Bir anne-baba hayattan daha ne isteyebilir ki!
Her yaşın ayrı bir güzelliği var.
10-15 yaş arası başarıdan başarıya koşmak için tüm gücünüzle eğitime kendinizi verirsiniz. Ta ki kendinizi göstermek için…
20-25 yaşları arasında hayata adım atabilmek için güzel bir iş, güzel bir yuva kurmak için mücadele verirsiniz.
25-30 yaşlarında annelik ve babalık duygusunu yaşarsınız. Çocuklarına gelecek hazırlamak için gece gündüz demeden çalışırsınız.
30-35 yaşları arasında evlatlarınızın güzel ahlaklı ve başarılı olması için onlara en güzel eğitimi sunmak için büyük mücadele verirsiniz.
35-40 yaşlarında evlatlarınızın lise veya üniversiteden mezun olması bir anne-babanın mutluluklarını kat kat katlanması demektir.
40-45 yaşlarında ise bir ailenin evladının mürvetini görmesinden güzel bir şey olabilir mi?
İşte şu günlerde bu tatlı heyecanı yaşayanlardan biri benim.
Tabi ki insan oğlu doyumsuzdur.
Hayaller olmazsa yaşam biter.
İstek ve arzular kolay kazanılsa hayattan pek tat alınmaz.
Yılların su gibi gelip geçtiğini bu hayaller peşinde koşarken, yaşımızın ne kadar ilerlediğini maalesef unutuveriyoruz.
Her yaşımızda dünyadan bu kadar tat ve lezzet alırken, şükrümüzü tam manasıyla eda edebiliyor muyuz?
Şükürler olsun ki Allah bu güzel günleri bizlere yaşattı ve gösterdi.
Her bireye ve her aileye Allah bu güzellikleri yaşatsın inşallah.
45-50 yaşında torun sevgisi, 50-60 yaşlarında ise torunların ve evlatların başarısıdır bir aileyi onurlandıran.
Bir anne-baba hayattan daha ne isteyebilir ki!
Şimdi bunları niye anlattım,
Allah izin verirse 12 Kasım Pazar günü Turan Güneş Kültür Merkezi’nde öğleden sonra 13.00-17.00 arası büyük oğlum Yuşa Caner Cankurt’un mürvetini görmek için tatlı telaşlar içinde olan bir baba olarak duygularımı siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istedim.
Allah’a şükürler olsun ki bana iki tane erkek evlat nasip etti.
Büyük oğlum Yuşa Caner Cankurt, Endüstri ve Kimya Mühendisliği’ni bitirerek, askerliğini tamamladı.
Küçük oğlum Talha Cankurt ise Makine Mühendisliği son sınıf öğrencisi.
Allah’a çok şükür olsun ki her yaşın güzelliğini ayrı ayrı yaşayan bir kardeşiniz olarak bu mutluluğumu da sizlerle paylaşmak istedim.
Çevre il ve ilçelerde ilimizde ve köylerimizde tüm dost ve yakınlarımıza bu güzel günümüze katılmaları için davetlerimi yapmaya gayret ettik.
Bu esnada unuttuklarımız mutlaka olmuştur.
O dost ve arkadaşlarımızdan bu güzel günümüze katılmaları için buradan da tüm dost ve arkadaşlarımızı davet ediyorum.
Kusur arayan değil mutlu eden tarafta olmanızı rica ve temenni ediyorum.
Davetiye verdiğimiz ve veremediğimiz tüm dostlarımızın bu özel günümüze katılarak bizleri onurlandıracaklarına canı gönülden inanıyorum.
45-50 yaşları arasında bu duyguyu yaşayan bir kardeşiniz olarak tüm dost, arkadaş ve tanıdıklarımızı oğlum Yuşa Caner Cankurt ve gelinimiz Büşra Aksoy’un nikah törenine en samimi duygularımla davet ediyorum.
Düğünde görüşmek umuduyla!