Kandıra Sanayi Çarşısında eşi Pembe Hanımla birlikte baba mesleğini yürüten Metin Demirdöven 40 yıllık mesleğinin bittiğini belirtti.
Kandıranın %95i 15-20 yıl önceye kadar çiftçilikle geçimini sağlıyordu. Bu şekilde Kandıranın tüm köylerine seyyar demirciler giderek çiftçilerin mevsimine göre kazma, bel, orak, tırpan, saban, nacak, balta gibi tarım aletlerini biliyordu. Köylerde tarımın her geçen gün düşmesi sonrasında seyyar demir ustası Metin Demirdöven Kandıra sanayi Çarşısına bir dükkan açmış. 10 yıldan beri burada demir döverek ekmeğini çıkartan Demirdöven, son 2-3 yıldan beri doğru düzgün iş yapamaz olmuş.
Metin Demirdöven demircilik hayatını bize şu şekilde anlattı. 40 yıl önce Babam Yaşar Demirdöven ile birlikte Kandıranın köylerine giderek tarım aletlerini biliyorduk. İşlerimiz o günlerde çok mükemmeldi. Mesleğimiz bilindiği gibi Peygamber mesleğidir. Köyler de tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan vatandaşlar ürettikleri ürünlerin karşılığını alamadıkları için üretmeyi bırakıp hazır almaya başladılar. Her şeyin pahalı olması üreticinin işini zorlaştırırken çiftçiyi de bitirdi. Bu şekilde köylü artık üreten değil tüketen oldu. Bizim mesleğimiz tamamen tarım aletlerine yönelik. Tarımın bittiği yerde bizim sanatında sonu gelmiş demektir. 2-3 yıldan beri eşimle birlikte çalışmama rağmen dükkan kiramı bile ödeyemiyorum. Bağkur, vergi ve muhasebe ücretimi hiç ödeyemedim. Eşim hasta. Her gün bir ümitle dükkana geliyoruz. Ama her geçen gün işlerimiz daha da düşüyor. Bir bilemeyi 5 TL ye yapıyoruz. El yapımı ürünleri artık satamaz olduk. Üretici Piyasa mallarını daha ucuz olması nedeniyle onları tercih ediyor. Yani kısacası sanatımız yavaş yavaş ortalıktan kayboluyor. Allahtan Baba evimiz var da ev kirası ödemiyoruz. Sanatkar perişan durumda. Devletten sanatkarına sahip çıkmasını istiyoruz dedi.