Kısa bir süre önce 15 yerel derneğin beraber hareket etmek adına bir araya gelerek oluşturdukları Kocaeli Manav Türkleri Platformu, 24 Haziran seçimleri siyasi partilerin milletvekili listelerine dair beklenen basın bildirisini yayınladı.

İşte Kocaeli’de gözlerin çevrildiği basın açıklaması;

“Kamuoyuna ;

Kocaeli Manav Türkleri Platformu, kentte birlik, beraberlik, ve tek ses olma adına kurulmuş, kapılarını herkese açmış bir platformdur. “Manavlar” kelimesi herhangi bir yerde telaffuz edildiği an bir karşı tepki olarak birileri bizleri hemen milliyetçilikle hatta ve hatta daha da ileriye giderek kafatasçılıkla suçlamışlardır. Ancak tarihe ve medeniyete hâkim olanlar dün de bu gün de herhangi bir etnik milliyetçiliğin bu topraklarda asla ve asla kabul görmediğini bu günden sonra da görmeyeceğini çok iyi bilirler.

Bizler Kocaeli’de bölgesel ve kent adına yaptığımız bütün söylemlerde tek bir şeyi dert edindik. Bu şehrin yerlileri ve bu şehre çeşitli sebepler dolayısıyla sonradan gelen kardeşlerine kucak açmış, sofrasını paylaşmış, kentlilik bilinciyle hareket etmiş ve kent olmayı çok iyi başarabilmiş bizler asla ve asla etnik siyaset gütmedik. Ancak Kocaeli’nin temsil dengelerinde bir adaletsizliğin söz konusu olduğunu, seçimlerde büyük destek ve en yüksek oyların belirli bölgelerden çıkmasına karşın temsilde adaletin sağlanması noktasında sıkıntı olduğunu, bunun sağlanması gerektiğini ve ancak bu şekilde adaletin sağlanabileceğini söyledik.

Ancak gelin görün ki biz temsilde adalet istedikçe birileri bizleri adeta istenmeyen çocuk ilan ettiler. Biz beraber olalım, birlikte olalım dedikçe, bize “etnik milliyetçilik” yaftası yapıştıranlar bu şehirde etnik milliyetçiliğin en babasını yaptılar. Yaptıkları etnik milliyetçilikle de ihya oldular.

Söylemlerimiz bazı kesimler tarafından çok zıt anlaşıldı, ancak Kocaeli’de on binlerce hemşehrimiz serzenişlerimize kulak vererek bizlere destek oldular.

Bizler fazlasını almak için değil “adalet” için mücadele ettik. Bizler makam, mevki, şahıslar, çıkarlar için değil ; temiz niyetlerimizle Kocaeli’nin daha iyi temsil edilmesi için, girilmedik gönül kalmasın diye, küskün insan olmasın diye mücadele ettik. Gönüller yapılsın, temsili dengeler sağlansın, Kocaeli’de kalplerde birlik sağlansın diye mücadele ettik. Ve bu mücadelede tüm siyasi partilerimize çağrılarda bulunduk.

Sivil toplum kuruluşları siyaset ile toplum arasındaki köprülerdir dedik. Ve köprü olma vazifemizin bilinciyle toplumun ve kentin taleplerini, serzenişlerini, arzularını siyasi makamlara ilettik.

Liyakatla hareket edilmesi gerektiğini, zaten liyakat unsurları gözetildiği zaman bütün gerekli görülen temayüllerin yerli yerinde olduğunu söyledik.

Değişimin gerekli olduğunu, toplumsal tepkilerin en üst noktada olduğunu , “onlar biz ne yemek yaparsak yerler” mantığının artık sabırları taşırdığını söyledik.

24 Haziran seçimlerine sayılı zaman kalan tüm siyasi partiler milletvekili listelerini kamuoyuna sundular. Bizlere kulak vererek Kocaeli’de siyasetin ve temsilin adaletini sağlamak adına listelerini düzenleyen siyasi partiler olmuştur. Ancak bütün serzenişlerimizi hiçe sayanlar, yok sayanlar da olmuştur.

Ve bu gün gelinen noktada bir yanımız buruk, bir yanımız da mutludur. Mutluyuz çünkü sesimize kulak vererek listelerinde bizleri dikkate alanları da gördük. Buruğuz, çünkü hep var ettiklerimizin bizleri hiçe saydığını da gördük.

Bizler gerek bölgesel dinamiklerde gerekse kentsel siyasette, gerek ülke siyasetinde her zaman tek yürek ve devletimizin yanında olduk. Asla ihanet etmedik, her daim destek verdik.

Bu gün bilinmelidir ki tavrımız Cumhur’un ittifakından, Milletin aklından yanadır.

Ancak serzenişlerimiz ve mücadelemiz tüm Kocaeli kamuoyunca malumdur. Şimdi bizlerden sürece dair açıklama bekleyen tüm hemşehrilerimize sesleniyoruz.

Yaşadığımız süreç, ve önümüze koyulan listeler hepinizce malumdur.

Bizim için “siz yoğurdu yaparsınız, bizde afiyetle yeriz.” Diyenler bu gün bilmelidirler ki bu güzel insanlar bu şehirde yaşananları çok iyi analiz edecek çok iyi idrak edecek, çok iyi görecek ve yeri geldiği zaman tepkisini çok net şekilde olması gereken yerde gösterecek kadar büyük bir ferasete sahiptir.

Bu gün yaşadığımız süreci ve önümüze koyulan listeleri sizlerin takdirine bırakıyoruz.

Bu kent evladına sahip çıkmasını da çok iyi bilir. Kendisine değer vereni de çok iyi görür. Gerektiği yerde durmasını da çok iyi bilir. Millet aklını oluşturmayı da çok iyi bilir. Birilerinden talimat ve bildiri beklemeden, göstermesi gereken duruşu da, göstereceği yeri de, koruması gerekeni de, var etmesi gerekeni de, yok sayması gerekeni de çok iyi bilir.

Bu güne kadar koca bir kesimi dolgu malzemesi olarak görenler, bunun bir dolgu değil de devlete ve millete sadakat olduğunu da iyi bilmelidir.

Fitneye mahal yoktur. Fitne beklentisi içinde olanlara da geçiş yoktur. Ancak Kocaeli’de fitne ateşini körüklemeye çalışanlar fazlasıyla mevcuttur.

Şu da unutulmamalıdır ki; her kes her şeyin farkındadır. Toplumsal vicdandan beslenenler toplumsal vicdanı asla anlayamayacaktır.

Tekraren, bu güne kadar bizlere en kalbi desteklerini sunan, bu günde bir açıklama bekleyen tüm hemşehrilerimize en kalbi duygularla mukabele ediyoruz.

Ve takdirimizi milletin aklından yana kullanıyor, kararı da “yoğurdu yapmasını da yemesini de çok iyi bilen” çok değerli hemşehrilerimizin iradesine bırakıyoruz.

Tüm kamuoyuna saygı ile duyurulur.”