Herkes Kartepe’deki bu yolsuzluk soruşturmasını ve söz konusu olayda ismi geçen kişileri konuşuyor. Aslında herkes bu konuyu tartışa dursun bunda bir beis görmüyorum. Ancak benim kafama bu olayda geçen bir ayrıntı takıldı. Herkes başka bir noktaya takılmışken bu ayrıntıya takılmak ta nenin nesiymiş diyebilirsiniz. Gelelim kafama takılan konuya. Şimdi bu yolsuzluk olayında rüşveti verdiği iddia edilen şahıs bu kadar parayı ne için veriyor biliyor musunuz? Tamamen gazetelere yansıyan ifadelerle söylüyorum. Sadece ve sadece müfettişin tespit ettiği yolsuzlukları ihtiva eden raporu Cumhuriyet Savcısına değil de Valiliğe vermesi için verilmiş. Peki, sizinde aklınıza gelmiyor mu? Neden bu rapor Cumhuriyet Savcılığına verilmesinde Valiliğe verilsin? Acaba söz konusu şahıs bütün bu yolsuzluk iddialarını valilikte örtbas edebileceğini düşündüğü için olmasın. Eğer böyle ise inanın bu çok vahim bir durum demektir. Kimseyi suçlamak niyetinde değilim ama sizinde aklınıza böyle bir ihtimal gelmiyor mu? Eğer geliyorsa Kandıralılarında vay haline. Ne alaka diyenlerinizi duyar gibiyim. Var tabi ki bir alaka. Hani hatırlayacaksınız aylar önce Kandıra’da dönen dolapları belediyenin kendi Denetim Komisyonu (hem de komisyonun başkanı ve üyeleri Ak Partili) tespit etmişti ya. İşte o raporun soruşturulması için Valiliğe gönderildiğini biliyoruz ya hepimiz. Eee. Şimdi ne olacak. Tabiî ki bizimde aklımıza Kandıra raporu da aynı akıbete uğrarsa endişesi düştü. Yolsuzluklarla ilgili bu ayrıntı takılınca kafama hemen Kandıra Raporu aklıma geldi ve endişem büyüdü de büyüdü. Yoksa bu rapor sumen altı mı olacak. Veya ben boşuna mı endişeleniyorum. Vallahi bilemedim hangisinde karar kılayım. Ya siz ne yaptınız bir karar verebildiniz mi? Yine de ümidimi kaybetmek istemiyorum. Çünkü bu raporun bir nüshasının savacılığa gittiğini duymuştum. Fakat savcılıkta valilikten konunun araştırılması için müfettiş talep etmiş. Ancak aylar oldu ortalıkta herhangi bir müfettiş olmadığı gibi konuyu araştıran bir yetkilide yok. Kartepede’ki olay bir dernekle ilintili imiş. Bizde de öyleydi. Biliyorsunuz raporda en çok bahsi geçen spor kulübü ve dernek, sahildeki otoparkları belediyeden alıp işletiyordu. Kandıra Belediyesinin Büyükşehir Belediyesinden aldığı Kültür sitesinin altındaki otoparkı da aynı dernek işletiyordu. Bu işi de yaklaşık 1,5 yıldır yapıyor. Buna rağmen ta ki Denetim Komisyonu olayı soruş turana kadar ruhsatsız, belgesiz, hatta belediye ile aralarında formalite icabı bile olsa bir kira kontratı olmadan burayı çalıştırdı. Bunu Kandıra’da bilmeyen tek bir Allahın kulu yok. Şimdi bu yazımdan hemen sonra birileri çıkıp bir kira kontratı olduğunu söyleyecek yalanlamaya çalışacak. Fakat tüm Kandıralılar gibi bende biliyorum ki bu otopark daha öncede bu şekilde kullanıldığı gibi Büyükşehir’den alınıp Kandıra Belediyesine geçtik ten sonrada aynı şekilde işletildi. Üstelik orada çalışan kişiler bu işi bastırdıkları park fişleri ile yapıyorlardı. Ama bu fişlerin hiçbirinin bir geçerliliği yoktu çünkü resmi makbuz olmadıkları gibi dipkoçanları olmayan alelade matbaada bastırılmış fişler. Bunun ispatı kolay hem derneği denetleyen yetkililer hem de Belediyeyi denetleyen Ak Partili Denetim komisyonu üyeleri tespit etmişlerdi. Belediyenin göstereceği kontrat ise olsa olsa bu denetimlerin hemen akabinde olayı örtbas etmek için formalite olarak yaptıkları kontrattan başka bir şey olmayacak. Bu kontrat belki geriye dönük olarak hazırlanacak ama bilesiniz ki ancak 2011 yılı başına kadar geriye götürebilirler. Bizde biliyoruz ki bu otopark daha öncesinde de yine aynı dernek ve kulübün işletmesi idi. Bu derneğin başkanı Kandıra Belediye Başkanı ve üyeleri ise tamamen belediyenin personeli. Hatta sadece otopark değil başka konularla ilgili olarak ta bu fişler kullanılmış. Yani bağışlar hep bu şekilde toplanmış. Fakat toplanan paralar ne kadar ve ne şekilde kullanılmış hiç belli değil. Bunu raporda rahatlıkla görebilirisiniz. Diğer konuları bugün es geçiyorum. Çünkü sadece dernekle ilgili konuyu gündeme taşımam yeterli diğerlerini zaten hepiniz biliyorsunuz. Şimdi soruyorum. Adamın biri yaptığı yolsuzluğu Cumhuriyet başsavcısına bildirmeyin, valiliğe bildirin, bunun için size 50,000 TL vereyim diyorsa, bu işten işkillenmemek elde mi. Ya bizim Kandıra ile ilgili yolsuzluk iddiaları bu yolla örtbas edilirse yazık olmaz mı bize.Kandıra halkına hizmet olarak gitmesi gereken kaynaklar birilerinin cukkasına gidiyorsa sizler üzülmez misiniz? Doğrusunu isterseniz ben çok üzülürüm. Sizlerde üzülürsünüz sanırım. Fakat yine ben ümidimi yitirmeyeceğim ve bir müddet daha bekleyeceğim. Eğer bir gürültü kopmazsa inanın benim için hayal kırıklığı olur. Devlete ve adalete güvenim sarsılır.