Sadun ÇETİN- Dilek SAĞSÖZ- Nurettin KOLAYLI- Zeynep Kübra ÖZÇİÇEK- Ünal CANKURT- Fatma AYDINOĞLU’nun röportajı Cengiz Kan kimdir? 1964 Kandıra doğumluyum. Asıl doğup büyüdüğüm yer Kandıra Babaköy. İlköğretim, ortaöğretim ve liseyi Kandıra’da bitirdikten sonra Karamürsel Deniz Astsubay Meslek Yüksek Okulu’ndan mezun oldum . 22 yıl Deniz Kuvvetleri’nde görev yaptım. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. Evliyim ve iki kız çocuğu sahibiyim. *** 22 yıl süren askerlik görevinin ardından siyasete atıldınız. Askerlikten siyasete geçiş sürecinizi biraz anlatır mısınız? Tamamen doğal bir süreç. 2004 yılında askerlikten emekli oldum. Siyasi bir geçmişim yoktu. Hatta 12 Eylül öncesi ve o dönemde bile bir tarafın içinde olmadım. Zaten askerken bu mümkün değil. Askerlik döneminde bir defa oy kullandım. 1999 Depremi’nden sonra Kandıra’ya yerleştim. 2004 yılında emekli olduğum günlerde 2004 seçimleri vardı. Doğal bir süreçti. OYUMUZU EŞİMLE AK PARTİ’YE VERDİK İlçede yerel de bir yarış vardı. Bu yarış bizi hizmet maksatlı, ilçemize hizmet etmek için siyasi yapının içine itti. Arkadaş çevremiz de buna müsaitti. Bu arkadaşlarımızın talebi ve Kandıralı olmamız sebebiyle talepler oldu. Ancak 3 Kasım 2002’de Kandıra’da ilk oyumu kullandım. AK Parti’ye verdik eşimle. 2004 yılında tercihimiz yine AK Parti oldu. *** Siyasete geçişinizde şimdilerde Sanayi ve Ticaret Bakanı olan Nihat Ergün ve milletvekili Fikri Işık’ın etkili olduğu söyleniyor… İki ismin politikaya atılmanızdaki rolü nedir? Fikri Işık’ın siyasete girmemde etkisi var. Örnek aldığım bir siyasetçi. Siyasi geçmişimiz olmadığı için kendimize yakın gördüğümüz kişileri örnek alabiliyoruz. Fikri Bey’in siyasi anlamda yaklaşımlarını önemsiyorum. Ama Kandıra ilçesi siyasilerin çok rahat hareket edebilecekleri bir arena değil. KANDIRA İÇİN KÖYLER ÇOK ÖNEMLİ Kandıra 933 km karelik coğrafi sınırları içinde üçte iki nüfusunun kırsalda yaşadığını gördüğümüz ama gerçekte siyasi tercihlerini yaparken çok önemseyen daha doğrusu kriterleri biraz farklı olan bir bölge. Dolayısıyla coğrafi sınırları içinde nüfusun 3’te 2’si köyler yaşayan Kandıra için köyler çok önemli. *** Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün etkisi… Nihat Bey sevdiğimiz bir abimiz, arkadaşımız… Siyasi sürecini tabi geçmişini bilmediğimiz için çok yorum yapamayız. Ama ne olursa olsun adam olsun, hizmet yarışında olsun anlayışındayız. Çok önemli değil hangi kimlikten olduğu. Kandıra’da ki insanlar Türkmen kökenli manav dediğimiz yapı. Ben Nihat Bey’i o kimliği ile değerlendirmiyorum. Siyasi kimliği ile değerlendiriyorum. NİHAT ERGÜN’Ü BEĞENİYORUM Fikri Bey’in söylemden, masada konuşmaktan daha çok o projeleri eyleme döken yapısını model alıyorum. Bende de aynı kimlik var. Nihat Bey’in havanda su döven bir yapısının olmadığını ben de biliyorum. O kimliği ile o yönüyle ben çok beğeniyorum. Diğer milletvekillerimizin her birinin kendine has özellikleri var. Kendimi de şanslı addediyorum. ONLARDAN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK Kocaeli’nde siyaset yaparken bir üst kadrolarda da güçlü olmanız gerekiyor. Milletvekili ve il yönetimi bazında oralarda görev yapan büyüklerimiz ile iyi diyaloglar kurmanız gerekiyor. Büyükşehir Belediye Başkanımızın yaklaşımını önemsiyorum. Her birinin farklı farklı özellikleri olmasına rağmen olumlu yanlarını aldık onlardan çok şey öğrendik. *** Kandıra’da siyasi arena diğer ilçelere göre daha farklı dediniz. Kandıra’da siyaset yapmak nasıl bir duygu? Yaklaşık 5 yıllık siyasi bir geçmişimiz var. Bu süreçte tek amacımız, halka hizmet etmek oldu. Kandıra’da ki halkın önceliğinden bir tanesi her zaman hatırlanmak. Seçimden seçime onları ziyaret edip, seçimden seçime halkı hatırlamak Kandıra’da tutmuyor. Bizim de farkımız o. İnsani değerleri önemseyen muhafazakar yapımız var. KANDIRA’DA ASLA BİTMEYİZ Kandıra halkının o küçük dünyasında halini hatırını sormak, onun küçük ihtiyaçlarına cevap vermek onların dünyasını fethetmek demek. O yüzden ben inanıyorum bu tarz da biz asla Kandıra’da kaybetmeyiz. AK Parti mantığını gerçek manada uygularsak Kandıra’da asla bitmeyiz. *** Belediye başkanı seçildiğinizde nasıl bir belediye devraldınız? Belediye yerel idarelerinin sicillerinin geçmişte hep bozuk olduğunu düşünüldü. Yani gerçekte de bunun böyle olduğunu hep rakamsal değerlerle gördük. Belediyeyi devraldığımızda ortaya çıkan tablo şuydu; Benden önceki belediye başkanı o zaman teslim tutanağı adı altında bir şey hazırlamıştı. Oraya baktığımda devlete olan borçlar kısmında bir bölüm görünüyordu. Ben tabi o anda kalkıp o sayfaları karıştırıp, bu böyleymiş demedim. Demek de bize yakışmaz. Göz ucuyla baktım sonra da imzaladım. Ancak başkanlar arasında devir teslim tutanağı diye bir tutanak var. Bu tutanağı görevi devraldığımızın akşamı inceledik. Nakit olarak kasada görünen bir miktar var ama yanında borçlar da var. Faturaları çekilmiş borçlardı. Onun dışında devlete olan borçlar da. Ben baktığımda çok ilgimi çekti. Kasada bir miktar para görünüyor ama bu paranın üç katı kısa vadede ödenmesi gereken bir borç var. Halbuki belediyenin öz sermayesi ile yaptığı bir yatırım da görünmüyor. Geçmişte hep Büyükşehir Belediyemizin yapmış olduğu hizmetler var. HESAPLAR DOĞRUYU YANSITMIYORDU Kandıra’da ortada Namazgah yapıldı. Ümit Balkan Parkı yapıldı. Kültür merkezi yapıldı. Bunlar tabi Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yatırımlar. Onun dışında herhangi bir çalışma yok. Dolayısıyla o hesapları bir müddet inceledik. O tutanaktaki devlete olan borçlar diye gösterilmiş kalem aslında doğruyu yansıtmıyor. Nasıl mı? 2005 yılının 1. ayı Maliye Bakanlığı devlete olan borçları yapılandırmış. Taksitle kesiyor. 2.5 milyon gibi bir rakam olarak görünüyor devlete olan borç. O yapılandırdığı rakamı yazmış oraya. Halbuki 2005 ile 2009 arasında 4 yıllık dönemde borçlar var bu borçları oraya yazmamış. Bunu çıkardığımızda 6 trilyon borç yükü ortaya çıktı. Ama orada görünmüyor. Basına veya halka çok fazla telaffuz etmedim. HİÇ BİR DERT YANMAMIZ OLMADI Hatta devir teslim töreninde imza attığımızda eski belediye başkanımız orada şu ifadeyi kullandı; “Kasasında 510 bin TL parası olan belediyeyi devrediyorum” O ifade çok keskin bir ifade ama borçlarını yazmamıştı. O ifadenin ertesi günü müteahhit bir firma geldi. 510 bin TL’nin 360 bin TL’sini istedi. Adam haklı iş yapmış ve alacağı vardı. Sonrasında iş yaptırılmış ancak faturası kestirilmemiş borçlar çıktı. Onları borç olarak ödedik. Hiç bir dert yanmamız olmadı. BÜTÇE ŞU AN 5. 49 MİLYON TL. Aldığımız ekonomik tablo; Kandıra Belediyesi geçmişte büyük bir sıkıntı yaşamış. Gelen ekonomik değerler, devletten alınan paylar bugünkünden daha az ya da daha fazla değildi. Her gelen, daha önceki de eşit değerdeydi. Bütçe şu an 5. 49 milyon TL. *** İki yıldır bütçe fazlası veriyorsunuz. Peki borçlar şimdi ne durumda? İlk yıl biz 600 bin TL bütçe fazlası verdik. Kısa ve orta vadede ki borçların tamamıyla ödendi. Yaklaşık altı ay sonra bu borçların tamamı bitmişti. 2 milyon kısmı ödenmişti. Devlete olan borçlar haricinde borcumuz kalmadı. Hatta işçimize yüzde 30 zam yaptık. Kıdeme teşvik primleri çıkarttık. O günlerden kalan hiçbir esnafa borcumuz yok. Olmadığı gibi kasamızda paramız var. İki yıldır Kandıra Belediyesi’nde kasa fazlası verdik. *** Son günlerde kamuoyunda sıkça tartışılan Kandıra OSB projesine nasıl bakıyorsunuz. Kaldı ki bu konu il genelinde de bir çok tartışmaları beraberinde getirmiş hatta muhalefet partisinden bazı isimler bu konuyu Meclis’e kadar taşımıştı. Kandıra Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi projesinde gelinen son durum nedir? Kandıra OSB Kandıra’nın kurtuluşudur. Hizmetlerimiz genelde insanların kullanacağı projelerdir. OSB Kandıra’nın geleceğine iktisadi anlamda kalkınma sağlayacak bir proje. Bu proje Kandıra’nın bundan sonra ki dönemde varlığını göstermek için, bundan sonra gerçek anlamda bir ilçe olması için, popülasyonunun, halkın mutlu yaşaması için gerekli olan bir proje. 7 NOKTADA OSB ÇALIŞMASI YAPILMIŞ Bizden önceki tüm siyasiler Kandıra’nın kurtuluşunu sanayi bölgesinde görmüş. Siyasiler mutlaka sanayi getireceklerini söylüyorlardı. Kandıra’da 90-95 yılları arasında 7 noktada organize sanayi bölgesi çalışması yapılmış ama sonuçlandırılmamış. Bir takım çalışmalar yapılmış ama sanayi istihdam amaçlı istemişler. Rant sağlamaya çalışmışlar. Bunlar sonuçlanmamış. HERKES GÖREVİNİ YAPACAK Ben Büyükşehir Belediyesi’nin desteklerini alan kişiyim. Halkım adına hizmet alan kişiyim. Bir alt birim olarak benim de bütçem var. Ben hızlı bir ekip kurdum. Herkes görevini yapacak. Profesyonel çalışıyoruz. Kontrollü nüfus almak istiyoruz. Bunun için de Kandıra OSB’yi önemsiyoruz. OSB Kandıra’yı şahlandıracak. Röportajımızın ikinci bölümünden öne çıkan konu başlıkları şöyle; Büyükşehir ile birlikte çalışıyoruz. Hizmette, topu hiçbir zaman taca atmadık. Kerpe’yi pırıl pırıl yaptık. Kerpe’yi gereğinden fazla tanıtmışız. Yoğurt ve hindi kültürel zenginliklerimizdir. Kandıra’nın çehresi değişecek. Büyükşehir’den memnun olmamak mümkün mü? Siyaset yapmacık tavırlarla olmaz. Roman vatandaşlarımızı göndermeyeceğiz. Hurşit Güneş sanıyorum başka şeylerle meşgul.