Kandıralı şehidimiz Binbaşı Yavuz Sonat Güzelin annesi Emine Güzel, oğlunu anlattı.
Tuncelide terör örgütü PKK ile çıkan çatışmada yaralanan daha sonra götürüldüğü hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Şehit Binbaşı Yavuz Sonat Güzelin annesi Emine Güzel, Sözcü Gazetesi Yazarı Uğur Dündara oğlunu anlattı. İşte Uğur Dündarın kaleme aldığı o yazı; Şehit Binbaşı Yavuz Sonat Güzelin annesi Emine Güzel; Benim biricik oğlum, Yavuzum, doğum günüm olan 24 Ocakta dünyaya gelince evimizde bayram sevinci yaşanmıştı. Ama hainler onu 39 yıl sonra bir bayram günü benden aldılar
Şehit Binbaşı Yavuz Sonat Güzelin, evlat kaybetmenin tarifsiz acıları içindeki annesi Emine Güzel, hıçkırıklar arasında anlatmaya devam ediyor: Ondan önce, şimdi ikisi de öğretmen olan ablaları Fatma ve Jülide Zişan doğmuştu. Oğlum dünyaya gelince babası adını Yavuz koymak istedi. Ben de son çocuğum olduğu için son isim anlamına gelen Sonad olsun istedim. Sonuçta iki isimde de anlaştık. Ama nüfusa kaydedilirken Sonat yazmışlar yavrumun adını
Dünyalar güzeli bir bebekti. Sonra kaşla göz arasında büyüyüverdi. Çok yakışıklı, levent gibi bir delikanlı oldu. O kadar iyi kalpli bir insandı ki anlatamam. Kalbi herkese iyilik yapmak için çarpardı. Büyüklerine karşı da son derece saygılıydı. Babası gelince hemen ayağa kalkardı. Hayatı boyunca bizimle yüksek sesle bile konuşmadı yavrucuğum. Kendi isteğiyle gittiği Işıklar Askeri Lisesinden sonra Harp Okulunda okudu. Orada mühendislik eğitimi de aldı. Ayrıca Polis Akademisini bitirdi ve yüksek lisans yaptı
Nefes almakta zorlanınca Efendim, telefonu kapatayım. Sadece başsağlığı dilemek ve acınızı tüm kalbimle paylaştığımı söylemek için aramıştım. Sizi yormayayım diyorum. Hayır, çok doluyum, konuşacağım, konuşmam gerektiğine inanıyorum. Yeter artık, yeter diyor.
Bayramın üçüncü günü gelinim Burcu ve 11 yaşındaki kızları Elif Sude bize gelmişlerdi. Kurbanlarımız kesilmişti. O sırada oğlum aradı. Durumunu sordum Merak etme, sıkıntı yok, iyiyim anne dedi. Sonra kızıyla konuşup babaannesi, dedesi ve annesine sarılarak fotoğraf çekmesini ve kendisine göndermesini istedi. Benim için en güzel bayram hediyesi o fotoğraf olacak dedi. İstediğini yaptık. Cevabi mesajda mutluluktan havalara uçtuğunu yazıyordu. Saat 15.00 civarında operasyona çıkmışlar. Hepsinde çelik yelek varmış. Ama helikopterden yere atlar atlamaz, pusudaki hainler ateş etmeye başlamış. Bir kurşun, çelik yeleğin boşluk bıraktığı koltuk altından girip kalbine saplanmış ve canım evladım oracıkta düşüvermiş. Ben bunları bilmiyordum ama içimde bir sıkıntı oluştu. Kalbim daralıyordu. Kalkıp televizyonu açtım. Tuncelide bir subayın yaralandığı altyazısını görünce çılgına döndüm. Hemen telefona sarıldım. Yavuz,Yavuzum neredesin diye bağırıyorum, ama cevap gelmiyor. Nefeslenebilmek için çıktığım balkonda bir de ne göreyim. Tüm Kandıra bizim evin önünde toplanmamış mı? Meğer haber alıp gelmişler ama zili çalmaya çekiniyorlarmış. İşte orada balkon konuşmamı yaptım. Tayyip gel, balkon konuşması öyle olmaz, böyle olur. Neredesin, gel, bekliyorum. Beni zindana da atsan konuşacağım. Oğlumu onun PKKlı askerleri vurdu dedim.
Emine Güzel, oğlunun yurtseverlik uğruna hayatını kaybettiğini anlatırken aralarında geçen şu konuşmayı aktarıyor: Kağızmanda 3 yıl İlçe Komutanlığı yaptı. Sayısız kan davalıyı barıştırdı. Oradan gözyaşları arasında uğurlandı. Komando Tabur Komutanı olarak Tunceliye tayini çıktığında ana yüreğinin de etkisiyle Gitme, oralar çok tehlikeli yavrum dedim. Hiç düşünmeden Anacığım orası da vatan toprağı. Ben gitmesem, başka bir arkadaşım gitmese, biz gitmesek oralarda bayrağımızı kim dalgalandıracak? Kaderde şehit düşmek bile varsa, yine de gideceğim diye cevap verdi. * * * Şehit Binbaşı Yavuz Sonat Güzel Yüreği yanık anne eve gelen Kocaeli Valisine hiçbir AKPli siyasetçiyi taziye ziyaretinde görmek istemediğini ve gelirlerse kabul etmeyeceğini söylemiş. Daha sonra ve cenaze töreninde yanına yaklaşanları da -örneğin Emrullah İşleri- uzaklaştırmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve Meclis Başkanı Yılmazın çelenklerini de kaldırtmış. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, aileyi hiç yalnız bırakmayıp büyük ilgi göstermişler. Hatta Orgeneral Mendi, eşiyle birlikte ziyaretlerine gelmiş. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise Emine Hanımın ellerine uzanarak Müsaade edin de bu mübarek elleri öpeyim demiş. * * * Şehidin babası Yılmaz Güzel, ben, Müjdat Gezen ve merhum Kemal Sunal gibi Vefa Liseli
Müjdatla aynı sınıfta okumuşlar. Çocuklarına isim verirken hep lisedeki öğretmenlerinden etkilenmiş. Örneğin küçük kızına çok sevdiği Zişan öğretmenin adını koymuş. Yemedik içmedik, bir işçi emeklisi olarak evlatlarımızı okuttuk. Vatana, millete, tüm insanlığa faydalı bireyler olmaları için uğraştık. Onlar da bizi mahcup etmediler. Ama Yavuzumu anlatamam. Dünyalar iyisi bir kalbe sahipti
Ah Yavuzum ah
derken boğazı düğümleniyor, sesi kısılıyor.