Ünal CANKURT
Belediyenin Milyonluk projesi milli emlağın yerine
20 Aralık 2011 Saat: 18:05
Orman Kanunu dediğimizde herkes bu kelimenin bir mecazi anlamı bir de normal anlamı olduğunu bilir. Argoda Orman Kanunu dediğimizde mecazi anlamını kullanırız ki bu da vahşi orman yaşamında güçlü olan hayvanların güçsüzleri yiyebildiği, kimin gücü kime yeterse onu ezebileceği anlamını kastetmiş oluruz. Böyle bir yaşamda güçlü olanlar kendi kurallarını kendileri koyarlar. Vahşi hayatta yani ormanda besin zincirinin en üstünde olanlar (bunlar genelde aslanlar, timsahlar, kaplanlar gibi yırtıcılardır), besin zincirinin alt katmanlarında olanlara göre daha güçlü oldukları için otçulları (yani geyik antilop, zebra vb hayvanları) yerler. Bu yüzden de bu benzetme ile güçlü olanlar güçsüzleri yerler manasına orman kanunu işliyor derler. Aynı şekilde vahşi deniz yaşamı içinde büyük balık küçük balığı yutar deyimi kullanılır. Peki ya gerçek manada kullandığımız yasal düzenlemelerden biri olan Orman Kanununa gelince durum farklı mı. Gerçekten halk arasında kullanılan ve özellikle orman köylerimizde yaşayan insanların çok iyi bildiği Orman Kanunu da o kadar sert ki mecazi anlamda kullanılanı kadar meşhur bir kullanımdır. Burada ki kullanımda ise kanunun katılığı ve sertliği ifade edilmek istenir. Örneğin ormandan geçerken aracınızla durur ve bir iki çam kozalağı toplar ve aracınıza koyup giderseniz ve yolda ormancılar veya jandarma sizi durdursa, işte o zaman gerçekten yandınız demektir. Çünkü kanun gereği hem yasal işlem yapılıp hapis cezası para cezası alacaksınızdır hem de suç işinde kullanıldığı için aracınıza el konulup müsadere edilecektir. Belki aracınız 40- 50 bin Türk lirası ama bir kozalağa karşın elinizden alınacak. Böyle baktığınızda çok acımasız gelebilir ama bununla devlet ormanları daha sıkı korumayı amaçlamıştır. Ancak buna rağmen koruyamamış olduğunu hepimiz biliyoruz. Geçen hafta Bollu Köyünde yaşlı bir amca eski köy çeşmesinin ormandan gelen hattını yenilemek ve boruları değiştirmek için su yolunu kazmış. Tabi bu su yolu ormandan geçince haliyle ormancılar görüp tutanak tutmuşlar. Şimdi ise mahkemede yargılanıyor. Çok masumane bir girişim olmasına rağmen kanun öyle sert ki ne yaşlı dinliyor ne de köy çeşmesi. Bunların hepsini durup dururken niye anlattım. Elbette ki bir sebebim değerli Kandıralılar. Biliyorsunuz iki hafta önce belediye başkanı Cengiz Kan tamamen kendi imkanlarıyla bir sosyal tesis yapmak amacıyla bina inşasına başladı. Gerçekten söylüyorum belki ilk defa herhalde iyi bir iş yapacak diye düşündüm. Ama hiç uzun sürmedi kokusu çıktı. Bu bina tamamen orman alanına yapılmaktadır. Şimdi soruyorum biz Kandıralılar bu kadar zengin miyiz ki paralarımızı çöpe atıyoruz. Şimdi ya bu bina orman idaresi tarafından yıkılırsa bu masraflar israf olmaz mı? Orman Kanunun bu kadar netameli ve sert olmasına rağmen ve bütün uyarılara rağmen Cengiz Kan hangi akla hizmet orman alanına bina yapabiliyor. Neden bilmiyor mu bu alanın orman olduğunu ya da birileri akıl vermiyor mu bu kanularda. Şaşılacak iş vallahi. Yoksa bana bir şey olmaz mantığıyla mı hareket ediliyor anlamıyorum. Kandıra Belediye Başkanı bugüne kadar İlçemizde o kadar ilginç şeyler yaptı ki hiç kimsenin gıkı bile çıkmadı. Galiba buna da çıkmayacak. Çünkü İlçe Başkanı Erdinç Şentürk ve Yönetimi bu olaylara hep sessiz sesi çıkan ve bu olumsuzlukları gün yüzüne çıkartan tüm Partililer Partiden çeşitli sebeplerle ihraç edildiler. Bütün bu yanlışlıklar karşısında herkes suçlu arıyor fakat suçu kabul edecek kişi bulunamıyor. Buda Belediyede ve İlçe Yönetiminde parçalanmalara neden oluyor. İl yönetimide maalesef buna çanak tutuyor. Partiden ve Belediyeden uzaklaştırılmak istenen bazı isimler Partiye hainlik yapıldığı iddiasıyla İle şikayet ediliyor. Bu kişiler İlçemizde ve Belediyede yapılan yanlışları belgeleyerek kendilerini aklamaya çalışıyor. Orman alanına yapılan bu binanın inşasına görkemli bir törenle temel atılmış. Başkan Kan burayı çok amaçlı bir hizmet binası yaptığını maliyetinin ise 1,5 milyon olduğunu öne sürmüştü. Muhalefet Partisi Belediye Meclis Üyelerinin Belediyenin yapmış olduğu çok amaçlı hizmet binasının tapusunun ve inşaat ruhsatının olup olmadığını yazılı bir dilekçe ile Belediyeye sormuşlardı. Fakat Meclis Üyelerinin bu sorularına halen bir cevap gelmemiş. Kandıra Belediyesi başkalarının yerine otopark yapmaz, başkalarının yerine gece kondu yapanlara sessiz kalmaz, Milli emlağa ait yerlere inşaat yapmaz. Yaparsa da buraları istimlak eder, hak sahiplerine bedelini öder. Ondan sonra ne isterse onu yapar. Yoksa kendisi art niyetli olur. Belediye gibi resmi bir kurum milyonluk projeyi tapusuz ve ruhsatsız bir yere temel atmaz. Mutlaka ve mutlaka Belediyenin bir açıklaması vardır. Biz bu iddialara bir açıklık getirilmesi için Belediye Başkanından meclis üyelerinin sorularını en kısa zamanda cevaplamasını istiyoruz. Çünkü yukarıda anlattım orman kanununun ne kadar katı olduğunu. Buna rağmen bu bina orman alanını yapılırsa tamamen cahil cesareti gösterilmiş olur. Benden söylemesi
Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu
Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
Yazarın Diğer Yazıları