçu yoksa, ben aday değilim diyene kadar adayımızdır. Bunu bana kendileri söyledi. Adaylığım konusunda hiç sıkıntı yoktu zaten.
Kandıra'da DSP de bir aday çıkartıyor. Sizi etkiler mi bu?
Kesinlikle etkilemez. Kandıralı, yerli olmayan bir kişiye oy vermez.
Abdulkadir Cesur, Kandıralı değil mi?
Kandıralı değil. O Kandıra'da öğretim görevlisiydi. O'nu orada birileri bu yola çıkartmış. Birkaç arkadaşının oyunu alır. Bu oy da 100'ü geçmez. Neden aday oldu, onu da bilmiyorum. Bir insan bir yere aday olduğunda ya ismini gündemde tutmak ister ya da kazanmak için olur. Ama Türkiye'de şu anki konjonktürde hangi siyasi partilerin seçimi kazanacağı bellidir.
22 Tammuz'da AKP, CHP'ye fark atmıştı. Bu seçimler için 22 Temmuz'u ölçü olarak kabul edebilir miyiz?
2 bin 300 AKP almıştı, bin 600 de CHP almıştı. Aramızda 700 fark vardı. 700 fark, 350 oy demektir. Ben 3 Kasım 2002 seçimlerinde Kandıra'da ilçe başkanıydım. O tarihte bin 660 AKP, bin 500 DYP, bin 388 oy da biz almıştık. Ben 2 yıl sonra aday oldum, bin 988 oyla seçimi kazandım. Demek ki bir aday gerekirse 1000 oy dahi artırır. Ben 600 oy artırmıştım.
Sizin belediye başkanından öte bir bürokrat havanız var. Çok sadesiniz, polemiklere girmiyorsunuz. Kandıra halkı bu duruşunuzdan memnun mu?
Memnuniyet kişiye göre değişir. Bazı insan vardır ağırdır, kendisi gibi bir başkan ister. Kimisi de çok hareketlidir. Yaşantım boyunca benim çizgim hiç değişmemiştir. Benim ağır bir yapım var. Çok atak bir insan değilim. Yalnız, bu ağır duruşumun bana artısı var. Ben kurallar içerisinde belediyeyi yönetirim. Her isteyenin istediğini yapmasına izin vermem. Bu olmadığı zaman insanlar kendi çıkarları için bir şeyler elde edemeyince memnuniyetsiz oluyorlar. Kandıra'da araştırma yapın. Beni eleştirenler kendileri için menfaat istemiştir. Ben bu duruşumla belediyeyi nereden nereye getirdim. 10 tane dükkan satan, çalışanına maaş ödeyemeyen belediyeyi borçsuz hale getirdim. Devlet hariç kimseye borcumuz yok. Daha önce bize mazot vermiyordu insanlar. Şimdi 'bizden alışveriş yapın' diye yalvarıyorlar.
2-B yasası meclisten geçti. Size etkisi ne olacak?
Kandıra'da tabi ki ormanlık alanlar çok fazla. Fakat orman kadastrosundan geçmeyen yerlerin tespiti mümkün değil. Ondan dolayı şu anda 2-B olarak kullanılan ve de üzerinde bina olan çok yer var. Kandıra'da 3 bin kaçak bina var. Bu binalar 40-50 yıllık. 2-B yasası çok geç kalmıştır. Adam gelmiş işgal etmiş. Kimse de sen burayı kullanamazsın dememiş. Şimdi arazileri çok yüksek fiyatlarda satmaya kalkarlarsa insanımız bu yerleri alamaz.
Bazı büyük firmaların Kandıra'da yer satın aldığı söyleniyor. Bunun gerçeklik payı ne?
Bu bir arz talep meselesidir. Birkaç yıl önce başladı bu. Kandıra'da yerler de çok ucuzdu. Yalnız bu emlakçıların hiçbirisi kendi alıp satmadı. Emlakçılar aracı olarak kullanıldı. Toplu olarak yer alan yok burada. Adam yüz dönüm yer alabilir. Bu toplu sayılmaz. Ev yapmak gayesiyle aldılar. Çok büyük bir tehlike yok. Zaten imarda, ya tarım alanı, ya da ikinci sınıf tarım alanı gözüküyor. Fabrika yapmak zaten mümkün değil.
Kandıra'da bu seçimlerde yüzde kaç oy alırsınız?
Elbette kazanmak için seçime giriyorum. Bazı adaylar yüzde 50'lerden, yüzde 60'lardan bahsediyor. Bunlar hayali oranlar. Geçen dönem yüzde 31'le belediye başkanı oldum. Yüzde 40'la seçimi kazansaydım ne anlamı olurdu. Önemli olan kazanmak. Ben seçimi alayım, yüzde önemli değil. Kandıra her geçen gün güzelleşmeye devam edecek.