İnsanın kendisine ailesine ve ülkesine yapabileceği en büyük yatırımın eğitim olduğunu düşünüyorum. O yüzden bu haftaki köşe yazımda Kandıra’daki eğitimi ele almak istedim. Eğitim bireysel olarak üstlenilmesi gereken bir faaliyet olmadığı için bu sorunu sadece yetkililere bırakıp bir köşede beklememiz mümkün değildir. Çünkü eğitim; bir toplumun bir ülkenin hatta dünyanın geleceğini dizayn eden bir faaliyettir. Eğitimde önde olan ülkeler hep gelişmiş ve dünyanın en güçlü ülkeleri olmuşlardır. Dolayısıyla eğitim sadece eğitimcilere bırakılacak kadar basit bir konu değildir. Burada bizlerin veli olarak, öğretmenlerin eğitimci olarak yetkililerin de birer sorumlu olarak ellerini taşın altına koymaları gerekmektedir. Kandıra bilindiği gibi Kocaeli’nin en geri kalmış ilçesidir. Ancak kırsal anlamda ve coğrafi alan olarak en büyük ilçesidir. Öncelikle eğitimde sayısal olarak nerede olduğumuzu anlamak için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden aldığım verileri sizlerle paylaşayım. Kandıra’ya bağlı 91 köy ve 5 mahalle ile birlikte 96 muhtarlık var. Bu köylere bağlı olarak da 218 mahalle mevcut. Görüleceği gibi bu kadar geniş coğrafyaya sahip ve çok fazla mahallesi ile dağınık yerleşime sahip olana Kandıra her konu da hizmetten geri kalmış en önemlisi eğitimde de yeterli hizmeti alamamış bir ilçedir. Bu yüzden eğitim sorununun çözümü daha çok taşımalı sisteme bağlı. Bu şekilde Bir nebze de olsa eğitimde büyük yol alınmıştır. Kandıra Merkez ve köylerinde 7 bin 770 öğrenci eğitim görürken bunların 5 bin 796’sı İlköğretim, bin 884 Lise, 90 kişide açık öğretim öğrencisi olarak eğitim görüyor. İlçemizde Toplam 28 okulda eğitim veriliyor. Bunların 22’si İlköğretim, 5’i Lise ve 1’i yaygın eğitim olarak hizmet veriyor. Bu okullarımızda 251 kadrolu öğretmen, 48 sözleşmeli ve 98 ücretli öğretmen, 26 müdür bunların 18 asil, 8 tanesi vekaleten görev yaparken 25 tanede müdür yardımcısı yer alıyor. Yani Kandıra ve köylerinde toplam 7 bin 770 öğrenci eğitim görürken 397 kadrolu, ücretli ve sözleşmeli öğretmen, ayrıca 26 müdür 25 müdür yardımcısı toplam 51 idareci yer alıyor. Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkartılması ile ilk kez Akçaova İlköğretim Okulu taşımalı eğitime başlamıştı. Daha sonra Kandıra’nın diğer köylerinde de aynı uygulamaya geçildi. Sırası ile 20 okulun bu tür taşımalı eğitim sistemine geçmesi ile Eğitim kalitesinin yükseltilmesi planlanıyordu. Bu yıl Beylerbeyi Y.O.K İlköğretim Okulunun 61 öğrencisi bulunmasına rağmen okul kapatıldı. 1951 yılından beri eğitim veren okulun kapatılması köy halkını ve çevre köyleri derinden üzmüştü. Kandıra Teksen Köyünde Kocaeli E.V.Turgut Özal İlköğretim Okulu ve Balaban Köyü Taşanbar Mahallesinde eğitim veren Taşanbar İlköğretim Okulu birleştirilmiş sınıf olarak eğitime devam ediyor. Bu okullarımızda öğrenci sayısını söylediğimizde içinizden burası doğumu diyeceksiniz. Neden mi? Taşanbar İlköğretim Okulunda 14 öğrenci Kocaeli E.V.Turgut Özal İlköğretim Okulunda 26 öğrenci eğitim görüyor. Yani 60–70 yıl önceki eğitim sistemi hala Kandıra’nın köylerinde devam ediyor. Bunların hepsinin yeterli öğrenci sayısına ulaşamaması olarak belirtiliyor. Maalesef bu da bizim eğitimde ne kadar geri de kaldığımızı gösteriyor sanırım. 2010–2011 eğitim yılının başlaması ile Kandıra Beylerbeyi İlköğretim Okulunda 50 İlköğretim 11 anasınıfı öğrencisi olmak üzere toplam 61 öğrenci eğitim görüyordu. Yönetmeliğe göre öğrenci sayısının düşük olması nedeniyle Kandıra İlçe Taşıma Komisyonu yeterli öğrenci sayısı olmadığı için okulun kapatılmasına karar verdi. Ama 14 öğrenci bir öğretmen ile eğitime devam eden Taşanbar İlköğretim Okulu ve Kocaeli E.V.T. Özal İlköğretim okulu 26 öğrencisi ve bir öğretmeni ile hala eğitimini sürdürüyor. Teksen ve Balaban Köylerinde bulunan birleştirilmiş sınıf adı altında eğitim veren bu okullar, sadece 1. 2. ve 3. sınıflara eğitim veriyor. Veliler kendilerine yakın bölge okullarına çocuklarını yazdırmak isteseler bile taşımalı eğitim servislerinden yararlanamıyor. Bu öğrencilerin 4 sınıftan 8’ sınıfa kadar olanı kısmı taşımalı eğitimden yararlanırken sadece Teksen ve Balaban Köylerindeki öğrenciler 1 sınıftan 3 sınıfa kadar ise kendi köylerindeki İlköğretim Okulunda eğitim görüyormuş. Veliler çocuklarını köylerine yakın bölge okuluna kayıtlarını yaptırmak isteseler bile Taşımalı eğitim servisleri 1. 2. ve 3. sınıf öğrencilerini almıyormuş. Taşımalı Eğitim servisleri bu köylerden sadece 4. 5. 6. 7. 8. sınıfta okuyan öğrencileri taşıdıklarını bundan dolayı 1. 2. ve 3. sınıf öğrencilerini servise almadıklarını iddia ediyorlar. Buradaki minik öğrenciler okullarına yaya gidip gelirken, hem eğitim de geride kalıyor hem de küçük yaşlarına rağmen soğuk havalarda okullarına yürüyor, öğle yemekleri için tekrar evlerine gelerek yemeklerini yiyor. Yani kısacası minik öğrencilere çekile bilecek tüm çileleri Balaban ve Teksen Köyü halkı köylerindeki Okullarının kapanmaması için bunları göz ardı ediyorlar. Hadi bunlar İlçemizden uzak köyler görülmüyor ya da fark edilmiyor diyelim. Ama Kandıra’mızın merkezinde hizmet veren Akçakoca İlköğretim Okulun bahçesine 10 yıl önce yapılan prefabriklerde hala eğitim verilmesine acaba yetkililer ne tür mazeret üretiyor? Bunun yanında İlçemize 4 yıllık Yüksek Okulun gelmesi bizleri sevindirirken maalesef İlçemizde bazı siyasi ve idarecileri çok memnun etmemiş olması gerek ki bu konu da hiçbir çalışma yapmıyorlar. Sadece dil ucu ile söz olsun diye konuşuyorlar. Yalnız burada gayret sarf eden Sağlık eski Bakanı M. Kazım Dinç ile İlçemiz Kaymakamı Hamza Erkal’ın hakkını teslim etmekte fayda var. Çünkü her ikisi de yüksek okulun tamiri için gayret sarf ettiler. Ancak yine her zaman ki gibi bir gizli el bu girişimin önünü kesmek için devreye girdi ve ortalığı olumsuz bir havaya soktu. Ayrıca Kandıra Esnaf Odası Başkanı Şaban Şenol ve yönetimini de burada anmak lazım çünkü onların da çok gayretleri çalışmaları hala devam ediyor. Bu yıl Milli Eğitim camiasını ve Kaymakamı sanki her yılkinden daha gayretli görüyorum. Umarım bu gayretleri olumlu bir sonuç verir de Kandıra eğitim konusunda Kocaeli’ni yakalar.