Kılıç Elektrik
Eriş Organizasyon (Sol 3)
Ata Fırın
Yaman Teknik (Sol 6)
Tonguçlar (Sağ 1)
Dinç Mühendislik Masaüstü
Dönmez İnşaat (Sağ 5)
Ünal CANKURT
Ünal CANKURT

Anayasa Oylaması İdeolojik Bir Tercih mi?

18 Ağustos 2010 Saat: 17:23
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu yazı 3.927 kez okunmuştur

Referanduma yaklaşırken EVET diyenler ve HAYIR diyenler arasında bir hengamedir gidiyor. Tüm ülke siyasetçiler sayesinde referanduma kilitlenmiş durumda. Sanki dersiniz ki ülke genel seçime gidiyor. Herkeste olayı öyle görüyor artık. Fakat bazı farklı seslerde yok değil. Birçok insanda bu değişikliklerin bu şekilde ele alınmasına iyice içerlemektedir. Mesela bugün TOBB başkanı Anayasa değişikliklerinin siyasi bir çekişmeye dönüştürülmesinin doğru olmadığını söyledi. İşte beni tetikleyen bu açıklama oldu. Bende açıp internetten bu değişikliklerin neleri içerdiğini araştırdım. Bunu hem kendim için yaptım. Hem de sizler için yaptım. Hem kendi oyumun rengini belirleyebilmek için yapıyorum hem de sizlere de bu konuda katkım olur diye yapıyorum. Çünkü bundan sonraki bu köşemde birkaç hafta bu değişiklikleri inceleyeceğim. Aslında hepsini bu haftaki yazımda yazıp bitirmeyi arzu etmiştim ama maalesef çok uzun olduğu için bir yazıyla bitiremeyeceğimden birkaç hafta işlemek zorundayım. Şu ana kadar birçok kişinin benim gibi neye evet, neye hayır diyeceğini bildiğini sanmıyorum. Şu sıralarda hemen hemen bütün yorumlarda, kimin ne diyeceği ile ilgileniyor... Peki hiç sorduk mu kendimize? Böyle bir referandum neleri içeriyor. İnsanlar neden evet veya hayır demek durumundalar. Neden evet veya hayır diyeceğime kendim karar veremez miyim? Diye düşünüp konuya girelim. Mesela değişikliğin ilk maddesi ile başlayalım. Anayasanın 10.maddesine 3 fıkranın arkasına bir fıkra eklenmiş sadece. Anlayacağınız herhangi bir değişiklik yapılmamış ama madde genişletilerek bir ek yapılmış. Bende maddenin eski halini ve ekini içerecek şekilde vericem. Fakat ek olarak verilen kısmın altını çizerek, italik ve kalın göstererek vericem. O zaman madde şu şekle dönüşüyor. MADDE 10. – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. “Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.” “Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.” Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. Sizinde gördüğünüz gibi bu maddede itiraz edilecek bir durum yok çünkü Çocuklara, yaşlılara, özürlülera, harp ve vazife şehitlerine dul ve yetimlere ve malul ve gazilere yönelik yapılacak herhangi bir pozitif ayrımcılığın ve alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılmasının önüne geçilmek istenmiş. Benim değerlendirmeme göre bu maddeye hayır diyecek bir durum yok. Çünkü hepimiz bu durumdaki insanlarımıza devletin yapacağı katkıları veya bağlayacağı aylıkları ancak takdirle karşılarız. O zaman şimdilik bu maddeye evet diyebiliriz. Peki ondan sonra gelen maddeye baktığımızda neyi içeriyor. Onu da incelediğimizde yine bu maddede olduğu gibi şu anki anayasanın 20. Maddesine bir ek yapılmış. Peki bu ek neyi içeriyor. Yine 10. Maddede uyguladığımız şekilde maddeyi koyalım ve ek kısmını da altını çizerek, italik ve kalın harflerle verecek olursak madde şu şekli alacaktır. A. Özel hayatın gizliliği MADDE 20. – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” Şimdi yine hep beraber bu eki incelediğimizde herkesin kendi özel hayatını ilgilendiren bilgileri öğrenme hakkını sağlıyor. Ayrıca kolluk kuvvetlerinin sizinle ilgili topladığı bilgileri öğrenmeniz için size yeni bir hak tanıyor. Bunun yanında bu bilgilerin silinmesini isteme hakkı da tanınmıştır. Eğer hakkınızda bu kurumların topladığı bilgile ryanlışsa bunları değiştirme hakkı da tanıyor. Demek ki bu ek maddeyede herhangi bir itirazımız olmayacak. Yani tamamen vatandaşın lehine bir durum söz konusu öyleyse bu maddeye de HAYIR demenin bir anlamı yok. Öyleyse ben bu maddeye de EVET demek durumundayım. Şimdilik bu hafta köşemize ancak bu iki değişikliği sığdırabildik. Gelecek hafta diğer değişiklikleri de köşemize taşıyarak tek tek hepsini inceleyeceğiz.

YORUMLAR

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Yukarı ↑