Kandıra’mızın birlik ve beraberlik içerisinde büyümesini istiyorsak her söze itibar etmememiz gerekir.

Bazı kişiler ilçemizin huzur ve mutluluğunu bozmak için bir tür oyun içerisine girerler. Bu kişilere dikkat edin…

Dostunuz ve arkadaşınız gibi gördüğünüz kişiler size bazı şeyleri anlatıyorsa hemen o söze itibar etmeyin. Zamana bırakın, gerçek dost ve arkadaşınızı bu vesileyle tanımış olun.

Geçmişte birilerinin sözüne itibar ederek çok değerli kişilerle aranıza duvar örmüş olabilirsiniz.

İşte bundan sonra başını iki elinizin arasına alın şöyle bir düşünün.

Sizi birileri kullanıp güzel insanları size düşman etmişse bundan sonra onları değil vicdanınızı dinleyin.

Zamanımız varken bir hiç uğruna dostluk ve arkadaşlıklarınızı bitirdiğiniz kişilere özür dileyerek dostluklarınızı devam ettirin.

Özür dileyerek dostlukları pekiştirip devam ettirmek en büyük erdemliktir!

Kandıra küçük bir yer. Herkes birbirini tanır, bilir. Kişilikler noktasında bazı sıkıntılar olsa da o da çok kısa sürede öğrenilir.

Herkesi tanıyor olabilirsiniz, sohbet ve muhabbetiniz de bu kişilerle vardır. Bu arkadaş demek değil, bazen hayat sevmediğiniz kişilerle aynı çatı altında çalışmak zorunda bırakabilir.

Bu siyasette olabilir, değişik kurum ve kuruluşlarda olabilir. Bu kişilerle ailenizden ve çocuklarınızdan daha çok birlikte göründüğünüzden herkes bunları sizin yakın dost ve akrabanız sanabilir.

Dış görünüşe bakarak kişileri iyi veya kötü diyerek değerlendirmeyelim. Herkesin söylemlerine göre de hareket etmeyelim.

Bir kişi sizin sözünüzü çarptırarak sağ sola taşıması ve bu söze itibar edip sizde bazı arkadaşlarınızla aranızın açılması birilerinin çok hoşuna gidebilir.

Yüzleşmeyi kendinize ilke edinin…

Her kurum içerisinde farklı görüşlere sahip insanlar bulunabilir. Onlar sizin hayatınızı siz onların hayatlarını beğenmezsiniz.

Ortak noktalarınız sadece bir kurumda çalışmakla ibarettir. Fikirleriniz uymadığından bu kişileri çevrenize ve dostlarınıza kötü tanıtırsınız.

Birbirini hiç tanımayan bu kişiler sizin söylemlerinizle adeta birbirlerine düşman gibi bakar. Ne oturup birbirleriyle muhabbetleri vardır ne de dost ve arkadaşlıkları…

İşte şimdilerde Kandıra’da böl parçala mantığı farklı kollardan yayılıp gidiyor. Dost ve arkadaş bildiğiniz kişiler makam ve mevkilerini kaybettikleri için en can dostlarının sırlarını topluma anlatır.

İşte bu kişilere dikkat edin!

Bize günlerce mail, telefonla Kandıra’da olan bitenler ihbar olarak geliyor. Bizde bu ihbarları değerlendirerek araştırmalar yapıyoruz.

Bazen öyle ihbarlar geliyor ki en yakın dostu olarak bildiğiniz kişiyi kendisine rakip görmüş, onun sırlarını belgesiyle bize kanıtlamış kişilere rastlıyoruz…

Bazıları ise birin yanına beş ekleyerek sağda solda dost ve arkadaşlarını kötülüyor. Sonra gerçekler ortaya çıktığında çıkarları uğruna kurulan dostluk ve arkadaşlıklar bu şekilde sona eriyor.

Ön yargıyla hiç kimseye bakmayın. Birinin lafına itibar ederek dostluk ve arkadaşlıklarınızı bitirmeyin. Olayın aslını bizzat kendi ağzından duyarak hareket edin.

Hiç kimsenin kuklası ve kullanılmış adam olmayın. Kandıra küçük bir yer. Herkes birbirini birilerinin sözüyle tanımasın. 

Tanımak istediklerimizi birilerinin izni ve sözüyle değil, kendi iradenizle hareket edin.

Dost ve arkadaşlarınızı siz sınıflandırın.

********************************************

Namazgah Deresi’ndeki Kokunun Nedeni Bakın Neymiş!

Önceki hafta Orhan Mahallesi Namazgâh Deresi çevresinde oturan mahalle sakinlerinin şikâyetlerini kaleme almıştım. 

“Bizi bu ağır kokudan kurtarın” başlıklı köşe yazımın ardından Kandıra İSU Şube Müdürü Hakan Kocatürk, Şantiye Şefi İhlas İlteriş Demir ve Orhan Mahallesi Muhtarı Olcay Ersoy ile birlikte Namazgah Dere yatağında incelemelerde bulunduk.

Dereden akan su berrak ve temiz olmasına rağmen dere yatağından gelen kokunun nedeni arandı, dere boyunca hep birlikte gezindik.

Dere yatağının çevresinde bulunan kümes hayvanlarının, büyükbaş ve küçükbaş hayvan çiftliklerinin bulunması bu kokunun sıcak havalarda ortaya çıkmasının göstergesi niteliğindeydi.

Namazgah Deresi çevresinde ikamet eden vatandaşlar havaların ısınmasıyla bu ağır kokuya maalesef maruz kalıyor.

Kandıra Sanayi Çarsı’sından  Ağva Köprüsüne kadar Namazgah Deresi ıslah edilmiş, mükemmel bir görüntü ile Kandıra’nın cazibe merkezi olmuştu.

Ağva Köprüsü’nden Kandıra Mezbaha’sına kadar olan kısımda derenin ıslah edilmemesini fırsat bilen bazı kendini bilmezler tarafından dereye evsel ve hayvansal atık bırakıldığı belirtilerine rastladık.

İSU Kandıra Şube Müdürü Hakan Kocatürk; Arıtılmayan atık suyun dereye kesinlikle deşarj edilmediğini, kokunun çevredeki kümes hayvanları ve çiftliklerin yanı sıra duyarsız vatandaşlarca dereye atılan evsel ve hayvansal atıklardan kaynaklandığını belirtti.

Orhan Mahallesi Muhtarı Olcay Ersoy da; kokunun nedeni dereden akan su değil dere yatağına bırakılan atıklar olduğunu görüyoruz. Bu konuda daha önce de Kandıra Belediyesi’ne duyarsız vatandaşları şikayet eden dilekçe mahalle sakinlerimizce verilmişti dedi.

Velhasıl Orhan Mahallesi Namazgah Deresinden kaynaklanan koku sorununun akan sudan değil çevresindeki kümes hayvanları ve çiftliklerin yanı sıra evsel ve hayvansal atıklardan kaynaklandığı tespit edildi.

Ortada bir gerçek var ki; dere çevresinde önlem alınmaz ise yaz aylarında mahalle sakinlerinin mağduriyeti artarak devam edecek…