AK Parti Kocaeli Milletvekili Aday Adayı Mehmet Akif Yılmaz, AK Parti kadrolarıyla birlikte omuz omuza çalışmak, ülkemiz adına taş taş üzerine koyarak, adımızın hayırla anılacağı hizmetler yapmak için milletvekili adayı olduk dedi.
AK Parti Kocaeli Milletvekili Aday Adayı Mehmet Akif Yılmazla aday adaylık sürecinin sona yaklaştığı şu günlerde keyifli bir söyleşi yaptık. Ailesinin bir dönem Kandırada yaşaması sebebiyle ilçede geniş bir kesim tarafından tanınan Yılmaz, aday adaylığı sürecinde Kandırayı sık sık ziyaret eden adaylar arasındaydı. Çocukluğundan beri siyasetin içinde büyüyen ve siyasetle yoğrulan Yılmaz, tecrübesini Ankaraya taşımak istediğini, halkın sorunları için ter dökerek çözümü için koşuşturan bir vekil olmak istediğini her fırsatta dile getiriyor.
Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız? Ailem 100 yıl önce Rize'den bu kente gelmiş. Dedem on yaşındaymış geldiğinde. Döngel köyüne yerleşmişler. O gün bugündür bu kentteyiz. Dedem Kandıra ve Karamürsel müftülükleri yaptığı için bu ilçelerde de eskimez dostlarımız var. Anne tarafından akrabalarım Bahçecik ve Gölcük bölgelerinde. Ben, 1975 yılında babamın MSP hükümeti döneminde Adalet Bakanlığındaki görevi nedeniyle Ankarada doğmuşum. Bir yaşında İzmit M. Ali Paşa'daki evimize geri dönmüşüz. İlkokulu eski adıyla 27 Mayıs yeni adıyla Kazım Karabekir İlkokulunda okudum. Ortaokul ve lise Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesinde, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde 2000 yılında lisans, 2003 yılında yüksek lisansımı tamamladım. Akademik çalışmalarım Marmara Üniversitesi İslam Tarihi Bölümünde doktora çalışmasıyla halen devam ediyor.
Sivil toplum örgütlerinde veya sosyal ve kültürel çalışmaların içerisinde bulundunuz mu? Lise yıllarından itibaren aktif olarak sosyal ve kültürel çalışmaların içinde yer aldım. İzmit Mehmet Ali Paşa Milli Gençlik Vakfı Başkanlığı, Kocaeli MGV İl Yönetim kurulu üyeliği, Sakarya MGV Üniversite Birim Sorumluluğu, Sakarya İlahiyat Fakültesi Öğrenci Derneği Başkanlığı görevlerinde bulundum. Üniversite yıllarından sonra Büyükşehir Belediyesi Yaygın Eğitim Şube Müdürlüğünde KOMEK kurslarının kuruluş organizasyonunda görev aldım. Daha sonra Sakarya Şehit İbrahim Abanoz Lisesi, Bekirpaşa Vakıf İlköğretim Okulu ile Başiskele Misak-ı Milli İlköğretim Okullarında din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği yaptım. Bu çalışmalarımın yanında, 2006 yılından itibaren merkezi Başiskele'de bulunan Manevi ve İktisadi Kalkınma Vakfının başkanlığını yürütüyorum. Topluma Değer Katacak Nesiller Yetiştirme projesiyle Kocaelinin birçok ilçesinde anaokulundan üniversite çağına kadar neslimize hizmet veren örnek eğitim kurumlarının tesis edilmesine öncülük etmeye çalışıyoruz.
Neden milletvekili aday adayı oldunuz? AK Partiyi sadece siyasi bir hareket olarak görmüyoruz. Bu topraklarda yıllar yılı verilen bir mücadele var. Ben bunu Anadolu halkının tarih sahnesinde var olma mücadelesi olarak adlandırıyorum. Kurtuluş Savaşımızı kazandıktan sonra, siyasi, kültürel ve ekonomik savaş başladı ve hala devam ediyor. Birileri batılılaşma adına, bizi biz yapan tarihi ve kültürel değerlerimizden koparmak için her türlü zulmü bu millete reva gördüler. Düşünebiliyor musunuz; bu ülkede şapka takmadığı için insanlar asıldı. Ezanlar susturuldu. Kur'an suç unsuru sayıldı. Bunu da bugün başörtüsüne, Kur'an eğitimine karşı çıkan CHP zihniyeti yaptı. Yıllar geçti ama zihniyet değişmedi. Hala bu milletin değerlerine karşı aynı düşmanlıkları sergilemeye devam ediyorlar. Yıllarca ırk ve fikir ayrılıklarını körükleyerek, milletimizin evlatlarını birbirine düşürerek nice gençlerimizin hayatlarını kaybetmelerine sebebiyet verdiler. Sağcı-solcu, Alevi-Sünni, Türk-Kürt kavgalarını körükleyen MHP ve bugünkü BDP gibi partiler de bu ülkede sadece düşmanlık tohumları ektiler ve ekmeye devam ediyorlar. Bu çarpık zihniyetin karşısında siyasi ve kültürel alanda var olma mücadelesi veren, ülkeye hizmet ederek kalkınma hamleleri başlatan Anadolu evlatlarını ise acımasızca bastırdılar. Kurdukları ordu, bürokrasi, üniversite, medya işbirliğinde ülkemizde siyaset üzerinde bir vesayet sistemi oluşturdular. Başbakanını, bakanlarını idam eden bir ülkede yaşadık. Başörtüsü takmak düne kadar bir suç olarak kabul ediliyordu. Fakat hamdolsun verilen siyasi mücadeleler, ödenen bedeller neticesinde AK Parti, 2002 yılından itibaren, azimle, cesaretle, karalılıkla millet hakimiyetinin tesisi ve siyaset üzerindeki vesayetin kaldırılması noktasında büyük başarılara imza attı. Tüm sorunlarımızın üzerine cesaretle gidildi. Hayal dahi edilemeyen projeler bir bir hayata geçirildi. Hala dev projelerimiz devam ediyor.
Neden aday adayı oldunuz? Geri dönüşün olmaması gerektiği bir noktadayız. Çıta çok yükseldi, beklentiler arttı. Sadece Türkiye için değil İslam coğrafyası için de beklentiler çok büyük. Bu yüzden bu büyümeye omuz vermek ve destek olmak, AK Parti kadrolarıyla birlikte omuz omuza çalışmak, ülkemiz adına taş taş üzerine koyarak, adımızın hayırla anılacağı hizmetler yapmak için milletvekili adayı olduk.
Bir eğitimcisiniz. Siyasetle alakanız hangi boyutta oldu bugüne kadar? Ben eğitim, gençlik, spor alanlarında yaptığımız çalışmaları ve gerçekleştirdiğimiz projeleri siyasetin dışında görmüyorum. Siyaset, tüm toplumsal alanların önünü açan, sorunlarını çözen bir mekanizma. Eğitim camiasından geliyorum. Eğitimciler, toplumun tüm kesimleriyle iletişim halinde olan insanlar. Toplumumuzun yaşadığı sorunları bizzat içinde gören, yaşayan ve kendi çapında çözüm üretmeye çalışan insanlar. Bu manada eğitimcilerin siyasette yer almalarını, siyaset için büyük bir avantaj olarak görüyorum.
Babanız sebebiyle siyasetten çok da uzak kalmadınız herhalde... Evet, bu yönüyle çocukluğumdan beri siyasetin içinde olan bir aileden geliyorum. Çocukluğumuzdan itibaren siyasetin içinde yoğrulduk. Siyasetin bütün sıkıntılarını, çilelerini, ıstıraplarını tattık. Siyasetin hep içinde olduk. Bugüne kadar da siyasetin bize açtığı alanlarda mücadelemizi veriyorduk. Bugün de bizzat bu alanında içinde mücadele etmeye karar verdik.
Seçilirseniz Mehmet Akif Yılmaz nasıl bir milletvekili olur? Ben siyasetçilerin, emanete sadakat, ahde vefa, ehliyet, liyakat ve cesaret özelliklerini taşımaları gerektiğine inanıyorum. Bu özellikleri her milletvekili taşımalı. Çünkü bu görev çok büyük bir emanet. Allah katında vebali de mükafatı da büyük bir görev. Bu özelliklere sahip bir milletvekili olarak, teşkilatlarımızla omuz omuza vererek, Sivil Toplum Örgütlerimizle irtibatımızı diri tutarak, halkımızla teması hiç koparmadan çalışan, ter döken, sorunların çözümü için koşturan bir milletvekili olma idealini taşıyorum.
Aday adayı olma kararınızda babanız Şevki Yılmazın etkisi oldu mu? Babam, özellikle yıllardır siyasetten uzak tutulan muhafazakar kesimlerin siyasete girmesi noktasında yıllarca uğraşmış bir isim. Etrafını her zaman teşvik etmiş. Şehir şehir, köy köy gezerek verdiği konferanslarda, Anadolu insanımızın siyasete müdahil olması için çalışmıştır. Bu alanı boş bırakmamak adına hep teşvik edici olmuştur. Bu teşviki etrafına yaptığı gibi bana da yaptı. Yapmaya da devam ediyor. Fakat ben, siyasette falancanın oğlu diye kararlar alındığını düşünmüyorum. Teşkilatımıza ve kamuoyuna kendimi, fikirlerimi, hedeflerimi anlatıyorum. Temayül yoklamaları vesilesiyle teşkilatla ve STKlarla birebir görüşme imkanı elde ettik. Olumlu dönüşler aldık. Gittiğimiz her yerde bizi bir aile sıcaklığında karşıladılar. Bizleri ciddiyetle dinlediler. Bu noktada ben kendi adıma gerekli mesajları veriyorum. Teşkilatlarımızın ve kamuoyunun beni sadece "Şevki Yılmazın oğlu" olarak değil, aynı zamanda bu kentin bir evladı olarak tanımasını istiyorum.
Bu dönemi nasıl görüyorsunuz? Seçimden sonra bir anayasa değişikliği gündemde... Bugüne kadar bütün partiler, sorunlarımızın çözümünde yeterli gelmeyen, bir darbe anayasası olan mevcut anayasamızın değişmesi talebini dillendirdi. Anayasa değişikliğini herkesi arzuluyordu. AK Parti bu konuda somut adımlar attı. Bir komisyon kurdu. Yeni bir Anayasa için somut adımlar attı. Fakat iş icraata geldiğinde yine muhalefet partileri ayak dirediler. İşi yokuşa sürdüler ve uzlaşı ile bir Anayasa hazırlamaya yanaşmadılar. Şimdi AK Parti bu uzlaşıyı milletten bekliyor. Türkiyemize dar gelen bu gömlek değişecek inşallah. Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi ile ülkemizin önünün açılacağına inanıyorum. Güçlü hükümetler bu ülkenin ihtiyacı. Bir daha yamalı bohça hükümetlerini, koalisyonları bu millet görmek istemiyor.
Sizce neden AK Parti? AK Partimizin 13 yıldır yaptıkları ortada. Her gün yükselen bir hizmet çıtası var. Ekonomik kalkınma devam ediyor. AK Parti hiçbir zaman var olanla yetinmedi, her zaman toplumun önüne yeni hedefler, somut projeler koydu. Millete umut verdi ve vermeye devam ediyor. Öte yandan kendi iç kavgalarıyla enerjilerini tüketen, sadece muhalefet yapma adına her yapılan işi körü körüne eleştiren bir muhalefetimiz var. 3. köprüyü, Marmarayı ve daha pek çok devasa projeleri eleştiren bir muhalefet partisine milletimiz nasıl itibar etsin. Muhalefet hizmetlere, projelere karşı çıkmamalı, kendisi daha iyisini önermeli. Ama bunu yapmıyorlar. Yapmadıkça da milletimiz onlara prim vermiyor, vermeyecek.
Çözüm süreciyle ilgili görüşleriniz neler? Ülkemizde yıllardır birikmiş tüm sorunlarının üzerine cesaretle giden AK Parti, Doğuda yaşanan kardeş kavgasına son vermek için risk alarak önemli adımlar attı. Yıllarca kangren olmuş sorunun çözümü için siyasi bir irade ortaya koydu. Milli Birlik Projesi ülkemizin geleceği açısından çok önemli. Çünkü bu kavga yıllarca bizim enerjimizi aldı. Ekonomik manada askeri harcamaları ön plana çıkardı ve askeri vesayete de bir gerekçe oldu. Sorunun çözümünün bu ülkeyi her sahada şaha kaldıracağına inanıyorum. Hangi vatanda evladı, bu ülkede kardeşlik ortamının oluşmasına karşı çıkabilir? Biz artık et ve tırnak gibiyiz. Komşuyuz, dostuz, akraba olmuşuz. Toplumu ayrıştırmak, milliyetçiliği ön plana çıkararak insanların arasını açıcı siyaset ağzı bize yakışmıyor.
Muhalefetin hevesi kursağında kalacak Bu süreç nasıl işliyor? AK Parti iktidarı bu sorunu gördü ve devletin bugüne kadarki uygulamalarının yanlış olduğunu kabul etti. Bu noktada Kürtler adına siyaset yaptığını iddia edenlerin hayal dahi edemeyecekleri adımları attı. Bölgenin rahatlatılması adına devrim niteliğinde adımlar attı. 15 yıl önce Kürtçe yayın yapan bir televizyon açmak bir darbe sebebiydi. Kardeşlik dili ülkemiz için umuttur. Bu vatan gemisinde hep birlikte geleceğe yol alıyoruz. Sorunlarımız olacak. 70 küsur milyonluk bir ülkeyiz. Gecikmiş bir kalkınmamız var. Darbelerle bu milletin önünü tıkamaya çalıştılar. Darbeler Partilere değil, kalkınmamıza, geleceğimize yapıldı. Hizmet üretmek isteyenler darbelerle dar ağaçlarında, nice gençler işkencelerle zindanlarda hayatlarını kaybettiler. Şimdi bir demokrasi süreci işliyor. Halkımız kendi iradesine sahip çıkıyor. AK Parti bugüne kadar halkın iradesiyle vesayet sistemi çarpıştığında daima halkın yanında yer aldı, dik durdu. Darbeci zihniyete boyun eğmedi ve oyumuza sahip çıktı. Bu nedenle halkımız da desteğini hiç esirgemedi. Siyaset tarihinin seçim rekorlarını altüst ederek hizmet yoluna devam ediyor.
Son olarak neler söylemek istersiniz? Her seçimde Bu seçim gidecekler diye umut eden muhalefet partilerimizin hevesleri yine kursaklarında kalacak. AK Parti dinamik bir teşkilat yapısına sahip. Ana kademe, gençlik ve kadın kolları ile toplumuzun tüm kesimlerini yansıtıyor. İşini gücünü bırakarak parti için çalışan, azim ve kararlı teşkilatımızla, milletimizin yapılan hizmetlere teveccühüyle ve Rabbimizin izniyle bu seçimden de istenilen neticeyi alacağımıza gönülden inanıyorum.