Şefik Camii genel görünümü ile en çok cemaate sahip ve İlçemizin en güzel camilerinden biridir. Tabi böyle güzel bir camiye de sesi güzel kıraati iyi bir imam yakışır. Bunu da 18 yıldan beri en güzel şekilde yapan hem sesi hem de kıraati ile cemaatin beğenisini kazanan halkla iletişimi çok iyi olan cami imamı Ercan Rüzgâr çok güzel şekilde yapmaktadır. Müezzinliğini de, 5 yıl önce emekli olan eski müezzin Nuri Sarı’nın yerine Kandıra Baba Köyünden olan Özbey Köyü İmamı olarak görev yapan Ahmet Çelik atanmıştı. İddialara göre Ahmet Çelik’in 2005 yılında Şefik Camiine atanması ile birlikte camide sorunlarda kendisini bir bir göstermeye başlamış. İddialara göre camii müezzininin, imamla, dernek yöneticileri, cemaatle, camiinin temizliğini yapan kişilerle hatta tuvaletçi ile aralarında yaşanan sıkıntılar en son gazetelere bile konu oldu. Edindiğimiz bilgilere göre Şefik Camiinde yaşanan bu olumsuzlukları Kandıra Şefik Camiini yaptırma ve Yaşatma Derneği, İl Müftülüğüne rapor etmiş. Bunun üzerine İl Müftülüğü tarafından derinleştirilen soruşturma sonrasında müezzin Ahmet Çelik, Kandıra Orhan Camiine müezzin olarak gönderilmiş. Bu atamanın akabinde Belediye Başkan’ıyla aynı köyden olan müezzin hemen siyasetçilere müracaat etmiş. Aynı şekilde köyde görevli olmalarına rağmen ilçe merkezinde oturan birkaç imam Ercan Hoca’nın oradan gönderilmesi durumunda kendilerinin oraya atanabileceklerini düşünerek aynı şekilde müezzin gibi siyaseti ve ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar. Siyasetçilerin bir kısmı bunu vazife edinip uğraşmaya başlayınca bunu duyan bir başka grup siyasetçide Ercan Hoca’ya haksızlık yapıldığını düşünerek karşı atağa kalktı. Bu ikinci grup içinde ildeki siyasetçilerde var. Çünkü onlarda biliyorlar bir imamla uğraşmanın iktidar olan bir partiye yakışmayacağını. Ayrıca ilçedeki siyasetçilerin şimdiye kadar ki icraatlarından nasıl bir karaktere sahip olduklarını da artık herkes biliyor. Dolayısıyla şimdi iki grup arasında bu sıkıntı devam edip gidiyor. Doğrusu bir vatandaş olarak ben çok merak ediyorum. Bir imamın veya müezzinin yer değiştirmesi veya tayinini çıkarmak siyasetçilerin işi mi. Bu atamayı yapacak olan idareciler değil mi. Peki idareciler buna ne diyor. Soruşturma açılmış ve bu soruşturma neticesinde müezzinin yeri değiştirilmiş. Peki sonra imamla uğraşmak nereden çıktı. O da siyasetçiye diyet ödemek galiba. Yazık beyler yazık memurla imamla uğraşmak yakışmaz size. Haksızlık yapmak bu kurban bayramı günlerinde günah değil mi? Çekin elinizi memurlardan Allah aşkına. Bir yerel gazete de, ateşe körükle gider gibi Şefik Camiinin müezzinin tayini çıkması ile ezanı ehliyetsiz kişilerin okuduğu öne sürmektedir. Ehliyetsiz dediği kişiler ise İlçemizin bir zamanlar gözde imamı ve müezzini idi. Bir çok dini törende hep en iyi kıraati eden kişiydi. Yerel Gazetelerde İlçemizde emekli olan imam ve müezzinlerinde bu konuya alet edilmesine bir anlam veremedim. Emekli bir kişi Camiinin müezzini ve hocası ile ne yönde uğraşabilir. Buna içimden sadece komik demek geliyor. Bu kişilerin emekli olmadan bu tür bir davranış sergilemeleri kendilerine İlçe Merkezinden yer ayarlıyor mantığı oluşabilirdi. Ama birisi zaten Şefik Camii müezzini kendi isteği ile emekli olmuş diğeri de Kandıra Merkez Camilerinden Yeni Camii imamı olarak kendi isteği ile emekli olmuş. İmamlar hakkında bizlere çok sayıda yorum geliyor. Mesela bir kaçını sizlerle paylaşayım: Ben Kandıranın Ahmatlı Köyünden ikamet ediyorum. Bizim köyümüzde bir imam var. Sadece namaz kılmaya İlçe merkezinden geliyor. O da her zaman değil. Bizde bu durumu Kandıra İlçe Müftülüğümüze birkaç kez bildirmemize rağmen hiçbir çalışma yapılmadı. Ya bu imam İlçe Müftülüğü tarafından denetlenmiyor ya da çok büyük yerden torpili var. Başka bir vatandaşımızdan gelen bir mailde şunlar yer alıyor: Ben kandıranın Süllü köyünde oturuyorum. İmamlarımızın her ikisi de Kandıra Merkezde ikamet ediyor. Her ikisinde işyerleri var. Birinin ki köyde diğerinin Kandıra Merkezde, ama işyerleri kendi üzerlerine olmadığından sorun yaşamıyorlar. Bu kişiler işyerlerinde kendileri çalışıyorlar ve görevlerini de bu şekilde aksatıyorlar. Ama bu imamlara kimse dur demiyor ya da diyemiyor. Buna benzer birçok mail gelmesine rağmen İlçe İmamlarımıza zarar veririm düşüncesi ile kaleme almamıştım. Ama önceki günlerde Kocaeli Gazetelerinden birkaç tanesinde yer alması sonrasında bende genel imamlar, şefik camii ve personeli hakkında küçük çaplı bir araştırma yaptım. Beş yıldan beri Şefik Camiinde müezzin olarak görev yapan Ahmet Çelik’in, İl Müftülüğü tarafından Orhan Camiine atamasının yapılmış. Buradan şunu çıkarttım. Bu emekli imam ve müezzinlerinin Şefik Camii ile olan dostlukları, bunun yanında yaptıkları Umre hizmetleri kıskanılıyor. Değerli okurlarım önüne gelen herkes imam olamaz herkes de Umre işini yapamaz. Mutlaka ve mutlaka Devlet yetkisi olması gerekir. Yani burada yapılan hizmetlerin hepsi İlçe müftülüğümüzün gözetimi altında olduğunu düşünüyorum. Kandıra İlçe Müftülüğünde 200’ü aşkın imam görev yapıyor. Bunlar bizim en kutsal görevimiz olan dinimizi bizlere küçük yaştan bu güne kadar öğretiyorlar. Biz imamları seçkin ve çok saygın bir görevleri olduğundan dolayı hep saygı ile bakıyoruz. Fakat bu 200 küsur imamın içerisinden illaki olumsuz kişilerde yer alabiliyor. Bizde bunları diğer imam arkadaşları da zarar görebileceği ile sükût edip idare ediyoruz. Ama bu kişiler bu güzellikleri farklı amaçla kullanarak kendilerini ve mesleklerini ne kadar aciz duruma düşürdüklerini bir bilseler. Neyse yine bütün bunları düzeltecek olan devletin yetkili kurumları olacaktır. Burada İlçe Müftülüğümüze çok büyük görev düşmektedir. Bizde Tüm Halkımızın Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutlar haftaya yeni bir yazıyla karşınızda olmak ümidi ile…