Kandıra’nın büyümesi ve gelişmesi için ilçemizin yatırımcılara ihtiyacı var. Nedense yıllardan beri bunu bir türlü başaramadık, başaramıyoruz. Hiç tapu müdürlüğüne gittiniz mi?

Tapu müdürlüğüne her gittiğimde çevresi tamamen lüks arabalarla dolu olan müdürlükte günde 150-200 tapu yapılıyor. Yani Kandıra’da sürekli gayrimenkul alınıp satılıyor.

Kandıra’dan bu kadar çok arazi satılırken ilçemize iş istihdamı sağlayacak herhangi bir yatırım yapılmıyor. Sadece arsalar, tarlalar sürekli alınıp satılıyor.

Kandıra’nın merkezinde 8-10 tane müteahhit arsa karşılığı daireler yaparak ilçemize görsel güzellik kazandırırken yüzlerce vatandaşı da konut sahibi yapıyor. Yapılan bu binaların altında onlarca dükkan aylardır boş olarak duruyor. İlçemize küçük çaplı esnafların dışında yatırımcılar nedense bir türlü gelmiyor.

Kandıra büyüyor, gelişiyor diyoruz her gün yüzlerce gayrimenkul alıp satılıyor. Ama Kandıra hala yerinde sayıyor.

Bu gayrimenkulleri kim alıyor kim satıyor? Kandıra nereye gidiyor…

İlçemizde bir elin parmağını geçmeyecek kadar fabrika yer alırken bunların artması için ne yaptık ne yapıyoruz?

Kandıra – İzmit yolu üzerinde Kayıplar mevkiinde 2007 yılından beri büyük gayretler sonrası 67 gıda fabrikası kurulması için büyük gayret sarf ediliyor. Yaklaşık on yıl gibi bir zaman diliminde sadece fabrikaların yapılacağı alan istimlak edildi.

Bu bölge için bağırıp çağıranlar, mahkeme mahkeme gezenler, sık sık eylem yapanlar dışardan gelen vatandaşlar değil. Bunlar bizim insanımız, bizim hemşerimiz. Bu fabrikalarda bizlerin ürünleri işlenecek, bizlerin çocukları çalışacak yani kısacası bölge halkı olarak binlerce hemşerimiz buralardan ekmek yiyecek.

Bu bölgedeki yer sahipleri; bu yerler bizlere atalarımızın yadigârı, ekmeğimizi buradan kazanıyoruz. O zaman siz yerlerinizi verin diyerek bizlere sitem ediyorlar. Bu gün o yerlerden yüzlerce kişi ekmek yiyorsa yarın fabrikalar faaliyete geçmesiyle binlerce kişi ekmek yiyecek. Köyünüz geliştiği gibi ürünleriniz de, yerleriniz de büyük değer kazanacak.

Belki bir kaybedeceksiniz ama bin kazanacaksınız. Belki bir tarlanızı feda edeceksiniz ama binlerce kişinin bu fabrikalarda çalışarak evine ekmek götürmesine vesile olacaksınız. Yani dolaylı olarak on binlerce kişinin rızkı bu fabrikalardan sağlanmış olacak.

On yıl bizi geri götüren ve Kandıra’nın gelişmesine engel olan o kişiler emmelerine ulaşabildi mi?

O bölgede yeri olan yüzlerce kişiyi kışkırtarak sadece ve sadece Kandıra’yı on yıl geri götürdüler.

Gıda OSB’nin yer istimlakı yüzde yüz tamamlanırken hukuki hiçbir engel önünde bulunmuyor. Sadece yatırımcıların yüzde ellisinin FETÖ bağlantılı çıkması bu süreci biraz daha uzatacak gibi görünüyor.

Kandıra’nın tek umudu gıda OSB’nin hayata geçmesi. Aksi takdirde Kandıra hep aynı Kandıra olarak kalacak.

Karadeniz sahil yolunun Kandıra üzerinden geçmesi, İzmit-Kandıra yolunun Kefken’e kadar bölünmüş yol olması, Kandıra sahillerinin turizm akanı ilan edilmesi Kandıra’da hareketlilik yaşanmasına neden olsa da genç nüfusun göç etmesini engelleyemez.

Eğitim noktasında Kandıra artık eski Kandıra değil. Her köyde, her hanede üniversite mezunu gençler iş için baba ocağını terk etmek zorunda kalıyor.

Bu durumdan memnun olan var mı? Babalar analar Kandıra’da yaşamını sürdürürken çocukları ise farklı il ve ilçelerde yaşamını sürmek için göç ediyorlar.

İşte bu da birilerinin iştahını kabartıyor. Yıllardır ekilip biçilmeyen araziler yok pahasına satılıyor. Oysa ki Gıda OSB on yıl önce ilçemize kurulsaydı üniversite mezunu gençlerimiz şuan fabrikalarda yönetici, diğerleri ise işçi olarak bu fabrikalarda çalışırken üretici halkımızda bu fabrikalara süt ve tarım ürünlerini satıyor olacaklardı.

Ama on yılımızı çaldılar. Kandıra halkı zararının neresinden dönerse kardır mantığıyla Gıda OSB’ye dört elle sarılmalı. Aksi halde Kandıra Kocaeli’nin göç veren tek ilçesi olmaya devam edecek.

Burada siyasi, idareci ve sivil toplum örgütlerine çok iş düşüyor. Kandıra’nın gelişmesi ve büyümesi için birlik ve beraberlik olma zamanı. Kandıra’ya yapılacak yatırımların hayata geçirilmesi için üzerimize düşeni yapma zamanı. Kandıra’mız on yıl daha kaybetmesin.