Ünal CANKURT
Gülü seven dikenine katlanmalı
18 Kasım 2014 Saat: 21:26
Kandıranın her köşesinde şu günlerde en çok konuşulan konu şüphesiz ki siyaset. Kandıra Ak Parti ilçe yönetimi bir grup tarafından kışkırtılmak isteniyor. Amaç, ilçe yönetimini böl parçala mantığı
Kandırada herkes birbirini tanıyor. Kimin ne olduğunu herkes çok iyi biliyor. Bu süreçte ortalığı karıştırmak isteyen bazı kişiler rollerini oynamak için kapı kapı geziyor. Bu kişiler kendilerine göre Kandırada ortamı germeye çalışsa da ilçemizde bu tür insanların laflarına zaten itibar edilmiyor. Kandırada birlik ve beraberlik çağrıları her geçen gün Ak Partiye gönül verenler tarafından sıkça söylenen en önemli mesajlardan biri. İlçemizin tanınan ve sevilen simalarından Yunus Özder, Hakan Akbaş, Selahattin Okan ve İrfan Kurt, ilçe başkanlığı için önceki gün Ak Parti il başkanlığına giderek adaylıklarını açıklamışlardı. Bu adaylar hakkında ilçemizde farklı yorumlar üretilmeye başlandı. Ak Partiye gönül veren, Ak Partiyi seven, Ak Parti ilçe başkanlığı için aday olan bir kişiyi nasıl kötüler, bunu da anlamış değilim. Herkesin birlik ve beraberlik içinde olması gerektiği şu günlerde arkadaş bildiğiniz bazı provokasyonculara dikkat edin. Bir kişi bulunduğu partiyi ve çalışma arkadaşlarını sizce kötüler mi? Kötülerse bu kişiye halk nasıl bakar? Kötüleyen kişi mi yoksa kötülenen kişi mi sizce kötüdür? Ak Parti 2001 yılında kurulmasıyla tüm il ve ilçelerde teşkilatlanmış, Kandırada da ilk kurucu başkan merhum Mahir Yıldırım ve 30 kişilik yönetimi yer almıştı. O günden bugüne yapılan kongre sonrasında yeni oluşan ilçe başkanı ve yönetimine Ak Partiye gönül veren kişilerin desteğiyle Türkiyede olduğu gibi Kandırada da Ak Parti oylarını arttırarak büyümeye devam ediyor. Her kongre sonrasında seçilen ilçe başkanı kendi yönetimini oluşturarak çalışmalarını bu süreçte yürütüyor. Ak Parti her kongre sonrasında yeni yüzlerle bu süreci devam ettiriyor. Amaç, Ak Partinin başarısı diyen kişiler tarafından mevcut yönetim her şartlarda destekleniyor. Anlamadığım bir şey var ki o da, Ben Ak Partiliyim diyor, Ak Partiyi Ankara genel merkezin ve il yönetiminin ve ilçe yönetiminin kararına veryansın ediyor. Gerçek dava adamı sizce nasıl olmalı. 2009 yerel seçimlerde Kandırada yaşanan bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. İlçemizde Ak Partiye gönül veren bir arkadaşımız dönemin ilçe başkanıyla tatsız bir olay sonrasında kavga etmişti. Yerel seçimlerde bu ilçe başkanı Ak Parti Ankara genel merkez ve il yönetimi tarafından Kandıra Belediye Başkanı gösterilmişti. Kavga eden o arkadaşımız belediye başkan adayının koluna girerek Kandırada kap kapı gezdi ve belediye başkan adayına herkesten oy istedi. O gün çok şaşırmış ve o arkadaşa da kızmıştım ve kendisine sormuştum. -Hayırdır, birkaç ay önce kavga ettiniz, ama bugün birliktesiniz. Aldığım cevap çok ilginçti. Ben şahsım olarak bu kişiyi günahım kadar sevmem fakat parti teşkilatımın verdiği kararına da saygısızlık etmem. Partimiz bu kişiyi aday göstermişse bu benim adayımdır. Ben de bir Ak Partili olarak üzerimize düşen görevi yapıyorum dedi. Ve bu kişi belediye başkanlığını kazandı. Bu süreçte de arkadaşım beni şaşırtmaya devam etti. Neden mi? Belediye başkanı ile kavgalı olmasına rağmen başkana ve partisine teşkilatçılığın nasıl işlediğini adeta bizlere gösterdi. Demek ki siyaset meşakkatli ve çok sabır isteyen bir işmiş. Partisini seven bence herkes böyle olmalı ya da istifa edip bu sözlerinin arkasında durarak muhalefetlik yapmaya devam etmeli. Kandıra şimdi Ankara genel merkezin ve il yönetiminin önerdiği bu ilçe başkanı adayıyla seçime gidecek. Bakalım yukarda bahsettiğim arkadaşım gibi teşkilatın bu kararlarına saygı mı gösterilecek yoksa gerçek kişiliklerini sergileyerek sözde Ak Partili mi olacak?
Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu
Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
Yazarın Diğer Yazıları