12 Haziran genel seçimlerinde özellikle Kandıra merkezde beklenenin altında oy aldığı gerekçesiyle parti içi muhalefet tarafından istifası istenen İlçe Başkanı Muzaffer Yağız ve yönetim kuru üyeleri, basında çıkan haber ve yorumlar üzerine aralarında yaptıkları toplantının ardından bir açıklama yapma kararı aldılar. ‘BİR NEFER GİBİ ÇALIŞTIM’ İlçe binasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan, seçim öncesi ve sonrasında yaşananları anlatan CHP İlçe Başkanı Muzaffer Yağız, haklarında çıkan haberlere tek tek cevap verdi. CHP’de siyaset hayatına nasıl başladığını anlatan Yağız, “1992 yılında partiyi kurduk. Kuruculardan biriside benim. 1999 seçimlerinde baraj altında kaldık. 2002 yılına kadar görevimize aynı şekilde devam ettik. 2004 yılında ben ilçe başkanı oldum. 1992 yılından bu güne kadar partim bana ne görev verdiyse yaptım ve bu güne kadar bir nefer gibi çalışmaya devam ettim” ‘ASILZSIZ HABERLERDİR’ Basında haklarında çıkarılan haberleri kimlerin çıkardığını çok iyi bildiğini iddia eden Yağız, “Hakkımızda çıkan haberler kasıtlı ve vijdani muhasebeden uzak asılsız haberlerdir. Haberler Mustafa Türk ve Kenan Evin cephesinin çıkardığı haberlerdir. Biz 2002 yılında Türk’le yönetimdeyken 1. sıra milletvekili adayı Sefa Sirmen, 4. sıra adayı ise Kandıralı Rıdvan Alkan idi. Mustafa Türk o dönemde yönetimde olmasına rağmen ‘ben Alkan’ın peşinden mi gideceğim’ diyerek hiçbir çalışmaya katılmadı. 2004 İlçe seçimlerine 2 ay kala parti sekreterliğinden istifa etti” dedi. ‘HAZMEDEMİYORUM DEDİ, ÇALIŞMADI’ Mustafa Türk’ün siyasi hayatı boyunca hep aynı tavrı sergilediğini söyleyen Yağız, “Mustafa Öğren belediye başkanı adayı oldu. Türk, ‘Öğren’in belediye başkanı adayı olmasını hazmedemiyorum’ dedi, çalışmadı. Mustafa Öğren belediye başkanı seçildi Mustafa Türk tekrar istifa etti. O zaman genel sekreterimiz Halil Çakır’dı. ‘Kalemini kıralım, partiye bir faydası olmuyor’ dedi. Ben yine de istifasını kabul etmedim. 2007 seçimlerinde yine çalışmadı. 2009 seçimlerinde aleni olarak belediye başkanı ve seçime giren arkadaşlara tavır yaparak seçimin kaybedilmesi için elinden gelen her şeyi yaptı” dedi. ‘KENDİSİNE YOL AÇMAMI BEKLİYOR’ Mustafa Türk’le girdiği ilçe başkanlığı yarışlarını da değerlendiren Yağız, “2007’de karşıma aday olarak çıktı. Neticede demokratik seçimlerdir. Elbette adaylar çıkacak ve yarışacak. 2009 ilçe başkanlığı seçiminde Kenan Evin’in adayı olarak yeniden karşıma çıktı. Yine kaybetti. Herkese bir daha çıkmayacağım diye söz verdi. Şimdi benim istifa ederek ona yol açmamı bekliyor. Yönetimi ve beni defalarca il yönetimine şikâyet ettiler. Denetlemeler geçirdik. Fakat bu işler şikâyetle olmuyor. Bu şikâyet ve basına gönderilen asılsız maillerin altında Mustafa Türk ve ekibi var” ‘KİMSENİN KUKLASI OLMADIM’ Sevim Deren’in kuklası olarak nitelenmesine bir hayli kırgın olduğu görülen Yağız, “Sevim Deren bir parti büyüğüm. Turan Sarı keza öyle. Ben şimdiye kadar kimseden icazet almadım. Kimsenin kuklası olmadım. Parti büyüklerine saygı ve sevgi eğer kukla olmak olarak nitelendirilecekse o başka. Sevim Deren kadın kolları başkanımı arayarak ‘seçimlerde çalışmayın’ demiş, çalışmamışlar. Bunların hepsi külliyen yalan. Kadın kollarım başta olmak üzere, gençlik kollarım, ilçe yönetimim canla başla çalıştılar. Hepsine çalışmalarından ötürü müteşekkirim ve bunun teşekkürü olarak seçim sonrasında kendileriyle bir yemek bile yedik. CHP’de ilçe teşkilatının tüm birimleri seçimlerde çalışmıştır, çalışmayanlar bizim tarafımızdan bilinmektedir’’ dedi. ‘TAMAMEN UYDURMA’ Halil Çakır’la kirli ilişkileri olduğu yönündeki iddiaların tamamen uydurma olduğunu söyleyen Yağız, “Kirli ilişkiler var aralarında deyince, benim arkadaşımdır. Bu partiye 15 yıl hakkıyla görev yaptı. Şimdiye kadar kirli hiçbir işi olmamıştır. Hala görüşürüm kendisiyle. Yok efendim mitinge 25 otobüs göndermişiz de, 35 otobüs olarak bildirmişiz. Bunlar ayıp şeyler. Kandıra’dan köyler dahil 28 araç kaldırdık ve mitinge gönderdik. Hepsinin plakaları belli. Bunun yanında gizli gitmek isteyen, bir takım siyasi kaygılar dolayısıyla görülmek istemeyen partililerimizde gizli olarak gittiler. Hepsinin tek tek listesi elimde’’ dedi. ‘GÖREVDEN ALINMAMIZI İSTEMESİ DOĞAL’ Mustafa Türk’ün istifa dilekçesi için gerekenin yapıldığını ve partiden ayrıldığını dile getiren Yağız, “ Mustafa Türk’ü Has Parti toplantısına katıldığında aslında disipline verip atmak gerekiyordu. Fakat seçim üzeri parti için bunu yapmadım. İhanet içinde olmalarına rağmen birçok partilinin üzerine sırf bu sebeple gitmedik. 2009 yerel seçimlerinde Mustafa Öğren’in kazanmaması için DSP’ye kardeşi Gazanfer Evin’i yamayan, 480 öğrenciyi kaydedip oy çeşitli partilerle oy pazarlığı yapan, CHP gönüllüleri adı altında grup kurarak örgütten bağımsız hareket eden, partiye dört yıldır adım atmamış Kenan Evin’in, bizim görevden alınmamızı istemesinden daha doğal ne olabilir ki zaten? ‘’ dedi.