Ünal CANKURT
35 yıl sonra yine aynı heyecanı yaşıyorum!
19 Haziran 2015 Saat: 12:27
On bir ayın sultanı Ramazan ayına yazın sıcaklarıyla birlikte girmenin mutluluğunu yaşarken, aklıma çocukluk yıllarım geldi. 12 yaşında iken Mayıs-Haziran aylarında yine böyle sıcaklarla birlikte Ramazan ayı gelmişti. Oruç tutmak için büyüklerimiz bizi Ramazan ayının güzelliklerini anlatır, biz de o güzellikleri yaşamak için oruç tutmayı çok arzulardık. O yaşlarda o sıcak altında 30 gün oruç tutmamız mümkün olmadığı için dayanabildiğimiz kadar tutmaya çalışırdık. Akşamları ailece teravih namazına gider, merhum Mustafa dedem bizlere dondurma alır, adeta oruç tuttuğumuz günümüzü ödüllendirirdi. İstanbul Örnek Mahallesi çevresinde bulunan farklı farklı camilere teravih namazı için giderdik. Aradan 34-35 yıl gibi bir zaman geçti. Yine aynı Mayıs-Haziran ayları içerisinde on bir ayın sultanını bu sefer çocuklarımızla karşıladık. O tarihten bu tarihe onlarca yakınımız, sevdiğimiz, dostumuz aramızdan ayrıldı. Çok şükür bizler yine Ramazan ayına kavuştuk. Büyüklerimiz bizlere o zamanlar oruç tutmayan bayrama gidemez, onlar bayramda bitli kümese konulacak derlerdi. Bizde Ramazan bayramına gidebilmek için tüm gücümüzü kullanır, oruç tutmaya çalışırdık. Ramazan ayının bu güzellikleri içerisinde annemiz ve babamızın bize alacağı güzel elbiseleri hayal ederdik. Arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde birbirimizin oruçlu olduğunu öğünerek anlatırdık. Tutamayan arkadaşlarımız ise boyunlarını eğer, sessiz bir şekilde ben oruçlu değilim derdi. Biz de onlara o zaman siz bayrama gelemeyeceksiniz, sizi bitli kümese koyacaklar diyerek, büyüklerimizden duyduğumuz bu sözü emsal arkadaşlarımıza anlatırdık. O arkadaşlarımızda bayrama gelmek için ailelerine oruç tutmak istediklerini söyleyerek anne ve babasına ricada bulunurlardı. Yine farklı bir günde o arkadaşlarımız bugün ben de oruç tutuyorum dediğinde o sevinci hep birlikte yaşardık. O yaşlarda Ramazan ayında bitli kümese girmemek için oruç tutardık
O günden bugüne aldığımız eğitimler, öğrendiğimiz dini bilgiler, Ramazan ayının ne kadar çok kıymetli olduğunu bizlere şimdi daha iyi anlatıyor. Sadece midemizi aç bırakarak değil, gözümüze, dilimize, kulağımıza, elimize, ayağımıza ve tüm azalarımıza oruç tutturmalıyız. Oruçlu olduğumuz gün boyu yaşadığımız duygular, bize neler anlatıyor? Bunu anlamayı, zekâtın ve sadakanın ne kadar önemli olduğunu Ramazan ayının gelmesiyle anlıyoruz. Milyonlarca insan orucunu açmak için Allahın iznini bekliyor. Allahu Ekber ifadesiyle tüm oruçlar açılıyor. Bu güzellik bize neler anlatıyor? Bugün çocuklarımıza oruç tutmaları için ne kadar etkili olabiliyoruz? Evlatlarımızın bu dünyasını ve ahretini kurtarmak için ne kadar gayret sarf ediyoruz? O yaşlarda bitli kümese gitmek yerine bayrama gitmeyi eğlediğimizden var gücümüzle oruç tutardık. Bunu da keyifle anlatır, sevdiklerimizle paylaşırdık. Bugün ki neslimize Ramazan ayının güzelliklerini yeterince anlatabiliyor muyuz? Ramazan ayını hep birlikte sevinç ve coşkuyla karşılayabiliyor muyuz? Nasreddin Hocanın bir kıssasını da anlatmadan geçemeyeceğim. Nasreddin Hocaya sormuşlar, Hocam Ramazan ayı bizden memnun mu? Hoca, cemaate cevap vermiş, Memnun olmasa her gün 10 gün erkenden gelir mi? 11 Ayın Sulatını Ramazanda gönülleriniz huzur sofranız bereketli Olsun, Ramazan Ayımız Mübarek olsun.
Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu
Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
Yazarın Diğer Yazıları