Saadet Partisi İlçe Başkanı Ramazan Arslan şu açıklamalarda bulundu; “Dış güçler Mısır’daki Tahrir meydanındaki senaryonun aynısını Türkiye’de uyguladılar ve başarılı oldular. Dış basının bütün medya kanalları birleşerek aynı anda şiddeti körüklediler. Polisimizin de dengesiz orantısız güç kullanması olayların büyümesine neden oldu. Saadet Partisi olarak kesinlikle şiddeti esas alan hiçbir muhalefetin içinde olmayacağız. Türkiye kardeş kavgasından çok acı tecrübeler edindi. İktidar ve ana muhalefet partisinin yangına körükle gitmemesini üslup ve söylemlerine dikkat etmelerini gönülden istiyoruz.
ANARŞİDEN ADALET DOĞMAZ Türkiye’nin yanı başındaki kardeş Suriye yangını varken, kamplaşmak, kutuplaşmak değil birbirimizi daha da iyi anlamak zorundayız. Haksızlıkla mücadele vurarak kırarak silahla yapılmaz. Anarşiden adalet de doğmayacağını bilmemiz lazım. ÇÖZÜM SÜRECİ OLUMLU GİDERKEN İktidar güç bende istediğimi yaparım demesi ne kadar yanlışsa, marjinal gurupların ortalığı savaş alanına döndürmesi de o kadar yanlıştır. Hani kürdü, lazı, çerkezi, arnavudu, manavı bir ağacın dallarıydık. Daha dün çözüm süreci olarak devam eden durumu herkesim olumlu karşılarken, birden ne oldu da birbirimize girdik. Günlerdir neden biber gazı, taş, sopa, tweet, taksim, tencere sesi, çapulcu, Türk bayrağı, çarşı gurubu gibi sözcükler bizleri esir aldı. Demek ki daha her şeyin başındayız.
DÜŞMANLARIMIZ SEVİNİYOR Biz milli görüşçüler isterdik ki taksim meydanı her sene kaos meydanı olmasın. İnsanca herkesin fikrini ortaya koyabileceği yer olsun. Hükümetinde her türlü fikirleri dikkate almasını isterdik. İnatlaşma iki tarafa da fayda getirmeyecek. Unutulmamalıdır ki ülkemizin üstüne çöken bu puslu hava en çok da düşmanlarımızı sevindirmiştir. Huzuru sükûneti sağlamak en başta hükümetin görevidir. Başbakanın toplumu daha fazla gerecek açıklama yapmaması lazım.. İnşallah bundan sonraki süreç iyi geçer. DERS SANDIKTA VERİLMELİ Çıkaracağımız ders dost ve müttefik görünen ülkelerin güvenilmeyeceği gerçeği. Neden batılı medya hep bir ağızdan Türk baharı geliyor çığırtkanlığı yapıyor. Bizler için endişe verici. Sözde Arap baharının geldiği ülkelerden yazı görebilen tek bir ülke var mı? Libya gitti, Mısır karışık, Irak yok oldu, Suriye yağmalanıyor sıradaki Türkiye. Onun için hükümetin çalışmalarını beğenir veya beğenmeyiz bazı konularda birlik olmamız lazım. Ders verilecekse sandıkta sorumlulara en iyi dersi vermemiz lazım. Bizler aynı bahçenin çiçekleri, aynı milletin evlatlarıyız. Renklerimiz, kokularımız, hassasiyetlerimiz, düşüncelerimiz farklı olabilir. Farklılıklarımız ayrılık nedeni değil, zenginlik unsurumuzdur.”