Halk siyasetçiden ilgi ister, hizmet ister, güler yüz ister, acısında tatlısında yanında yer almasını ister… Sadece siyasetçiden değil, idareci olan herkesten halk bu özellikleri ister.
Herkes haddini bilsin!
Halk siyasetçiden ilgi ister, hizmet ister, güler yüz ister, acısında tatlısında yanında yer almasını ister… Sadece siyasetçiden değil, idareci olan herkesten halk bu özellikleri ister.
Tabi ki her siyasetçi ve idareci de bunu beceremez.
Bir buçuk yıldan buyana yerel seçim, cumhurbaşkanlığı seçimi, 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimleri için halk sandık başına gitti.
Belediye başkanlarını, cumhurbaşkanını ve başbakanını seçti. Şimdi sıra seçilenlerde…
Aslında vekillerimiz, belediye başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, siyasetin her kademesinde yer alan isimler aslında hep içimizde, aramızda…
Seçim zamanları bizleri ziyaret etmeleri, dert ve sorunlarımızı birebir dinlemeleri, bu dönemde halka daha yakın olmaları, vatandaşı oldukça mutlu ediyor.
Kazanan makamına kazanamayan da bir kenara çekiliveriyor.
İşte halkımız bu tür siyasetçileri sevmiyor, sevmedi, sevmeyecekte…
7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde hep birlikte bunu gördük ve yaşadık. 5 ay içerisinde sizce ne değişti?
Bakın Kandıra’da grup grup oluşan bazı kişiler, fitne fesat üretmekten, onu bunu kötülemekten, Kandıra’da kaos ortamı oluşturmak için gece gündüz kendi emellerine birilerini alet etmek için şimdilerde yanlarına yandaş arıyorlar.
Aman bu kişilere dikkat!
Aynı parti içerisinde aynı çatı altında olan kişiler bu kişiler. İşte ondan bu kişilere aman dikkat diyorum!
Partiler birbirini eleştirir, eksilerini kamuoyuna taşır, amaçları partilerine prim kazandırmaktır. Ama aynı parti içerisinde bulunan kişiler liderlerini ve partilerini niçin sokaklarda kötüler?
Bu sadece Kandıra’da değil, Türkiye’nin her köşesinde yaşanan bir insanlık ayıbıdır.
Bir partinin mensubu olacaksınız, önemli bir konumda görevlendirileceksiniz, işinizi en güzel bir şekilde yapmak yerine idarecinizi ve liderlerinizi kötüleyerek kendinize prim kazandırmaya çalışacaksınız…
Bırakın bu işleri beyler!
Sizde o partinin bir bireyisiniz. Ayıp da sizin, başarı da sizin.
Bunları sokakta birilerine anlatarak değil, yine eskisi gibi aranızda konuşarak sorunları çözmelisiniz…
Birilerini kötüleyerek kendinizi başarılı sayamazsınız! Siz çalışarak halkın teveccühünü, bilgisini ve sevgisini yaptığınız başarılı hizmetlerle alırsınız.
Eğer halkın oyuyla bir yerlere geldiyseniz, göreviniz halka sorun üretmek değil, sorun çözmektir, mazeret üretmek değil.
Yine aynı sözümü yeniliyorum!
Bu halk isterse sevdiği lideri zirveye çıkartır isterse tarihten adını siliverir.
Kandıra’nın büyümesini ve gelişmesini istiyorsak, hangi partiden olursak olalım ilçemiz milletimiz için üzerimize düşeni yapalım.
Halk artık siyasetçileri ve idarecileri adım adım sosyal paylaşım sitelerinden yazılı ve görsel basından takip ediyor.
Siz ne anlatırsanız anlatın, halk gördüğüne, duyduğuna inanıyor.
Bugüne kadar ben Kandıra’da eğer susuyor ve sessiz kalıyorsam ben bir şey bilmiyorum, duymuyorum demek değildir.
Onun için Kandıra’da birkaç grup çapulcu kendisini bir şey sanmasın. Herkes haddini bilsin! Herkes işini yapsın!