Hafta sonu ilçede şöyle bir dolaştım. Tabiatın nasıl yeniden canlandığını yeşillere büründüğünü, Kandıra’nın da bu canlılıkla nasıl değiştiğini, nasıl bir cennet parçasına döndüğünü gördüm. Kendimi de sizleri de inanın çok şanslı saydım. Sonra Kandıra sevdalısı olmamın bizden değil bu güzel beldeden kaynaklandığını geçirdim aklımdan. Çünkü insan büyüleniyor adeta bu güzellik karşısında. Sonra bu ilçeyi ne kadar sevdiğimi düşündüğümde bu sevginin bizim buralı olmamızdan değil de ilçenin kendi güzelliğinden kaynaklandığını düşündüm. Sonra da ister istemez şu soru aklıma geliyor. Bu güzellikleri görmek için bu doğal güzellikleri yaşamak ve solumak için gelecek insanlara yeteri kadar hizmet sunacak imkânları sağlayabiliyor muyuz? Mesela yazın buralara gelecek olan insanların sahillerden istifade edebilmesi için buraların temizliğini yaptık mı? Sahiller de en büyük problem olan tuvalet ve duş yapma ihtiyacı ile otopark problemi. Bu sorunlar önümüzde beklerken bu konularla ilgili neler yaptık, yaza hazırlık anlamında neler yaptık diye kendimize sormalıyız. Sadece yetkililer değil oteller, pansiyonlar, apartlar, siteler ve evini kiraya verecekler de bence ne kadar hazır olduklarına bakmalılar. Artık kendimizi ve çevremizi daha güzel bir hizmet anlayışına hazırlamalıyız. Bizim bu anlamda yapabileceğimiz şeyler varsa elimizi taşın altına koymaya hazırız. Çünkü bu memleketi sevdiğimizi ta içimizden hissediyoruz. Sizlerinde bize olan muhabbetinizi hissettikçe bu sevdamız daha da büyümektedir. İnanın ki sizlerin bu sevgisi bize güç veriyor. Bizlerde bu sevgiye layık olmak için özveri içersinde sizlere en güzel hizmeti sunmayı amaçlıyoruz. Umarım başarırız. Bildiğiniz gibi Kandıra’yı tanıtmak ve sizlere güzel şeyler sunmak adına gece gündüz çaba sarf ediyorum. Gazetemizde çıkan tüm Kandıra haberlerini aynı zamanda www.kandiraninsesi.com haber sitemizden de yayınlıyoruz. Bu şekilde çok sayıda okuyucumuza Kandıra’nın iyisiyle kötüsüyle haberlerini duyurmaya çalışıyoruz. Bu konularda siz okurlarımın desteklerinin farkında olduğumu bildirmek ve desteklerinizden ötürü teşekkürlerimi sunmak isterim. Ben sadece işimizi yapmaya çalışıyorum. Tüm Kandıra halkıyla barışık bir şekilde ilçemin sesini Türkiye’ye duyuracağım. Unvan, rütbe, makam peşinde koşarak adımı duyurma peşinde değilim. Çünkü ben Kandıra Sevdalısıyım. En sevmediğim şey üstünlük komplesi. Ben sade olmak istiyorum, herkesle birlik ve barışık olmak istiyorum. Mevki, makam, para hırsı bürümüş kişilerden hep kaçtım ve kaçacağım. Yani kısacası tüm halkımız bizler için eşit. Şucu bucu yok biz herkese eşit ve değeri kadar yaklaşacağız. Bizi bizler değil, sizler anlatın. Bizler bu hayata misafiriz, yaptığımız güzellikler meyvemiz olacak. Yanlışa göz yummak iyilikse; biz varsın kötü olalım. Onun için bizler meyve ağacı dikmek için yolumuza devam edeceğiz. İlçemize hizmet cihetini bu şekilde tercih ettik umarım başarırız. Benim kafam çok rahat neden mi? Çünkü hiçbir siyasiden bir beklentim yok olsa da kapısını çalarım, isterim zaten. Hak ettiysem alırım, etmediysem isteyip de kendimi küçültmem. Kandıra için tek istikamet var? O da diğer yörelere kıyasen geç kalınmışlığı, açılan mesafeyi çabucak kapatmak ve hızını arttırmak için halkımızla birlikte kenetlenerek olur. Kendini yüksekte gören ilçesini küçültür. Halkın içinde olması hem ilçeyi hem kendini büyütür. İnsanlar büyüdükçe küçülmeyi bilip, tevazu sahibi olmalı. İşte o zaman erdemliğe ulaşmış olurlar.