SEDAŞ işçileri, kurum yönetimince kendilerine sunulan enflasyon farkındaki zam teklifini kabul etmemiş ve ek protokol talebinde bulunmuştu. TES-İş'e bağlı işçiler kurun önünden ses yükseltip, "Aş, ekmek yoksa barış da yok" dediler.
TES-İş Sendikası'na bağlı SEDAŞ işçileri TÜİK tarafından açıklanan yüzde 15,2'lik enflasyon oranını kendilerine zam teklifi olarak sunan işverenin bu teklifini kabul etmeyerek bina önünde bir araya geldi. Sabahın saatlerinde Yahyakaptan Mahallesi Karayolu Caddesi üzerindeki SEDAŞ binası önünde toplanan işçiler kendilerine teklif edilen resmi enflasyon farkının kabul edilecek bir zam oranı olmadığını belirtirken, ek protokol yapılması konusunda yönetime bir kez çağrıda bulundu. 'Vur vur inlesin, SEDAŞ dinlesin', 'İşçi el ele SEDAŞ nerede?', 'Aş, ekmek yoksa barış da yok' diyerek slogan atan işçiler adına konuşan TES-İş Sendikası Genel Sekreteri Fuat Ayvalık, işveren kesimiyle görüşmelerin devam ettiğini belirtirken, tüm ihtimallere karşı hazırlıklı olduklarını belirtti.
DAHA DA KAYGI DUYMAKTALAR
TES-İş Genel Sekreteri Fuat Ayvalık yaptığı konuşmada şunları söyledi: "01.01.2022 tarihi itibari ile başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerimiz, 2 yıl süre geçerli olmak üzere 11.04.2022 tarihinde bağıtlanmıştır. Geçen bu süre zarfında, ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve fahiş zamlar toplu iş sözleşmesi ile aldığımız ücretleri eritmiş, alım gücümüzü çok düşürmüştür. Üyelerimizin yaşadığı bu ağır yoksullaşma ve reel ücret kayıplarını bir nebze olsun azaltmak için ek ücret zammı protokolü yapma mücadelesi kaçınılmazdı. Sağanak halinde yağan zam yağışı altında arkadaşlarımız inlemekte, bugünü nasıl geçireceğini bilememekte, yarını için ise daha da kaygı duymaktadır. Hiçbir mal ve hizmetin fiyatının düşmedi, ucuzlaması yok. Fiyat artışları sürmekte.
SONUÇ AÇLIK VE YOKSULLUK
TÜİK tarafından 3 Ocak’ta açıklanan, 6 aylık % 15,2 enflasyon gerçeği yansıtmaktan çok uzaktır. Son yıllarda üyelerimiz giderek fakirleşmekte, alım güçleri düşmektedir. Gündelik hayatlarını sürdürmek için açıklarını borçla kapatma yoluna gitmekte ve bu amaçla bankalardan kredi kullanmak zorunda kalmaktadırlar. Açlık ve yoksulluk düzeyinde yaşamlarını sürdürmek durumunda kalan üyelerimiz, ağır koşullarda sadece fiziken değil, ruhsal olarak da çöküntü yaşamaktadır. Enerji işçileri olarak üretim ve imalat sektörlerinin kaynağı, lokomotif gücüyüz. Bütün olumsuz hava ve saha şartlarında ailelerimizi ikinci plana bırakıp daha hızlı ve kesintisiz enerji vermenin neferleriyiz ama sonuç açlık ve yoksulluk. Bu sürdürebilir değildir.
ÜCRET ZAMMI YAPILMASI ZORUNLUDUR
Üyelerimizin bu ücretlerle yaşaması, asgari ihtiyaçlarını karşılaması mümkün değildir. Kira artışlarının astronomik seviyelere çıkması işçileri huzursuz etmiş 'Ay sonunu nasıl getireceğim?' diye kara kara düşündürüyor. Üyelerimizin içine girdiği bu cendereden kurtulmaları, biraz olsun nefes almaları için toplu iş sözleşmesinin tadil edilerek ek ücret zammı yapılması zorunlu ve kaçınılmazdır. Sendikamız, işçilerin ücretlerinin biraz olsun rahatlatıcı bir duruma gelmesi için ek ücret zammı protokolü yapılması talebinde bulunmuştur. Şimdi sıra işverenimizde. İş barışının devamı için işçilerin bu haklı talebinin gereğini yerine getirmelidirler. Ek ücret zammı talebimiz kabul görene ve hakkımız olan artışı alana kadar mücadelemiz sürecek."