Kim ne derse desin Kandıra’nın büyümesi ve gelişmesi için farklı adımlar atılıyor.

Öncelikle Kandıra 3’ncü ilçe statüsünden 2’nci ilçe statüsüne yükseldi.

Kandıra-İzmit duble yolunun hayata geçmesi,

İstanbul Karadeniz sahil yolunun Kandıra üzerinden yapılması,

4 yıllık fakültenin kampüs şeklinde inşa edilmesi,

Sahillerimizin turizm alanı ilan edilmesi,

Gıda OSB’nin hayata geçirilmesi,

İlçemize verilen önemin göstergeleri…

Büyüyen ve gelişen bir Kandıra, siyasete de hareketlilik getirdi.

AK Parti 2019 yerel seçimlerinin yanı sıra Kandıra’nın bu projelerini hayata geçirmek için ilçemize oldukça önem veriyor.

Hem Büyükşehir Belediyesi’ni hem de Kandıra ve diğer ilçe belediyelerini oylarını daha çok arttırarak kazanmak istiyor, hem de AK Parti’nin oy oranını ilimizde ve ilçemizde yükseltmenin hesaplarını yapıyor.

CHP’de de Kocaeli ve ilçeler için ciddi hareketlilik gözleniyor.

İl ve ilçe başkanları kongre için hazırlıklarını yaparken başarılı isimler ve yönetimler 2019 yerel seçimini kazanabilmek için hazırlanıyor.

Kandıra bilindiği gibi tarım ve hayvancılıktan geçimini sağlayan Kocaeli’nin en eski ilçelerinden biri.

İlimizdeki ilçeler arasında en az bütçe şüphesiz Kandıra’nın. 

Sanayisiz Kocaeli ilçeleri arasında tek Kandıra yer alıyor.

Tarım ve hayvancılıkta büyüyemeyen Kandıra, yıllardan beri göç üzerine göç veriyor.

Kandıra’nın en önde geçim kaynaklarından biri şüphesiz fındık.

Maalesef fındık üreticisi de fiyatların düşük olması nedeniyle boynunu bükerken, sabırsızlıkla fiyatların yükselmesini bekliyor.

Üretici borçlu, mahsulünü satıp, yevmiyecilerin ve genel borçlarını ödemek için mahsulünü depoda bekletemiyor.

Kandıra Ziraat Odası üreticiye destek için ilçemize Toprak Mahsulleri Ofisi’nin gelmesi için büyük çaba sarf etti.

TMO Kandıra’da fındık alımına başlasa da fiyatların yükselmesinde çok etkili olamadı.

Fındık hala 8 buçuk 9 lira arasındaki fiyatlarla ilçemizdeki tüccarlar tarafından satın alınıyor.

TMO ise 10 liradan satın alıyor.

Üretici “büyüyen ve gelişen Kandıra bu olmamalı” diyerek, üreticinin malının değerinde satın alınması için devletin üreticinin yanında olması gerektiğini düşünüyor.

Kandıra’nın köyleri her geçen gün küçüldükçe küçülüyor.

Misal 40 haneli bir köyde ancak 20 hanesi yaşıyor.

Diğer 20 hanesi de yaşamını sürdürmek için farklı il ve ilçelere göç etmiş.

İlçemizden göç eden çok sayıda hemşerimiz kıt kanaat yaşadıkları farklı il ve ilçelerde yaşamlarını kolaylaştırmak için köylerdeki kullanmadıkları baba topraklarını yok pahasına satarak yaşadıkları yerlerden daire ve arsa alıyorlar.

Yani Kandıra büyüyor gibi görünse de aslında her geçen gün daha çok küçülüyor.

Kandıra’nın göçü önlemek için tarım ve hayvancılığa yeterli önemin verilmesi, bacasız sanayilerin ilçemizde zaman kaybedilmeden oluşturulması, yatırımcıları ilçemize teşvik için idareci ve siyasetçilerin, sivil toplum örgütlerinin taşın altına vücutlarını koyması gerekir.

Kandıra’da şov yapan değil, halkla birlikte yeni projeler üreterek büyümek ve güçlenmek için idareci ve siyasetçilere ihtiyacımız var.

Bugün atalarımızın mirası olan topraklarımızı satarak torunlarımıza ne gibi bir miras bırakırız sizce? Sadece kendi topraklarında ırgatlık yapan bir nesilden başka.

Zararın neresinden dönersek kardır misali, siyasi ve idarecilerimize çok iş düşüyor.

Tabi ki torunlarına ırgatlık değil, gelecek bakmak isteyen bizlere de…