Mandıra Filozofu filmi Kandıra'da gerçek oldu. Kandıra'da kamulaştırılan 2 bin dönümlük alanın ortasındaki 2.8 dönümlük arazisini satmak
Hürriyet gazetesinden Burak Coşan'ın haberine göre Kandıra ilçesinde, geçtiğimiz yıl vizyona giren Mandıra Filozofu filminin konusuna benzer bir olay yaşandı. gıda ihtisas organize sanayi bölgesi (OSB) yapmak için kamulaştırılan 2 bin dönümlük alanın ortasında 2.8 dönüm arazisi bulunan 50 yaşındaki Mürsel Yaylalı direnişe geçti. Elektrikçilik yapan Yaylalı ev inşa ettiği araziyi önce 1 milyon liralık para daha sonra da deniz kıyısında ev teklifine rağmen satmadı. Proje alanında 1997.2 dönümlük arazinin satışına rağmen arazisinden vazgeçmeyen Mürsel Yaylalı kamulaştırmanın iptali için bir de dava açtı. Mahkeme, bölgenin baraj havzası içinde yer alması nedeniyle Mürsel Yaylalı lehine karar verdi. Dava şimdi Danıştaya taşınacak. Yaylalı, Ben Kandıradaki evimde nefes alıyorum. Amacım para kazanmak değil. Sonuna kadar direneceğim dedi. Filmleri aratmayan olay şu şekilde gelişti. 2006DA ALDI EV YAPTI Mürsel Yaylalı, 2006 yılında Kandırada 2.8 dönümlük bir arazi satın alarak ruhsatlı bir ev inşa etti. Ancak işler istediği gibi gitmedi. Tarım ve hayvancılık alanı ilan edilen bölgede, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, gıda ihtisas organize sanayi bölgesi kurulmasına karar verdi. Mürsel Yaylalıya ait arazi de yaklaşık 2 bin dönümlük proje alanı içinde kaldı. OSBnin yatırımcısı olan Gıda İhtisas Sanayici ve İşadamları Derneği (GİSİAD) proje kapsamındaki 1997.2 dönümlük araziyi 2008 ılından itibaren 60 milyon lira bedel ödeyerek kamulaştırdı. Bölgede 2.8 dönümlük arazisi olan Mürsel Yaylalı ise kamulaştırma bedelini reddediip arazisini satmayacağını söyledi. Yaylalı 2 bin dönümlük arazinin Namazgah barajı havzasında kaldığı ve su yolları bulunduğu gerekçesiyle OSB yapılamayacağı gerekçesiyle dava da açtı. Bu süreçte kendisine önce arazisini devretmesi çin 1 milyon lira para daha sonra da deniz kıyısında bir ev teklif edildi. Mahkeme, Mürsel Yaylalı lehine karar verdi. GİSİAD Danıştaya başvurmaya hazırlanıyor. Ancak Yaylalı, işin peşini bırakacak gibi değil.
DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİM Erzurumdan İstanbul Pendike göç eden 50 yaşındaki Elektrikçi Mürsel Yaylalı, Kandıradaki araziyi nefes alabileceği bir alan olarak tanımlıyor. Kendisine bu arazi için çok büyük paralar teklif edildiğini söyleyen Yaylalı, Dava açtım. Benim derdim para değil. Kendi çapında bir elektrikçiyim. Zengin biri de değilim. Bu arazimden para da kazanmak istemiyorum. İstanbula bu kadar yakın olan bir yerde hava alacağım arazime OSB yapılmasını istemiyorum. Namazgah barajı havzasının ve bölgedeki su kaynaklarının korunması. Söz konusu bölge daha önceden tarım ve hayvancılık alanıydı. Kandıra bölgesi de turizm alanı ilan edilmişti. Yapılan alımlar da başlı başına yanlış. Çok fazla mirasçı olması sebebiyle köylüleri kandırarak araziler topladılar. Bir tek ben direndim. Direnmeye de devam edeceğim. Milyonlar da teklif etseler arazimden vazgeçmeyeceğim. Eğer İdare Mahkemesinin aldığı kararı Danıştay bozarsa, daha az para alacağımı biliyorum. Yine de direnmeye devam edeceğim. Böyle bir doğal güzelliğin yok olmaması için elimden ne geliyorsa yapacağım dedi. BARAJ OSB İÇİN YAPILDI GİSİAD Genel Sekreteri Hamit Eroğlu ise Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresinin (İSU) Namazgah barajını yapma sebebinin OSBnin ve OSB sonrası artacak nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu söyledi. OSB için yapılan baraj OSByi yok etti diyen Genel Sekreter Hamit Eroğlu, 2006 yılından bu yana yapımı için uğraşılan OSBni hikayesini anlattı: Kandıra Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi 2006 yılında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından şehir planlarına konuldu. Ancak bu tarihten 2008e kadar yatırımcı bulunamadı. Daha sonra Belediye Başkanı yüzde 70i tarım ve hayvancılık ile uğraşan Kandıranın bir an önce gelişmesi için GİSİADa başvurdu. Biz de bu yatırımı yapabileceğimizi ilettik. Diğer OSBlere göre yatırımcıyı önceden bulduk. Şu anda yüzde 100ü dolu olacak şekilde bekliyoruz. Devletin beş kuruş parasını almadan bu işi üstlendik. 2 bin dönümlük bir alan. Kamulaştırma yapılması gerekiyordu. İhtisas OSBlerinde de öncelikle ÇED raporunun alınması gerekiyor. Mevzuat böyle. 2009da buna müracaat ettik. 40a yakın kamu kurumunun onayı ile bu belgeyi aldık. Katı atıklarımız biogaza dönüşecek şekilde tasarladık ve bunu taahhüt ettik. O tarihten başlayan kamulaştırma işlemlerinde 11 bin 300 hisseyi satın aldık. Bu 11 bin 300 hisse de 1960 dönüme denk geliyor. Kalanını ise mahkeme kararı ile aldık. Mahkeme üzerinden alınan yerlerde de 1 kişi ile sıkıntı yaşadık. O sıkıntı sonucunda da İdare Mahkemesi tarafından OSB projesinin iptaline karar verildi. HAVZA PLANLARA KONMADI OSBnin su ihtiyacını karşılamak için yapılan barajın nasıl bir engel oluşturduğuna ilişkin sorumuzu cevaplayan Hamit Eroğlu, Biz OSByi kurarken, OSBnin alanı baraj havzasında değildi. Fakat OSBnin kuruluşu hızlandığında İzmit Su İdaresi (İSU) su ihtiyacını karşılamak üzere Namazgah braj projesini hayata geçirmeye karar verdi. Kandıranın mevcut suları şu andaki durumda yeterli oluyor. Ancak OSBnin kurulması ile birlikte su yeterli olmayacaktı. OSBnin gelmesi ile beraber nüfus artışı ve tesislerinsu ihtiyacı karşılanmayacak durumda olacaktı. İSU Namazgah barajını yapılmasına karar verdi. İSU, bölgeye sıvı ve katık atık atılmaması kaydıyla bu bölgede OSB yapılabileceği konusunda görüş bildirdi. OSB için bir sıkıntı yaşanmaması için de Namazgah barajını plana koymasına rağmen, havzalarını resmi olarak belirlemedi. Resmi olarak havza ilan edilmemiş olmamasına rağmen 11.5 kilometre uzağımızda yer alan baraj yüzünde İdare Mahkemesi OSBnin kurulmaması yönünde karar verdi. Coğrafi olarak bakıldığı için havza varmış gibi işlem gördü mahkemede dedi.
DENİZ KENARINDA EV VERDİK Arazisini vermeyen ve dava açan Mürsel Yaylalıya bilirkişi tarafından belirlenen 450 bin liralık bedele rağmen 1 milyon lira verdiklerini ifade eden GİSİAD Genel Sekreteri Hamit Eroğlu, bunu kabul etmeyince deniz kenarında bir arazi alıp ev yapmayı da teklif ettiklerini söyledi. Artık konunun Danıştay kararına kaldığını ifade eden Eroğlu, İdare mahkemesi yer seçiminin iptaline karar verdi. Ancak ortada 60 milyon liralık yatırım var. Eğer OSB yapılmış olsaydı 60 yatırımcının 70 fabrikası olacaktı. Direk olarak 8 bin kişi, dolaylı yoldan 40 bin kişiye istihdam sağlanacaktı. Elvan, Tatbak, Danet, Hakmar, Papağan ve Tayaş gibi firmalar fabrika açacaktı. İşin garip tarafı eğer Danıştay da kararı iptal etmezse 60 milyon lira boşa gidecek. Araziler OSB adına alındığı için hiçbir firmaya alın bu parseldeki arazi sizin de diyemiyoruz. Birçok firma kilitlenmiş durumda. Buraya yatırım yaptıkları için başka yere de gidemiyorlar dedi. 5 MİLYAR DOLARLIK İŞ HACMİ OSBnin yapılması ve tam kapasite ile çalışması halinde 5 milyar dolarlık bir iş hacmi yaratılacağının bilgisini veren Hamit Eroğlu, 5 milyar doların 3 milyar dolarını ihracat oluşturacaktı. Hammaddenin yüzde 50si bölgeden karşılanacaktı. Toplamda 300 milyon liralık yatırım planlanıyordu. Altyapısı için dahi devletin cebinden 5 kuruş çıkmayacaktı. Altyapının bitmesi halinde hemen yatırıma başlayacak onlarca firma var dedi. SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANINDA ARAZİM VARDI Barajın İzmit, Derince ve Kandıranın köylerini beslediğini ileri süren Mürsel Yaylalı, Kocaelinin sanayi bölgesine ihtiyacı yok. 50 tane işadamı yatırım yapacak diye bu bölgeyi bırakamam. Sabiha Gökçen Havalimanının bulunduğu bölgede de geçmişte bir arazim vardı. İnşaat öncesi 300 metrekare arsamı benden satın aldılar. Sözler verdiler ve hiçbirini yerine getirmediler. MANDIRA FİLOZOFU Mandıra Filozofu isimli film 2014te vizyona girdi. Filmin konusu ise şu şekildeydi: Paraya karşı olan Mustafa Ali, Çökertme köyünde şehir hayatından uzak yaşamaktadır. Yaşayabilmek için doğanın verdiği imkânların yeterli olduğu felsefesine inanmaktadır. İstanbulda yaşayan zengin iş adamı Cavitin, Mustafa Alinin arazisini alarak otel yapmak istemesi ile Mustafa Alinin hayatı altüst olur. Filmin yönetmenliğini Müfit Can Saçıntının yaparken, senaryosunu ise Birol Güven yazdı. Filmin başrollerinde ise Müfit Can Saçıntı ve Rasim Öztekin yer aldı.