Siyasette Bir Ömür isimli yazı dizimizin bu haftaki konuğu, duayen siyasetçi Erol Köse oldu. Siyasetçilere çok önemli mesajlar veren Erol Köse, Siyasetçi dediğin önce onurlu olacak. Kendi çıkarlarını düşünmeyecek dedi.
Siyasette Türkiyeye damgasını vuran, 1971-1978 yılları arasında İzmit Belediye Başkanı olan ve 1987 yılında milletvekili olarak görev yapan Erol Köse, Siyasette Bir Ömür isimli yazı dizimizin bu haftaki konuğu oldu. Türk siyasetinin duayen ismi Erol Köse ile İstanbul Caddebostanda bulunan evinde söyleşi yaptık. Evinin kapısını gazetemize açan duayen siyasetçi Erol Köse, söyleşimizde samimi bir dille anılarını anlattı ve siyasetçileri öğütler verdi. Siyasetin çıkar amaçlı kullanılan bir kurum olmaktan çıkarılması gerektiğini üzerine basa basa söyleyen Erol Köse, öncelikle siyasilerin kendilerini değil onurlarını düşünerek hareket etmesi gerektiğini söyledi. KİMDİR EROL KÖSE? Erol Köse 1 Ağustos 1934 yılında Kandırada doğdu. İlkokulu Kandırada okuyan Köse, liseyi Kabataş Lisesinde bitirdi ve Ankara Hukuk Fakültesine gitti. Fakat babasının vefat etmesi sebebiyle üçüncü sınıfta üniversite eğitimini bıraktı. Erol Köse 1952 yılında, liseden mezun olduktan sonra Demokrat Parti döneminde, CHPden Kandıra ilçe yöneticisi olarak siyaset hayatına başladı. Köse, 1967 yılında CHP İl Başkanı oldu. 1971-1978 yılları arasında Leyla Atakanın vefatı sebebiyle İzmit Belediye Başkanı oldu. 1978 yılında parti içerisinde dönen türlü oyunlar sebebiyle tekrar aday gösterilmeyen Köse, 1979 yılında tekrar il başkanı oldu. Darbe dönemi sonrasında SODEPin kurucu başkanlığını yapan Erol Köse, SHP ile SODEPin birleşmesinin ardından 1987 yılında milletvekili oldu. Son olarak 1992 yılında yeniden CHP il başkanlığı görevini yürüten Erol Köse, bu tarihten sonra aktif siyaset hayatını noktaladı. Ayrıca Erol Köse, 8 yıl boyunca Kocaelisporun başkanlığını da yaptı, Kocaeli Eğitim Vakfını kurdu. Köse, belediyelerin daha iyi hizmet verebilmesi için de belediyeler birlikleri kurdu.
ŞİMDİ NE YAPIYOR? Türkiyenin efsane belediye başkanları arasında ismini ilk sıralara yazabileceğimiz, ilimizin yetiştirdiği belki de en önemli siyasetçi olan Erol Köse, 80 yaşını tamamladı. Fakat Erol Köse, yaptığımız söyleşide sıradan bir yaşlı hayatı yaşamak istemediğini ve birçok aktivite yaptığını anlattı. Yaşının farkında olduğunu belirten Erol Köse, yine de hayattan kopup bir köşede oturmanın kendisine göre bir şey olmadığını söyledi. Erol Köse şimdi Caddebostandaki evinde eşi Semiha Hanım ve 15 yaşındaki köpeği ile birlikte yaşıyor. Türk Sanat Müziğine olan tutkusuyla bilinen Erol Köse, çeşitli illerde verilen konserlere katılıyor. Çok yoğun bir programı olduğunu ifade eden Köse, ilimizin tanınmış isimlerinden biri olan Mustafa Küpçü ile birlikte, kendi hayatını anlatan bir de kitap çıkaracak. Kitap, Erol Kösenin hayatını anlatan ikinci kitap olacak. 1978 yılında Erol Kösenin hayatını anlatan Boğulan Başkan Erol Köse isimli kitap, yazar Ahmet Kahramanın imzasıyla çıkmıştı. BELEDİYE BAŞKANLIĞI BANA KALDI Erol Köse gibi duayen bir isimle söyleşi yaparken, önce ne soracağınızı bilemiyorsunuz. Çünkü karşınızda gerçekten kentimizin ve ülkemizin geleceği için gençliğini vermiş bir insan konuşuyor. Kolay değildir böyle saygın insanlara pat diye soru sormak. Daha sonra sohbet ilerledikçe ilk sorumu sordum. Leyla Atakanın vefatının ardından belediye başkanı olan Erol Köse, bu süreci anlattı. Erol Köse, Leyla Atakan rahmetli olduktan sonra haliyle hepimiz çok üzüldük. Çok sevdiğimiz bir insan ve çok iyi bir belediyeciydi. Ben de o dönemlerde siyasette oldukça etkindim. Bu görevi öncelikle büyüklerime teklif ettim. Belediye başkanlığı görevi için başkalarını ikna etmeye çalıştım. Fakat görevi kabul etmediler ve benim belediye başkanı olmamı istediler. Kısacası belediye başkanlığı bana kaldı dedi. Erol Kösenin bu sözleri onun neden efsane olduğunun belki de bir kanıtı. Öyle bir insan düşünün ki kendisine altın tepside sunulan belediye başkanlığını önce kabul etmiyor, Ağabeylerimin hakkıdır diyerek başkalarına teklif ediyor. İşte o insan Erol Köseydi. Günümüzde böyle bir şeye rastlamamız mümkün değil. EROL KÖSE VE İLK İCRAATLAR İzmit Belediye Başkanı olduktan sonraki süreci anlatan Erol Köse, alt yapıyla ilgilendiğini ifade etti. Bir belediyecinin asli görevlerinden birinin alt yapı sorunu olduğuna vurgu yapan Erol Köse, Ben belediye başkanı olduktan sonra ilk olarak alt yapıyla ilgilendim. Çünkü bir belediyecinin asli görevi alt yapıyı düzeltmektir. Bizim zamanımızda çöpler katırların sırtlarında taşınırdı, bugünkü Akçakoca bölgesinden. İlk olarak bu işle ilgilendim. Taştan devasa gider yolları yaptık. Alt yapıyla ilgilendik. Daha sonraki problem ise İzmitte konut yetersizliği vardı. İzmitte kiralar da çok yüksekti. Bunlarla ilgilendik ve Yahyakaptanı yaptık. 30 bin kişilik konut projesini hayata geçirdik. Benim zamanımda o proje tamamlanmadı. Bugün orada 120 bin 130 bin kişi atılıyor. Yahyakaptanın temelleri benim belediye başkanlığı dönemimde atıldı. 1978 yılına kadar kentle bütünleşerek güzel bir belediyecilik yaptık ifadelerini kullandı. BİR ANEKDOT Erol Köse, belediyecilik ve siyaset terbiyesi anlamında efsane sıfatını hak eden isimlerden biridir. Belediyeler birliği projeleri ile adını dünyaya duyurdu. Trafikten arındırılmış ilk habitat toplantısını Erol Köse yaptı. Toplantının sonunda alınan kararlar doğrultusunda uygulamaya geçirdiği projeler dünyada geniş yankı uyandırdı. Bu toplantı ise Kanadanın Vencouver kentinde yapıldı. Erol Kösenin projesi dünya birincisi oldu. Yani bir İzmit Belediye Başkanı düşünün ki ürettiği proje dünya birincisi oluyor. Fakat bizim ülkemizde tabi ki hiçbir başarı cezasız kalmazdı. CHP içerisindeki güç kavgaları ve çekişmeler sebebiyle 1978 yılında Erol Köse yeniden belediye başkanı adayı olarak gösterilmedi. Bunu İzmit halkı kabullenmedi. Demiryolu Caddesi üzerinde eylemler bile yapıldı. Fakat CHPnin sözüm ona güçlüleri geri adım atmadı ve Köse aday gösterilmedi. İnsanlar Erol Kösenin bağımsız belediye başkanı adayı olması için baskı yapmasına rağmen o Partimin kararıdır. Partime ihanet etmek istemem diyerek baskılara göğüs gerdi. Sonuçta ne mi oldu? CHP, İzmit Belediyesini Adalet Partisine kaptırdı ve Cevdet Bağdat belediye başkanı oldu. Ama Erol Kösenin hakkını Dünya Belediyeler Birliği verdi. Erol Kösenin aday gösterilmemesinden sonra Rodosta toplanan Dünya Belediyeler Birliği üyeleri aldıkları kararla Erol Köseyi, Dünya Belediyeler Birliği Onursal Başkanı olarak seçti. BENİ İKİ KEZ VURMAYA KALKTILAR Kendisinin siyaset yaptığı dönemdeki, farklı siyasi görüşteki siyasetçilerin birbirleriyle olan ilişkisini anlatan Erol Köse, 50li yıllar siyasetçilerin ve insanların birbirine zıtlaştığı zamandı. CHPliler ve Demokrat Partililerin kahveleri, camilerim ve oturdukları yerler falan hep ayrıydı. Ama ben politikaya başladığımdan beri ilişkilerimi dostça götürdüm. Mesela ben Süleyman Demirelin en müşkül zamanında, askerler tarafından indirildiği zamanda geldi onu karşıladım. Ben Alpaslan Türkeşi de karşıladım. Birlikte kentte dolaştık. Hatta ben Alparslan Türkeşi karşıladığım zaman MHPliler iki defa beni vurmaya kalktı. 1950li yıllarda beni ihbar edip hapse attıran bir siyasetçi vardı mesela. Yıllar sonra belediye başkanlığı dönemimde onu gördüm. Benim evimde kapıcı olmuş. Aldım belediyeye yerleştirdim. Herkes bana karşı çıktı, zamanında bana yaptıklarından dolayı. Ama önemli olan insandır. Geçmiş gitmiş zamanlar. ANAP döneminde siyasi partiler biraz daha ılımlı hale geldi. Zaman ilerledikçe tabi ayrışmalar yine oldu dedi. TÜRKEŞLE BİR GECE MHPnin kurucusu olan Alparslan Türkeşle geçirdiği akşamı anlatan Erol Köse, Alparslan Türkeşle aram çok iyiydi. Her İzmite geldiğinde bana haber yollar yanına çağırırdı. Bir gün birlikte bozkurtluların gecesi vardı oraya gittik. Yanımda dönemin valisi Turgut Güleç vardı. Orada bulunan MHPli gençler komünistlerin aleyhine sloganlar atıyorlardı. Vali de kulağıma eğildi ve Bak senin aleyhinde slogan atıyorlar dedi. Ben de Ben komünist değil sosyal demokratım dedim. Belki de bana söylüyorlardı ama aldırış etmedim. Siyasette toleranslı olmak lazım. Biz siyasette her zaman toleranslı olduk. İnsanları iyi tuttuk. Bakın ben 15-20 bin kişiyi işe soktum. Kim olduklarını bilmem bile. Ama bugün Yürüyüş Yolunda yürürken insanlar geliyor elimi öpüyor, boynuma sarılıyor. İşte sen bana bursa vermeseydin ben bugün böyle olamazdım falan diyorlar. Yahu yeter işte bu kadarı. İşte gerçek servet bu. Zıtlaşmalara kutuplaşmalara ne gerek var diye konuştu. KOCAELİYİ NASIL GÖRÜYOR? Yaklaşık 18 yıldır İstanbulda oturan Erol Köse, yine de Kocaeliyle ilgili can alıcı tespitlerde bulundu. Kocaelinin son yıllarda özellikle sosyal hayat konusunda geriye gittiğini ifade eden Erol Köse, Kocaelide bariz bir gelir dengesizliğinin de olduğunu söyledi. Köse, Kocaeli son yıllarda özellikle sosyal hayat konusunda oldukça geriye gidiyor. Bir takım şeyler tabiî ki yapılıyor ama bunlar yetersiz. Öte yandan Kocaeliye insanlar iş umuduyla falan geliyor ama işsiz kalıyor. Ayrıca büyük bir gelir dengesizliği de var. Kocaelide çok fazla zengin olduğu gibi çok fazla da sefalet içerisinde yaşayan, asgari ücretle çalışıp, kira ödeyip bir de çocuk okutmaya çalışan insanlar da var. Böyle olunca Kocaeli fazla gelişti diyemem. Sadece belediyelerin bütçeleri arttı. Bunu biliyoruz ama bundan fazlası yok ifadelerini kullandı. SİYASETTE GENÇLER OLMALI Son olarak siyasetçilere altın değerinde öğütler veren Erol Köse, siyaset sahnesinde gençlerin daha fazla aktif olmasını ve gençlere şans verilmesi gerektiğini söyledi. Köse, Bir siyasetçi önce onurlu olacak. Siyaset yaparken asla kendinizi düşünmeyeceksiniz. Ben yıllarca belediye başkanlığı ve bir dönem milletvekilliği yaptım. Ama oturduğum evimi bana oğlum aldı. Benim evim falan yoktu kirada oturuyordum. Siyasetçi hak gözetecek. Kendi hakkını öne çıkarmayacak. Siyasette de en büyük beklentim gençlerden. Gençlerin önünün her alanda açılması gerekiyor. Gençlerin olduğu yerlerde rüşvetçilik, yalan dolan olmaz. Çünkü gençler her zaman kendi çıkarlarından önce onurlarını ve doğruluğunu öne çıkarırlar. Benim siyasetten beklentim gençlere yer verilmesidir. Gençler değişime açıktır ve değiştirir. Bu yüzden gençler siyasette şimdiki halinden çok fazla etkin olması gerek diye düşünüyorum dedi.