Yağız açıklamasında, projenin kendilerine ait olduğunu ancak yapım aşamasında Büyükşehir Belediyesi ve İSU tarafından değiştirildiğini iddia etti CHP Kandıra İlçe Başkanı Muzaffer Yağız, “Büyükşehir Belediyesi olduktan sonra DSİ (Devlet Su İşleri) derelerin ıslah edilmeleri ve su kaynaklarının tamamını İSU’ya devretmiştir. DSİ’den ayrılan payların Büyükşehir Belediyesi’ne aktarılması ile bu derelerin ıslah çalışmaları gerçekleştiriliyor. Tabi ki Kandıra Namazgah Deresi’nin sel baskını nedeni ile kapakların akıbetindendir. Ancak Kandıra Belediye Başkanı bir yerde doğru söylüyor. Proje bizim değil biz sadece sahiplendik diyor. Proje o zamanın CHP’den Belediye Başkanı olan Mustafa Öğren döneminde yapılmıştır ve proje bize aittir. Mustafa Öğren’in başkan olduğu dönemde Büyükşehir Belediye Başkanı ve İlçe Kaymakamı Namazgah Deresi ve çevresinde incelemeler yaparak Namazgah Deresi’nin ıslah edilmesi gerektiğini belirttik. ‘BİZDEN PROJE İSTEDİLER’ Bunun üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı Karaosmanoğlu, o dönem belediye başkanı olan Öğren’den bir proje hazırlayıp göndermesini istedi. Bizde 2100 metre boyunda İzmit Yolu Virajı başından mezbaha altına kadar olmasını, dere yatağının altının 14.5 metre üstünün ise 22 metre genişliğinde derinliğinin ise yaklaşık 5 metre olan bir proje çizerek Büyükşehir Belediyesi ve İSU’ya gönderdik. İSU’ bunun üzerine başka bir proje hazırlamış ve bizlere sunmuştu. Tabi ki proje değiştirilmişti. Maalesef yerel seçimlerin yaklaşması ile bu projeyi onaylamak zorunda kaldık. Aksi takdirde seçim üstü halkımızın tepkisini alacaktık. 2 trilyon 100 milyon maliyetinde olan projemiz değiştirilmiş ve bizimde onaylamamızla ihalesi yapılmıştı. ‘BİZİM PROJEMİZDE KAPAK SİSTEMİ YOKTU’ Yapıldıktan sonra dere yatağının alt tabanı 9 metre üst tabanı 14 metre ve derinliği ise 2.5 metre olan bir dere oldu. Ayrıca bizim projemizde kapak sistemi de yoktu. Su akışının saplanması için dere içerisinde küçük küçük şelaleler yer alıyordu. Yan duvarlarında ise Kandıra taşı ile devam edilecekti. Ama onlar kapak sistemi koyarak dere içerisinde kayıklar yüzdürmeye başladılar. Ben Kandıra Belediye Başkanı Cengiz Kan’a Namazgah Deresi başımıza büyük bir felaket getirecek dediğimde benimle alay edercesine tavırlar içerisinde yaptığımız güzel işleri kıskanıyorsunuz diye cevap vermişti. Bende bir gün gelir bunun hesabını sorarız dedim. Bakın şimdi bu kapaklar yüzünde yaklaşık 350 işyeri ve ev büyük hasar görmesine rağmen Belediye tarafından hiçbir çalışma yapılmamıştır. En büyük zararlardan birisini de sanayi esnafımız görmüştür. ‘BU KADAR İNSANI MAĞDUR ETMEYE HAKKINIZ YOK’ Bayram öncesi sanayi bakanı ilçemize gelerek selde mağdur olan vatandaşlarımızı dinledi ve gerekeni yapacaklarını belirtti. Bizde bu işin takipçisi olacağız. Bu mağdur olan vatandaşlarımıza devletin elini uzatması gerekir. Acilen aynı sorun bir daha yaşanmadan bu kapakların kaldırılması gerekmektedir. Buradan yetkililere sesleniyorum bu kadar vatandaşı kimsenin mağdur etmeye hakkı yoktur. Kandıra Belediye Başkanı kendisini başbakan sanıyor herhalde. Orhan Camii’nin restore edilmesi de bize ait bir projedir. Mustafa Öğren zamanında turizm bakanlığı ile yazışmalar yapmış bu camiinin restore edilmesini istemiştik. Ama Kandıra Belediye Başkanı Cengiz Kan sanki kendi projesiymiş gibi billboardlara reklam vermiş. Kandıra’ya yapılacak olan devlet hastanesini de kendisi yaptırıyormuş gibi gereksiz şeyler için reklam yaptırıyor. O reklam paralarını fakire fukaraya yardım etsin bari sevaba girer. Ayrıca 24 Kasım öğretmenler günü vesilesi ile de vermiş oldukları tüm emekler dolayısı ile tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum” dedi.