Uzun yıllardan beri Kandıra’da ticaretle uğraşıyorum. Bunun yanı sıra İlçemin sorunlarını haberlerini temsilcisi olduğum gazetelere iletiyorum. Yani 1991 yılından bu güne kadar Foto Ünal olarak fotoğrafçılık mesleğinin yanı sıra İlçemizin konularını siz değerli okuyucularımıza sunmak için büyük bir gayret içerisindeyim. Son iki yıldır da temsilcisi olduğum gazetede köşe yazarlığı yapmaya çalışıyorum. Kendimi hiçbir zaman usta bir gazeteci olarak görmedim. Sadece üstlendiğim muhabirlik işini layıkıyla yerine getirmeye çalışıyorum. Bana yapılan gazeteci yakıştırması da ancak bana gurur verir. Bu teveccüh ve takdir siz değerli okuyucularımın âlicenaplığıdır. Büyüklerimizin güzel bir sözü var: iş arayan usta değil ustayı arayan iştir. Eğer halkımız bizi gazeteci gözü ile görüyorsa bu atalarımızın güzel sözünün yerini bulduğunu gösteriyor. Ama kendilerini her ortamda gazeteci olarak tanıtan ancak gazeteciliği birilerine yalakalık yapmak sanan bazı kişiler ne hakla bize dil uzatabiliyor anlamakta zorlanıyorum. Halk o kişileri gerçek manada gazeteci olarak görmediğinden olsa gerek ki bu kişiler çıkar yol olarak isim vermeden diğer gazetecilere çamur atmayı maharet sayıyor. Hiçbir zaman kendi rütbemi kendim koymadım. Böyle bir şeyle de övünmedim. Çünkü unvan ve rütbe ile gezenleri, halkı hakir görenleri hiç sevmediğim gibi hep karşılarında oldum. Sadece o rütbelerini halkımızın menfaatleri için kullananlara gönülden destek verdim. İlçemizde ona yakın arkadaşımız gazete, radyo ve Internet haberciliği yaparak İlçemizin adını Kocaeli’nde ve Türkiye’de duyurmak için büyük bir gayret sarf ediyor. Bu gayretlerinden ötürü insanlar zaten takdir ediyor bende gerçekten bu arkadaşlara teşekkürü bir borç bilirim. Ama gazeteciliği kendilerine bir silah olarak kullanan kişilerin çıkarları doğrultusunda birilerini poh pohlayarak iş imkanı bulan ve onların dizinin dibinde sadece onların söylediğini yazan toplumda gazeteciyim deyip geçinen bazı kişilere sadece ve sadece acıyorum. Bizler hiçbir zaman bir meslektaşımızı ve kişileri yıpratacak ve rencide edecek asılsız haberleri kaleme almadık. Gazetecilik kişileri karalamak için değil sadece karanlıkları aydınlatmak için kullanılır. Demek ki biz karanlık bir mahfile kibriti çakmışız ki birilerinin ayıpları görülmüş. Benim ustalarım her zaman şunu söylemiştir. Gazetecilik fedakarlık ister, emek ister, cesaret ister, mangal gibi yürek ister. Ben bunu öğrendim bunu bilirim. 15 yıllık ticaretin ardından Kocaeli’nde bir yerel gazetenin Kandıra Temsilciliğini aldım. Bunu iki yıl yürüttükten sonra farklı yerel bir gazetenin Kandıra Temsilciliğini aldım. Burada da iki yıl görev yaptıktan sonra bazı gerekçelerden dolayı bu gazeteden istifa ettim. Çağdaş Kocaeli Gazetesi Kandıra Temsilciliği görevini iki yıldan beri yürütüyorum. Şahsıma yönelik bazı yerel gazetelerin yazdıkları yazıya sadece ve sadece gülüp geçiyorum. Birileri birkaç mülkümü dillerine dolamış kendince buradan ekmek çıkarmaya çalışıyor. Benden söylemesi şunu iyi bilesiniz ki sizden önce ağa babalarınız bu konuda bir şeyler bulabilir miyim diye çok uğraştılar. Şimdi sıra size mi geldi. Sizin boyunuz kaç ki neyi yazıyorsunuz Allah aşkına. Ben memur muyum veya herhangi bir kamu kurumunda çalışan birimiyim ki edindiğim servet şaibeli olsun. Veya hangi kamu kurumuyla iş yapmışım ki bunları yazıyorsunuz. Bu mülklerim alın terim. Ticaret yaparak kendi emeğimle kazandığım bu yatırımları bile bazılarının çekememesi ve gazeteler aracılığı ile şahsıma yönelik hiçbir konu bulamayınca bana bu tür iftiralarla karalama kampanyaları başlatmalarına sadece üzülüyorum. Bana bu tür saldırıları yapmadan önce şöyle bir kendinize bakın Allah aşkına. Borazanlığını yaptığınız insanlar sayesinde ekmek yiyorsunuz. Boğazınızdan bağlı olduğunuz insandan başka hiç haber yapıyor musunuz? Bir bakın bakalım kendinize. Bir tek olumsuz haber yapmış mısınız? Yüzlerce kez İlçeyi çalkalayacak derecede haberlere konu olan şahıs hakkında tek bir olumsuz haber yapabilmiş misiniz? Sizi gazeteci olarak alıcam deyince peşinden koştunuz. Almayınca yanıp yanıp tutuştunuz. Etrafında aleyhinde konuşmaya başladınız. Ne değişti? Demek ki boğazdan bağlandınız da ondan sustunuz. Kandıra’da gazeteci denince akıllara biz geliyorsak bu bizi onurumuzdur. Fakat birileri yıllardan beri gazeteciyim demelerine rağmen hala gazeteci olamamışsa bu sadece ve sadece onlarla bizim aramızdaki farkı gösterir. Yani kısaca kim ne için gazetecilik yapıyor, gazeteciliği kendi menfaatlerine çıkar amaçlı kullanıyormuş. Bunun cevabını siz değerli okurlarımın yorumlarına bırakıyorum.