Kandıra’nın tek eğlencesi olan festivalin her geçen gün büyümesi beklenirken festival küçüldükçe küçülüyor. Halkımızda bu etkinliğe katılmayarak tepkisini gösteriyor. 2000 yılında Kandıra Belediye Başkanı İsmail Genç döneminde başlayan festival her geçen gün büyüdükçe büyümüş Türkiye gündeminde bile ulusal televizyon ve gazetelerde yer almıştı. O günkü ekonomik sıkıntılar içerisinde boğuşan Belediyeler yılda bir kez halkımızı festival etkinlikleri adı altında üç gün boyunca sünnet şöleni, yemek yarışması gibi etkinliklerle akşamları da ünlü sanatçılarla festival gecesine renk katarak Kandıra halkına hoş dakikalar yaşatıyorlardı. Son yerel seçimlerde belediyeyi Ak Partinin kazanması ile halkın festivalle ilgili beklentileri epeyce artmıştı fakat bekledikleri gibi olmadı. Geçen yıl ilk yılıydı o yüzden belki acemilik çekmişlerdir diye düşündük. Bu yıl düzelir diye beklerken maalesef bir fiyaskoyla karşılaştık. Yüzlerce çocuk bu yıl sünnet olamadı. Üç günlük festival süresi bir gün iki geceye düşürüldü. Her yıl dernek tarafından düzenlenen güreşler yaklaşık 35 yıldır büyük bir coşku heyecan ve kalabalıkla yapılırken bu yıl maalesef çok zayıf geçti. İnsanlar seyretmeye bile gelmediler. Anlayacağınız festival festivallikten çıktı tabirde hata olmasın köylerde yapılan şenliklere dönüştü. Buna şenlik denirse tabi ki… Dikkat ederseniz bu festival her yıl Cuma cumartesi ve Pazar günü, özellikle de okullar kapanınca yapılırdı. Şimdi ise geçen yılki fiyasko örtülmek istenmiş, özellikle Salı ve Çarşamba gününe denk getirilmişti. Ayrıca okullar kapanmadan yapıldı ki öğrencilerin desteği alınmaya çalışıldı. Çarşambaya getirilmesinin bir diğer sebebiyse o gün Kandıra’nın pazarı olması nedeniyle bütün köylülerin sağlayacağı kalabalıktan istifade edilmeye çalışılmasıydı. Bütün bu ince ayarlara rağmen yine de insanlar programlara gelmedi ve bu yılki festivalde fiyaskoyla sonuçlandı. Hele ilk günkü açılış programına sadece 30 kişinin katılması ve bunların belediye meclis üyeleri ve personelinden oluşması izah edilir bir durum değildir. Farkında mısınız bilmem, festivalin ilk gününde tam bir fiyasko yaşandı. Salı günü saat iki de gerçekleşecek olan kortej yürüyüşüne kimse katılmayınca Kandıra Belediye Başkanı Cengiz Kan, önceki günlerde geçirdiği hastalığını bahane ederek kendisinin katılmayacağını tam bir buçukta söylemesi üzerine telefonlarla parti yöneticileri ve belediye meclis üyelerine ulaşarak davet edilmelerine rağmen yürüyüşe Ak Parti İlçe Yönetiminden birkaç kişi belediye meclis üyeleri ve Kandıra Belediye Personelinin katılımı ile 30 kişiye ulaşılınca Kandıra Anadolu Lisesi Bando takımı ile kortej yürüyüşüne çıkıldı. Belediye başkanının hastalanıp gelmemesi de manidardır. Çünkü insanlar festivale kimse katılmayınca Belediye Başkanı Cengiz Kan’ın buna kızıp programa katılmadığını konuşuyorlar. Hadi biz iyi niyetle hasta olduğunu düşünelim. Peki neden yerine bir vekil bırakmadı. Sorduğumuzda hiç kimseyi vekil olarak bırakmadığını öğrendik. Ayrıca başkanın göreve geldi geleli bir yerlere gittiğinde veya tatile gittiğinde veya hastalandığında hiç kimseyi yerine vekil bırakmadığını öğrendik. Bu durum sizce garip değil mi. İnsanlar başkan görevde olmadığında işlerini kime gördürecekler veya dertlerini kime anlatacaklar. Yoksa başkan çevresindeki hiç kimseye güvenmiyor mu? Yine festivale dönecek olursak üç günlük festival ve birde güreşlerin eklenmesi ile dört günlük etkinlik iki güne düşüldü. Sünnet şöleni, yemek yarışması gibi bazı etkinlikler kaldırıldı. Bunun yanında güreşler özel bir yurt tarafından yapılırken para ile olmasına rağmen hem kaliteli hem de büyük katılım oluyordu. Belediyenin güreşleri bünyesine alması ile bedava yapmasına rağmen beklenen katılım gerçekleşmedi. Bu güne kadar İlçemizde yapılan tüm festivallere İl’den büyük katılım vardı. Ama gelin görün ki Kandıra Belediye Başkanı Cengiz Kan, bir yılda kendini ne kadar çok yıprattığını İl’den ve İlçemizden böyle özel bir günde sahipsiz kalması sizce nedendir? Kocaeli’nden Kendi partisinden, Büyükşehir Belediyesinden ve İlçe Belediyelerden hiç katılım olmaması Kandıra adına çok üzücü ve bir o kadarda düşündürücüydü. Kandıra cadde ve sokaklarında yürüyen korteje kimsenin katılmaması Kandıra Belediyesinin bir yılda ne kadar çok tepki aldığını ortaya koydu. Katılımın bu kadar çok az olmasının başka bir izahı yok. Festivalin ilk gecesinde ben kendim katılmadım. Ama bir personel görevlendirdim. Akşam da katılımın az olması dikkatlerden kaçmazken Türkan Kandıralı’nın sahne de yer alması ile birlikte yatsı ezanının başlaması, ezanla müziğin birbirine karışmasına tepki gösteren çok sayı da vatandaş beni arayarak Ünal bey bunların ezana da saygısı yok, ezan okunuyor bunlar şarkı söylüyor diyerek bu şekilde onlarca telefon aldım. Hatta önceki günlerde gerçekleşen meclis toplantısında Belediye Başkanı Cengiz Kan, kültür merkezi ile camiinin pazaryerinin yakınlarında bir yere yapılacağını söylemesi üzerine muhalefet Meclis üyeleri kültür merkezi ile camiin yan yana olamayacağını çünkü bir yanda ezan okunurken diğer yanda düğün yapılamayacağını belirterek karşı çıkmışlardı. Ama Başkan Kan, bizim halkımız kültürlüdür, ezana saygısı vardır. Ezanın sesini duyunca müziği kapatır demişti. Fakat festivalde yatsı ezanı okunurken Türkan Kandıralı’nın klarnet çalmaya devam etmesine acaba Başkan ne tür bir cevap verecek? Ben yoktum, olsaydım müsaade etmezdim mi diyecek. Orda olanlar kimlerdi? Seni temsil eden kişiler değil mi? Demek ki bir tek sen ezana saygılısın. Ne diyelim… Böylece Kandıra’da yılda bir kez olan festival etkinliklerini de bitirdiniz, kendinize olan saygıyı da, Kandıra Belediyesinin üzerine de gölge düşürdünüz. Ne diyelim İl’den bile gerek AK Parti gerek Büyükşehir sizi yalnız bırakmışsa halkımız onların hatırına sizin yanınızda yer almıştı. Halkımız 3’lü olsun güçlü olsun demişti. Ama sizler 3’lü olamadınız, sadece kendinizi güçlü sandınız ve her geçen gün halkımızı ezdikçe ezdiniz. Halkımızın bu güvenini alan partinizi de bu şekilde İlçemizi de bitirdiniz.