Özellikle planlı şehircilik gereği inşaat yapılabilmesi için öyle hassas çizgiler ve kırmızı noktalar oluşturulmuş ki, istediğinizi yapmayı bırakın bir çivi bile çakamayacağınız yerler mevcut. Ve bunların hepsi kanunlarda açık seçik belirtilmiş. İnşaat yapacaksanız ruhsat almak zorundasınız. Ruhsat ise yaptığınız işin kanunlara uygun olduğunun en büyük kanıtı. Belediyeler ruhsat verirken çalışanlarının şahsi kriterlerine göre değil, yürürlükte olan kanunlar çerçevesinde hareket ederler ki, bu ruhsatı veren kurumun asli görevi ve sorumluluğudur. Fakat bazen ruhsat almadan binalar yapıldığı gibi, ruhsat verilmemesi gereken yerlere ruhsat veren belediyelerle de karşılaşabiliyoruz. Üstelik kanunlarda açık ve net hükümlere rağmen. İddialara göre Kandıra Belediyesi, birçok yerde kanun hükümlerini tınlamayarak ruhsat verilemeyecek yerlere bina yapılmasına müsaade etmekle suçlanıyor. Örneğin belediye çay bahçesinde yapılan binanın kaçak ve ruhsatsız olarak işletilmeye devam edildiği söyleniyor. AKP`li milletvekili adaylarının bu ruhsatsız yerde ağırlanması ve buranın AKP`nin üssü gibi kullanılması ise işin çabasıymış. Tabi AKP`li milletvekili adayları ve gelen büyüklerin oturdukları ve halka AKP`yi anlattıkları yerin ruhsatsız bir yer olduğundan haberleri bile yokmuş. Bunun dışında konuşulan bir yer daha var ki, orası çok daha enteresan. Anlatılanlara bakılacak olunursa olayın boyutları bir hayli enteresan. Çünkü, Kandıra Belediyesi imar ve kıyı kanunlarına aykırı bir şekilde ruhsat verilmesi kesinlikle mümkün olmayan bir yere ruhsat vermiş. Yer Kefken Nihat Erim Tepesinde bir pansiyon. İnşaatın tüm hafriyat işleri belediye başkanı Cengiz Kan`ın amcası Aşır Kan tarafından yapılmış ve ruhsatta onun isteği üzerine verilmiş. Fakat çevre sakinlerinin bu haksız durum karşısında olayı mahkemeye taşımasıyla, Kefken Nihat Erim Tepesi`nde 163. ada 7, 8, 9 ve 10 No`lu parsellerin üzerine yapılan binanın dava neticelene kadar durdurulması yönünde Kocaeli 2. İdare Mahkemesi`nden karar çıkarılmış. Hatta Kocaeli Büyükşehir ve Kocaeli Valiliği verilen karar ve yapılan şikayetler üzerine vatandaşları haklı bularak Kandıra Belediyesi`nden ruhsatın iptal edilmesi yönünde talepte bile bulunmuş. Fakat bina mahkeme kararına rağmen devam etmiş. Bir yandan elektrik işleri yapılırken bir yandan da boya badana işleri hızla bitirilmekteymiş. Hatta yıkılması gereken binanın sahipleri binayı bitirmek için 300 bin lira kredi bile çekmişler. Bunun üzerine savcılığa ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi`ne başvuran çevre sakinleri yaptıkları suç duyurusu ile binanın mahkeme kararına rağmen devam ettirildiğini belgeleyerek yeniden durdurulmasını sağlamışlar. Sağlamışlar fakat iddialara göre el altından tehditler de gelmeye başlamış. Hem de belediye başkanı Cengiz Kan`ın amcası ve aynı zamanda AKP Kandıra ilçe yönetiminde bulunan Aşır Kan tarafından. Çünkü Aşır Kan şikayet eden vatandaşlar için sağda solda ‘`Onlar cezayı hak etti, gereken yapılacak`` tarzında üstü kapalı tehditkar söylemlerde bulunuyormuş. İddialarda en can alıcı nokta ise, verilen ruhsatın iptali ve olağan yıkım kararı durumunda, ruhsata dayanarak binayı yapan bina sahiplerinin Kandıra Belediyesi aleyhine açacakları dava ile belediyeye ödetecekleri bedel. Çünkü ortada hukuksuzda olsa verilmiş bir ruhsat var. İki ucu sivri bıçak sizin anlayacağınız. Bakalım torpille, kanunlara aykırı olarak verilen bu ruhsat ve binaya yıkım kararı çıkması durumunda koskoca binanın masrafları kimin cebinden çıkacak. Onu da ruhsatı verenler düşünsün, ne yapalım..! Kaynak: Bizim Kocaeli