Ünal CANKURT
Anayasa Oylaması İdeolojik Bir Tercih mi? (2)
25 Ağustos 2010 Saat: 21:43
Geçen hafta Anayasa değişikliklerinden ilk iki maddeyi vermiş ve üzerinde biraz düşünmüştük. Bu hafta da yine kaldığımız yerden devam edeceğiz. İlk verdiğimiz maddelerden sonra anayasada yapılan değişiklik Anayasanın 23. Maddesinin çok az bir kısmını değiştirmektedir. Bu değişiklik tamamen iş dünyasına yönelik bir değişiklik denebilir Çünkü Vatandaşların yurtdışına çıkışlarının idari bir kararla durdurulmasını ortadan kaldıran ve sebeplerini de daraltan bir düzenleme. Daha önce vergi borcu olan veya henüz askerliğini yapmamış olanlar maliye bakanlığının bir kararıyla veya askerliğini henüz yapmamış olanlar askerlik çağı geldiğinde yurt dışına çıkmak istediklerinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından tamamen idare bir kararla durdurula biliyordu. Şimdi yeni düzenleme ile bu yetki hem daraltılmış hem de hakim kararına bağlanmış. Bu da hukuk devletinin bir gereğidir. İnsan hürriyetinin ancak bir mahkeme kararıyla sınırlanabilmesi ve ancak ceza kovuşturması ile soruşturmasının varlığı durumunda mümkün hale getirilmiş. Maddenin eski hali: Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, vatandaşlık ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabilir. Şeklindeydi değişiklikle “Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir.” Haline getirildi. Kanaatimce kişi hak ve özgürlüğünü hoyratça sınırlayabilen idarenin elinden bu yetki daha makul kullanabilecek olan mahkemelerin eline bırakılıyor. Diğer bir değişiklikte ailenin korunması başlığını taşıyan 41. Maddesinde yapılmış. Burada da önce maddenin başlığında bir değişiklik var oda başlığa korunması gerekenler genişletilmiş ve ailenin yanına çocuklarında korunmasına ve haklarına yönelik bir düzenleme yapılmış. Başlık “Ailenin Korunası” şeklinde iken yapılan eklemeyle “Ailenin korunması ve çocuk hakları” şekline dönüştürülmüş yani içerikle beraber başlıkta genişletilmiş. İçerikte ki değişiklikte yine yapılan bir eklemeyle şu şekilde olmuş. “Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.” Burada da gördüğünüz gibi Anayasaya çocukların korunması ve onların haklarını koruyucu bir düzenleme yapılmış. Çocukların aileleri ve devlet tarafından korunmasını emreden hükümler konmuş. Hatta çocuklarına bakmayan veya istismar eden ailelerin elinden alınabilmesini sağlayan tamamen istismar edilen çocuğu korumaya yönelik bir düzenleme yapılmış. Yani bir aile çocuğu sokaklarda zorla dilendirdiği zaman devlet bu çocuğu o aileden alınıp devletin gözetiminde yetiştirme yurtlarına yerleştirilebilecek. Diğer bir değişiklik ise Sendika kurma hakkı başlığını taşıyan 51. Maddede var olan bir yasağın kaldırılmasıdır. Bu yasak işçilerin sadece bir sendikaya üye olabileceğini düzenleyen bir maddeydi. Şimdi ise bu yasak ortadan kaldırılıyor ve işçilerin birden fazla sendikaya üye olmasına imkan veren bir düzenleme yapılıyor. Anlayacağınız işçi haklarından olan sendikalara üye olabilme hakkını sınırlayan bir düzenleme kaldırılarak işçilerin istediği sendikaya üye olabilmesini sağlayan bir özgürlük sağlanıyor. Diğer değişiklik ise “Toplu iş sözleşmesi hakkı” başlığını taşıya 53. Madde değiştiriliyor. Burada da değişikliği okuduğumuzda madde başlığı “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” şeklinde yine diğer maddelerde olduğu gibi genişletilmiş ve içerikte tamamen genişletilmiş tamamen hem memurlara hem de kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı tanınıyor. Maddenin son hali yani eklene kısım şu şekildedir. “Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.” Dikkat edileceği gibi şu ana kadar bütün değişiklikler Kişi Hak Ve Özgürlüklerini sınırlayan maddelerin kaldırılması ve bu hakları genişleten düzenlemelerin anayasaya konması şeklinde cereyan ediyor. Dolayısıyla şu ana kadar yapılan değişikliklere herhangi bir itirazımızın olması mümkün değil. Daha sonraki değişikliklerde fikrimizi değiştirecek bir değişiklik var mı? yok mu? hep beraber görüceğiz. Ama gelecek haftaya...
Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu
Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
Yazarın Diğer Yazıları