Eski günler Kandıra’da artık özlenir oldu. İlçe halkı köyler çarşıya indiğinde herkes birbirinin halini hatırını sorardı. İyi ve kötü günlerinde birbirlerine hep destek olurdu. Yani Kandıra düne kadar bir aile gibiydi. Şimdilerde kişiler birbirini görünce bırakın hal hatır sormayı selam bile vermez oldu. İster ekonomi şartlarından deyin ister siyasi kutuplaşmalardan… Şöyle bir eskilere göz atalım: O zamanlar Kandıra ve köyler birbirini kollar, sahip çıkardı. Şartlar iyileştikçe kişilikler yavaş yavaş değişir oldu. Kimileri benim param var kimileri ise benim rütbem var diyerek çevresine adeta hava atar oldu. Eskiden esnafın şartları daha iyiydi. Köylü az da kazansa en azından mutluydu. Şimdilerde bir bakın esnaf gününü kurtarmak için bankalardan çıkamıyor. Çiftçi üretimi bırakmış tarla satıyor. Kandıra ve köylere Büyükşehir tarafından hizmet akıyor fakat bu ne ilçe halkını nede köylüleri tatmin etmiyor. Çünkü büyük bir kısım ekonomi sıkıntısı içinde mücadele ediyor. İşçi ve memur, bir nebzede olsa yorganına göre ayaklarını uzatmaya çalışıyor. Emeklilik yaşının 65’e çıkması esnafın emeklilik hayallerini adeta unutturdu. Öncelerde herkes 43-45 yaşlarında emeklilik günlerini sayar, emekli olduktan sonra da aldığı toplu parayla bir ev yaptırır kalan parayla çoluk çomağını evlendirirdi. Emekli maaşından da yaşamını sürdürüp giderdi. Şimdilerde bir emeklinin koluna girin ve 5 dakika sohbet edin. O zaman beni daha iyi anlayacaksınız. Ya bugün ilçemize büyük hayaller kurarak onlarca kişi farklı sektörlerde dükkan açtı. Bu gençler hayata pırıl pırıl bakıyor. Ya bunların emekli olmasını sizler hayal edebiliyor musunuz? Bugün ki halkımıza sunduğu hizmeti 65 yaşında sunması mümkün mü ? Halkımız güzel hizmet alamadığı yere bir daha gider mi? Tabi ki gitmez. Yani ilçemize iş yeri açan pırıl pırıl gençlerin sonunu şimdiden görür gibiyim. Kandıra merkez ve köylerde yüzlerce esnaf bulunuyor. Kimisi işlerinde çok başarılı kimileri kıt kanaat geçinmeye çalışıyor. Kimileri ise imiğine kadar borcun içinde. Köylü tarlasını işleyemiyor. Ahırında hayvanına artık bakamıyor. Bugüne kadar ürettiklerini şimdilerde pazardan alıyor. Eskiden şartlar aslında bu kadar iyi olmamasına rağmen tüm köylüler bu kadar sıkıntı yaşamıyordu. O zamanlar ocağına dağdan odun getirirdi. Lambası için gaz alırdı. Kışlık ekmeği için buğday ekerdi. Hayvanları için yulaf ve mısır ekerdi. Bunların sapını ahırda bulunan hayvanlarına başaklarını ise değirmene götürerek kışlık ununu üretirdi. Tarlasını öküzlerin yardımıyla sürerdi. Bağ bahçesinden yetiştirdiği sebzesi ve meyvesiyle de genel ihtiyaçlarını karşılardı. Bu şekilde yaşamını sürdürüp giderdi. Köylü şimdi üretimi bıraktı. Gerekçesini ise şu sözlerle ifade ediyor: “Ektiğimiz ürün mazot, gübre ve işçiliği karşılamıyor. Bunun için satın almak daha da ucuza geliyor fakat herhangi bir geliri olmayan vatandaşın da durumu içler acısı bir hal alıyor. Kandıra’nın bir bölgesi fındıkçılık, bir bölgesi balıkçılık, bir bölgesi hayvancılık, bir bölümü ise sebze ve meyvecilik yaparak geçimini sağlamaya çalışıyor fakat tarımla geçimini sağlayan vatandaş yok denecek kadar az” diyor. Kandıra ekonomisini canlandırmak için ilçemizdeki siyasetçiler ve idareciler ne tür bir adım attı. Kara kara düşünen bu esnafın derdine ortak olmak için ne tür projeler üretti. Var olan imkanları bile görmezden geldi. Kandıra’ya 4 yıllık fakülte yıllar önce gelmişti fakat hala bir yer gösterilerek üniversitenin açılması için bir adım atılmadı. Gayret edenler ise engellendi. Hemen yanımızda bulunan Kaynarca ilçesine şöyle bir bakın. Kandıra’dan küçük bir ilçe olmasına rağmen en çok neye önem veriyor. İlçenin kalkınması için ne tür girişimlerde bulunuyor. Kaynarca halkına önce iş imkanı sunuyor sonra buralardan aldığı vergilerle ilçesinin huzur ve mutluluğu için çalışmalarını yürütüyor. Kandıra’nın yapamadığını Kaynarca şimdilerde yapıyor. 4 yıllık fakülteyi Kaynarca’ya kazandırmak için belediye başkanlığı öncülüğünde sivil toplum örgütleriyle birlikte bir yer aldılar. Şimdilerde de üniversitenin inşaatını yapıyorlar. Biz var olan 2 yıllık üniversiteye bile sahip çıkamadık. 4 yıllık üniversitenin Kandıra’ya gelmesi de hayal olacak gibi görünüyor. Bizim belediye başkanımız ve muhalefet partililer, kendi menfaatleri dışında Kandıra halkının kalkınması için yeni projeler üretip ilçe halkına ekonomi anlamda destek sunmak için ne zaman bir araya gelecekler? Hiçbir zaman… Neden böyle söyledim. Kandıra’da AKP ve CHP’nin haline bir bakın. 3-4 parça olmuş hala birbirleriyle kavga ediyorlar. Bırakın Kandıra’nın menfaatlerini, parti içerisinde birlik ve beraberlik bile sağlayamıyorlar. Kendilerine fayda sunamayan bir idarecinin Kandıra’nın menfaatlerini düşünmesi mümkün mü sizce?