Geçtiğimiz dönem CHP’den İl Genel Meclis Üyesi olan, 2014 yerel seçimlerinin ardından yapılan kongre ile CHP ilçe başkanlığına atanan ve aynı zamanda Kandıra belediye meclis üyesi olan Recep Şenol, Kandıra’da CHP’yi yeniden şahlandıran bir isim. Gerek samimiyetiyle, gerek ikili ilişkileriyle, gerekse yapıcı tutumuyla partilileri bir araya toplamayı başaran Recep Şenol, vatandaşın da sık sık yanında olmaya özen gösteren bir başkan. Biz de CHP’yi yeniden hareketlendiren ve çalışmalarıyla partililerden büyük takdir toplayan Şenol ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. İşte Şenol’un ifadelerinden Kandıra’nın sorunları, çözüm olanakları ve iktidara eleştirileri... YENİDEN CHP’NİN KALESİ YAPACAĞIZ***İlçe başkanı seçildiğiniz günden bu yana partililerinizden olumsuz bir eleştiri aldınız mı? Kayyum olarak atandığım andan itibaren partililer tarafından olumlu karşılandım. Partililerimizin memnuniyetini kongremizde aday çıkmamasından anlayabiliriz. Biz kimseyle mesafeli değiliz. Herkesle iyiyiz. Her kesimin görüşlerini alıyorum. O yüzden bugüne kadar partimizden hiç tepkiyle karşılaşmadım. Toparlayıcı, birleştirici ve zaman harcayabilen biri olduğum için partililerimiz çalışmalarımızdan memnun. ***Göreve geldiğinizden bu yana CHP’nin eski gücüne kavuşması için ne tür çalışmalarda bulunuyorsunuz? Eski gücüne dönmesi için ilk önce birlik ve beraberliğimizi sağlamaya çalıştık. Parti küskünlerimizi ziyaret edip görüşlerini aldık, şikâyetlerini dinledik, partimize kazandırdık. Onun dışında yönetim kurulu üyelerimizle birlikte vatandaşımızın her zaman yanında olmaya çalışıyoruz. Sık sık köy ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Düğünlere, cenazelere, cemiyetlere katılıyoruz. CHP’yi yeniden Kandıra’nın kalesi yapabilmek için gece gündüz çalışıyoruz.
***CHP, Recep Şenol ile eski gücüne kavuşacak mı? Tabii ki bunu hissetmeye başladık. İnsanların partimize bakış açısı değişti. Ben ilçe başkanı olduktan sonra partinin kapısını hep açık tuttum. Vatandaş, istediği zaman gelip gitmeye başladı ve partimizde inanılmaz bir hareketlilik yaşandı. Tabii bu durum hem bizi hem de partililerimizi mutlu eden bir durum. Bana karşı ve yönetim kurulu üyelerimize karşı hem partililerimiz hem de vatandaşımız samimi bakıyor. Partimizde bir toplantı yaptığımızda mazeretsiz gelmeyen bir arkadaşımız olmuyor. Partimizde herhangi bir küskünlük yok. Bu da partimizin ileride çok daha iyi yerlere geleceğinin bir göstergesi. GELİP GEÇİCİ BİR DÜŞÜŞTÜ***CHP Kandıra’nın her zaman kalesi olarak bilinirdi. Nihat Erim, Turan Güneş gibi bünyesinden siyasetçi çıkarmış bir parti. Böyle bir partinin 2014 yerel seçimlerde ciddi bir oy düşüşü yaşaması parti içindeki gruplaşmalardan mı yoksa küskünlerden mi kaynaklandı? Biz yola çıktığımızda CHP’yi yeniden Kandıra’nın kalesi yapacağız demiştik. Ve bu yolda İsmail ağabey ile çok çalıştık. Fakat ne yazık ki İsmail Sarıca’yı vatandaşımıza kabullendiremedik. Kandıra Belediyesi’nden çok Büyükşehir Belediyesi veya milletvekilliğine yakışır bir bilgi ve birikimine sahipti fakat biz bunu seçmene anlatamadık. Yıllardan beri dışarıda oturduğu için seçmen kendi topraklarında yaşayan, kendisine dokunan bir aday olmasını istedi. Bunun yanı sıra MHP’nin DP ve AKP küskünleri ile ittifak yapması onları güçlü gösterdi. Vatandaşın da güçlü olanın yanında yer almak gibi bir olgusu olduğundan bu sonucu aldık. Yani bu düşüş gelip geçici bir düşüş. Bunun doğruluğunu genel seçimlerde göreceksiniz.
***CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, Kandıra halkı tarafından sık sık eleştirilen bir vekilimiz. Bu konu hakkındaki düşünceleriniz neler? Biz de zaman zaman kendisine bu konuda sitem ediyoruz ama kendisi bize programını açtığı zaman ona hak veriyoruz. Çok iyi derecede İngilizce bildiği için ekonomist olduğu için ve partiyi iyi anlatabildiği için genel merkezimiz kendisini sık sık yurt dışındaki konferanslarda görevlendiriyor. İlimize geldiğindeyse 12 ilçemiz var. İl başkanlığının programlarına katılıyor. Kandıra’ya da zaman ayırmaya çalışıyor ama vatandaşımıza yetmiyor. ***Partililerinizin sıkıntıları için girişimlerde bulunuyor musunuz? Bizim partililerimiz herhangi bir sıkıntıları veya şikâyetleri için bize geldiğinde çözüm bulmaya çalışıyoruz. Biliyorsunuz ki aynı zamanda belediye meclis üyesiyim. Partilimiz geliyor bize sıkıntısını anlatıyor, ben de gidiyorum yetkililere bildiriyorum ama iktidarda olmadığımız için yeterli cevabı alamıyoruz. Alamayınca yaptıramıyoruz. Bu sefer de vatandaşımız benim partilim benimle ilgilenmedi diye düşünüyor. Biz girişimlerde bulunuyoruz fakat yetkili idareciler zaman zaman partizan davranıyorlar. Köylerimize ziyarete gittiğimizde vatandaşımızın sıkıntılarını dinliyoruz, ajandamıza not ediyoruz, yetkililere bildiriyoruz fakat çözüm makamı biz olmadığımız için elimizden başka bir şeygelmiyor. HER ŞEYE MUHALEFET OLMAYIZ***Belediye meclisinde nasıl bir muhalefet olacaksınız? Ben bundan önce de 5 yıl İl Genel Meclis üyeliği yaptım. Vatandaşımız bize muhalefet görevi verdi. Tabii görevimizi layığı ile yapacağız fakat muhalefetlik yaparken her şeye muhalefet olmayacağız. Biz doğruyu onaylayacağız, yanlışın ise karşısında olacağız. Yapıcı bir şekilde eleştireceğiz. Vatandaş her sıkıntısını yetkililere söyleyemiyor, bize iletiyor. Biz de meclise taşıdığımızda eleştiri yapıyormuşuz gibi algılanıyor fakat tek derdimiz vatandaşımızın sorunun çözülmesi. Vatandaşımın işi çözüldüğünde ise seviniyoruz. Vatandaşımızın sıkıntılarını en alt kademeden en üst kademeye kadar iletmeye devam edeceğiz.
***Geçtiğimiz dönem CHP’li belediye meclis üyeleri yeterli muhalefeti yapmadığı için partililerden büyük tepki toplamıştı. Bu dönem nasıl olacak? Biz bundan sonra vatandaşımızın istediği gibi muhalefet yapacağız. Muhalefet yapacağız diye olumlu işlere de dur demeyeceğiz. Belediye başkanı bize küser, iktidar bize küser diye düşünmeyeceğiz. Çünkü vatandaşımız onlara iktidar bize de muhalefet görevi verdiyse biz de muhalefet olarak eleştirilerimizi yapacağız. Şu ana kadar muhalefet yapmamamızın nedeni başkanın kadrosunu tamamlamasını beklediğimiz için. ODUNLARINI PARAYLA ALIYORLAR***Kandıra’nın 91 köyünün mahalle olması vatandaşı nasıl etkiledi? Ben İl Genel Meclisi üyesiyken dönemin milletvekilleri ile Büyükşehir yasasının geçmesine onay vermiştik fakat daha sonra çıkarılan köy tüzel kişiliklerinin kaldırılmasını CHP grubu olarak onaylamamıştık. Anayasa Mahkemesi’ne itirazda bulunmuştuk fakat reddedildi. Şu anda köylerdeki sıkıntılar bu nedenle yaşanıyor. Köy statüsünden çıkıp mahalleye dönüşen köyler, orman köylüsü olmalarına rağmen yakacak odunlarını parayla alıyorlar. Onun dışında köylerde inşaat yapmaya kalktıklarında İzmit’te nasıl bir prosedür uygulanıyorsa köylülerden de aynı prosedür bekleniyor. Şehirden ne kadar vergi alınıyorsa geliri olmayan köylerden de o kadar vergi alınıyor. ***Köy tüzel kişiliklerinin kaldırılması köylüyü mağdur ediyor diyebilir miyiz? Tabii ki. Köy tüzel kişiliğine ait olan yerler Kandıra Belediyesi’ne geçti. Bu yerlerin bir kısmı belediye tarafından peyderpey satılmaya başlandı. Bir kaç yer satıldı, bundan sonra daha da çok satılacak. İnsanlar olmayan imkânlarıyla, kimisi parasıyla kimisi bedeniyle emek harcayarak yaptıkları köy evleri, şu anda otomatik olarak Kandıra Belediyesi’nin oldu. Köy tüzel kişiliklerinin kaldırılmasından köylüler rahatsız. İlerleyen zamanlarda ahırları, kümesleri köy dışına çıkartmak isteyecekler. Tüm bu sorunlar daha başlangıç. Köylülerimizi zor şartlar bekliyor. Köylüler Büyükşehir yasasından memnun fakat köy tüzel kişiliklerinin kaldırılmasından rahatsızlar. KÖYLÜLER CEZALANDIRILIYOR***Kandıra’nın köylerini sık sık ziyaret ediyorsunuz. Buralarda vatandaşla yaptığınız sohbetlerde ne tür sıkıntılar dinliyorsunuz, köylünün sıkıntıları neler? Köylünün sıkıntıları çok. Özellikle mazot ve gübreden yana büyük sıkıntıları var. Biz eskiden buğday veya mısırı ekeceğimiz zaman iyisini ayırır tohumluk yapardık. Ama son zamanlarda bu tohumlardan ayıramıyorsunuz. Ekmek istiyorsan mutlaka parayla tohum almak zorundasın. Vatandaşın ektiği para etmiyor ama masrafı her geçen gün artıyor. Sattıklarından para kazanamıyor ama girdileri her geçen gün artıyor. Tohumunu alırken hastalığıyla beraber alıyor. Bir masrafta ilaçlarına harcıyor. Gübre, mazot, tohum, bunların yanı sıra alt yapı sorunları var. Alt yapı çoğu köyde yok. Olan köylerde de atık sular köy dışındaki derelere bırakılmış. Namazgâh Barajı’nın etrafındaki köylerde ve sahil köylerinde alt yapı var. Diğer köylerimizde atık su çalışmaları yok maalesef. Köylerimize giderken çoğu köyümüzde yolların bozuk olduğunu görüyoruz. Yıllar önce asfalt yapılacak diye kırmızı taş dökmüşler fakat asfalt yapmayıp o şekilde bırakmışlar. Bunun sebebini iki şekilde açıklayabiliriz. Ya bu köyler cezalandırılıyor ya da belediyenin bütçesi yok. Ben belediyenin yapacak gücü olmadığına inanmıyorum. AK Parti’ye oy vermeyen köylerin cezalandırıldığını düşünüyorum.
***Gıda OSB’nin Kocakaymaz’a yapılmasıyla ilgili görüşleriniz neler? Köylerde işsizlik almış başını gidiyor. Gıda OSB, Kocakaymaz’a yapılırsa çevresine bir kent kurulacak ve Kandıra’dan çok İzmit’e yarar sağlayacak. Üretici belki ürünlerini değerinde satacak ama iş gücü açısından Kandıra’ya dönmeyecek. Eğer Kışla, Balcı veya Malaklar bölgesine yapılsaydı Kandıra’ya daha fazla katkı sağlardı. ***Köylünün tarıma yeniden yönelmesi için neler yapılabilir? Devlet, çoğu zaman çiftçiye destek veriyoruz diye övünüyor. Mazot, yer, tahlil desteği veriyoruz diyorlar ama bunların hepsini üst üste koyduğunuz zaman bir çiftçinin aldığı para deposunu dolduracak bir para değil. Çiftçi bu destekten memnun değil. Çiftçi mazotun, gübrenin ve tohumun ÖTV’siz verilmesini istiyor. Köylünün böyle bir sitemi var. Eğer köylünün tarım yapması isteniyorsa mazotun, gübrenin ve tohumun ÖTV’siz uygun fiyata verilmesi gerekmektedir. Eğer destekleme verilecekse çıkartılan ürüne göre verilmeli. ***Devletin bu konudaki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Çiftçi tarlasına götürdüğü mazota, gübreye, tohumlara ve ziraat ilaçlarına yüzde 18 KDV ödüyor. Ama zenginler bir pırlanta aldığı zaman ona KDV ödemiyor. Bu ülkede üretim mi önemli, mücevherat mı? Destekleme isteniyorsa ilk önce bunlardan başlanmalı. Üretimden zarar eden üretici tarım yapmak istemiyor. Sonra tembel diye anılıyor. Ektiğini alamayan üretici tabi ki üretim yapmaz. Çocuğunu evlendiren veya okutan çiftçi, mecburen yerlerini satmak zorunda kalıyor. Baktığınız zaman Kandıra’daki yer satışları yüzde 35-45 civarına yükseldi. Çiftçi üretimden kazansa, ihtiyaçlarını giderebilse yerlerini satmaz zaten. İnsanlar yokluktan yerlerini satıyor. YETERLİ HİZMET YOK***Büyükşehir ve Kandıra Belediyesi tarafından yapılan yatırımlar sizce yeterli mi? Yeterli değil. Kandıra Belediyesi’nin merkezde ve köylerde yapmış olduğu bir hizmet göremedik henüz. Bunu sık sık belirttiğimiz zaman yapılandırmada olduğunu söylüyorlar. Bu süreç bittiğinde kendilerine tekrar soracağız. Büyükşehir Belediyesi ise bazı hizmetler yaptı ama yapması gereken hizmetin 10’da 1’ini yaptı. Yolların hepsi yapılmadı. Köylerin hemen hemen hepsine çocuk oyun grupları koyuldu. Bunlar güzel şeyler ama bunların yanında insanların evine ekmek götürmesi için bazı girişimlerde bulunması lazım. Örneğin Toramanlar Göleti’nde yer altı sulama sistemi ile Araman Deresi’ni sulayabilir. Bu da köylünün bölgede iki ürün alması demektir. Buda insanların cebine para girmesi, ekonomiye katkı sunmak demektir. Safalı bölgesinde yapılması planlanan baraj hızlandırılabilir. O bölgede de yer altı sulama sitemleri kurulursa insanlar iki ürün alır, cebine para girer. Sadece yol yapmakla, parke yapmakla Büyükşehir’in sorumluluğu bitmiyor. Büyükşehir, Fethiye Caddesi’ne nasıl hizmet yapıyorsa en ücra köydeki Babalı, Çakmaklar ve Araman köylerine de aynı hizmeti yapmak zorunda. ***Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken’in çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? İkili ilişkileri iyi. Herkese karşı saygılı, samimi fakat çalışma açısından henüz bir şey göremedik. Zaman zaman iyi niyetli davrandığını görüyoruz ama geçtiğimiz mecliste bir birliğe üye seçerken kanuni zorunluluğu olmadığı için muhalefetten kimseyi almadı. 12 tanesini de AKP’den aldı. Hem birlik ve beraberlik istiyor hem de böyle bir uygulama yapıyor. Kanuni zorunluluğu olduğu zaman muhalefeti dikkate alıyor ama kanuni zorunluluk olmadığı zaman muhalefeti dikkate almıyor. Eğer ki birlik ve beraberlik sağlanması isteniyorsa her koşulda sağlanmalıdır. Biz mecliste muhalefetiz ama Kandıra’nın menfaatine olacak her karara onay veririz, aleyhine olacak her kararı da eleştiririz. Eleştirmememiz için muhalefetle birlikte çalışırsa o zaman her şeyi ortaklaşa yapabiliriz. Yanlışı da yapmadan önce gösteririz ve herhangi bir sorun yaşamayız. EĞİTİMDE EN ŞANSLI DÖNEM***Kandıra’daki eğitim durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? İlçemiz eğitim çalışanları açısından sayısal ve niteliksel olarak en şanslı dönemlerinden birini yaşıyor. Okulların yeterli olduğunu ve köylerimiz dahil tüm okullarımızda azimli ve idealist öğretmenleri görmek mümkün. Ancak bu yeterliliği öğretimdeki başarıda göremiyoruz. Bunun sebebi ise öğretmenlerimiz değil; öğretmenlerin 2013 yılında yapılan toplu sözleşmede alınamayan mali hakları, maaşların her geçen gün erimesi, rotasyon kanunun ne getireceği gibi sorunlar öğretmenlerimizi mutsuz ve huzursuz etmesidir. Geçtiğimiz günlerde müdür puanlamaları ile ilçemizdeki birçok okul müdürü okullarında çok başarılı olmalarına rağmen siyasal ve sendikal tercihlerinden dolayı müdürlüklerinden oldular. Yapılan müdürlük mülakatında kazanan müdürlerin de ortak özelliği iktidar yandaşı sendikaya mensup olmaları. Bunların sonucu olarak bir şube müdürü istifa etti, İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün de istifa ettiği söyleniyor. Böyle bir durumda öğretmenlerin sorunu ile kim ilgilenecek, öğretmenlerin başarılı olma çalışmalarını kim yönetecek? Bir an önce çocuklarımızın başarısı için yetkililerden işe el atmasını, iktidar temsilcilerinin artık eğitimden olumsuzluk oluşturan ellerini çekmesini istiyoruz. Kandıra’nın 4 yıllık fakültesi ile ilgili de gerekli adımlar bir an önce atılmalı. ***İlçe başkanı olduğunuzda CHP’de kaç üye vardı, şimdi kaç üye var, hedefiniz kaç üye? Ben geldiğimde 600 üye vardı. 6 aylık ilçe başkanlığı dönemimde üye sayımız 800’e yükseldi. Hedefimiz üye sayımızı bin 500 üyenin üzerine çıkarmak. Bunun için de çalışmalarımızı yoğun bir şekilde yürütüyoruz. Buradan sizin aracılığınızla da belirtmek istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’ni destekleyen tüm partililerimizi üye olmaya davet ediyoruz. Gelecek konumları yoksa ilçe başkanlığımıza bildirmelerini rica ediyoruz. Kendilerine en yakın zamanda ulaşacağımızı belirtmek istiyorum. ***Son olarak neler söylemek istersiniz? Biz iktidarda da yerelde de muhalefet partisiyiz. Ama yapılan işlerin sonuna kadar takipçisi olacağız. İyi olan hizmetleri takdir edeceğimiz gibi yanlış veya eksik olan işleri de eleştireceğiz. Biz ne yapmak istiyorsak Kandıra’nın menfaati için yapıyoruz. Kandıra’ya veya millete zararı dokunacak her şeyin karşısında olacağımızı belirtmek istiyorum.