Yola beraber çıkmışlardı, ama
Her siyasetçinin hayalidir vekil olmak. Kimisi unvan için, kimisi hizmet için aday olur. Partiler adaylarını 1den 11e kadar sıralayarak seçime girer.
20 Şubat 2015 Saat: 13:30
Seçmen kişilere değil partisine oy vermek zorunda kalır. Partinin gücü halkın desteğiyle en çok hangi parti oy alırsa yüzde 10luk barajın altında kalan partilerin oyları da bu partilere dağılır. Yani seçmenin istediği vekili parlamentoya temsilcisi olarak gönderme şansı yok. Onun için Ak Parti dikkat ettiyseniz ilçe başkanını, il başkanını ve belediye başkan adaylarını hep Ankara Genel Merkez belirlemiştir. Partiye verilen oylarla bu kişiler seçilmiş oluyor. Aslında bakıldığında atanmış gibi görünüyor. İşte partinin en üst düzeyi adaylarını ince eleyip sık dokuyor. Hangi adayla başarılı olacaksa istişare sonuçlarında bu kişilerin adaylığına karar veriliyor. Ve halk seçim günü sandık başına gidiyor ve sadece partisine oy veriyor. Ben bu vekili şu vekili istiyorum diye özgür iradesini maalesef kullanamıyor. Sıralamaya göre vekiller oy oranına göre seçilmiş oluyor. İşte burada halka şu tür görev düşüyor; Başarılı vekillerin sıralamasında arkalarında durmaları seçimde de var gücüyle partilerini ve adaylarını desteklemeleri gerekiyor. Her fırsatta siz değerli okuyucularımıza Kandıranın sorun ve sıkıntılarını genel haberlerimiz ve köşe yazılarımızla duyurmaya çalışıyoruz. Kocaelinin en eski ilçesi en geri kalmış ilçesi en güzel ilçesi Kandıra. Peki bu kadar eski olacaksınız, doğa harikası bir coğrafya içerisinde bulunacaksınız, Sakarya, İstanbul, Kocaeli sınırları içerisinde bulunacaksınız. 1868 yılından bu yana unutulmuş bir ilçe olacaksınız. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın tabirini kullanan Kandıranın önde gelen siyasetçileri ve idarecileri bugün bunun zararını fazlasıyla ödediklerini düşünüyorum. Kandıra Kocaelinin en eski ilçesi olması, nüfusunun 200 binleri aştığı, 150 bin seçmeninin yer aldığı, bunların yüzde 95i Kandıranın yerlisi olması dikkat çekiyor. Diğer ilçelere bir göz atacak olursak, yüzde 60-70 gibi farklı illerden göç almış. Bu ilçelerde birlik ve beraberlik var. Yüzde 95 Kandıranın yerlisi olan hemşerilerimiz ise şirin ilçemizin bu güzelliklerini bırakıp farklı il ve ilçelere iş için göç etmek zorunda kalmış. Bu nedenle birlik ve beraberlik uzun yıllardır sağlanamamış sanırım. Kandıra Cumhuriyetin kurulduğu günden bugüne kadar parlamentoda aralıklarla yer almayı başarmış. Bir Başbakan, üç bakan, bir Cumhuriyet Senatörü, 5 vekil, parlamentoda yer aldı. Buna rağmen Kandıraya ciddi iş sahaları, fabrikalar, sanayiler, kurulamadı. Bundan dolayı Kandıra her geçen gün göç nedeniyle eridikçe eridi. Hakkı Korkmaz gibi Kandıraya sahip çıkan bazı iş adamları Kandıraya fabrika kurarak ilçemizi sahiplenmeye çalışmış. Dikkat ederseniz böyle iş adamları bir elin parmağını geçmeyecek sayıda. Sözlerimi şu hikâyeyle bitirmek istiyorum; Osmanlı döneminde bir nahiyede yaşayan vatandaşlar, padişahtan yaşamlarını kolaylaştırmak için fil talebinde bulunur. Padişah halkın bu talebini karşılar. Aradan aylar geçmesine rağmen filler nahiyede çevreye büyük zarar verir. O bölgede yaşayan vatandaşlar, fillerle başa çıkamayınca geri verme kararı alır. Büyük bir topluluk padişahın huzuruna gider. Büyük bir kalabalıkla alınan karar bakın nasıl bir sonuca ulaşır. Padişahın huzuruna çıkma cesareti gösteren kişi, padişaha fillerin nahiyeye büyük zarar verdiğini tam anlatırken, arkasına bakar. Yüzlerce kişiyle yola çıkan bu kişi tek başına oracıkta kalıvermişti. Tek başına kaldığını gören bu kişi, Sayın padişahım. Bize aylar önce göndermiş olduğunuz fillerden çok memnunuz. Bize bunlardan biraz daha gönderir misiniz? der. İşte birlik ve beraberliğin olmadığı bir hikâye dramı. Birbirinin başarısını kıskanan biz insanoğlu, bu tür hikâyeleri sadece dinler ve güleriz. Nedense kendimize buralardan bir ders çıkarma ihtiyacı duymayız.
Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu
Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin