Kılıç Elektrik
Eriş Organizasyon (Sol 3)
Ata Fırın
Yaman Teknik (Sol 6)
Tonguçlar (Sağ 1)
Dinç Mühendislik Masaüstü
Dönmez İnşaat (Sağ 5)
Ünal CANKURT
Ünal CANKURT

Kişiye özel kanun uygulaması olur mu?

29 Mart 2011 Saat: 19:57
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu yazı 4.932 kez okunmuştur

Kandıra’nın köylerini bu hafta şöyle bir dolaştım. İnanın ki köylüler kan ağlıyor. Bu hafta sonu Teksen Köyü’nde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce düzenlenen bir etkinliğe katıldım. Bizleri gören vatandaşlar, başladılar köylerindeki sorunları bir bir anlatmaya, bizde şaşkınlık içinde bu vatandaşları dinledik. Bakın köydeki vatandaşları bu kadar üzen ve ağlatan neymiş. Akçaova-Teksen bölgesi İSKİ Havzası kapsamında kaldığından Yeşilçay içme suyu projesi nedeniyle 30 yerleşim yerine imar izni verilmiyor. Bu bölgede 8-10 bin kişi mağdur ediliyor. İSKİ’nin bu projesinin hayata geçip geçmeyeceğini ne bir siyasetçi ne de bir idareci bu bölgedeki halkı bilgilendirmiyor. Tabi hal böyle olunca vatandaşlar ileriye yönelik hiçbir yatırım yapamıyor. Yapanlara da ne mi oluyor? Onlarca vatandaştan biri olan Fahri Aydın’nın başından geçenleri isterseniz bir dinleyelim. Aydın ailesi uzun yıllardan beri Akçaova Şehit Mezarlığı mevkiinde bulunan tavuk çiftliğinde üretim yaparak geçimini sağlıyormuş. Çocuklarının yetişmesiyle iş sahasını büyütmek için mevcut çiftliğe ek ilave yapmayı düşünmüş. Fakat imar izni verilmediğinden bir türlü bunu hayata geçirememiş. Akçaova köyü ve mahallelerinde 30’u aşkın ev, çiftlik ve ahır gibi inşaatlar yapılmaya başlanmış. Bunu göz önüne alan Fahri Aydın önceki yıl düşündüğü çiftliğe ek ilave yaparak hayata geçirmiş. Fakat başına neler gelmiş neler. Fahri Aydın, 2009’da oğlu Güvenç Aydın’ı evlendirir. İddialara göre köy muhtarı Remzi Yüce nikah işlemleri için 140 TL ücret talep eder. Aydın, bunun çok olduğunu düşünerek itiraz eder ama ne fayda. Parayı öder fakat makbuzunu alamaz. Defalarca makbuz istemesine rağmen eli boş döner. Bunun üzerine ödediği paranın makbuzunu alamayan Güvenç Aydın, yetkili kurumlara giderek şikâyette bulunur. Sen misin o şikâyet eden? Akçaova muhtarı Remzi Yüce ve Kandıra Muhtarlar Derneği Başkanı Mustafa Güzel bu şikayetin üzerine mahkemece tutuklanarak ceza evine gönderilir. Muhtarlar Derneği çevresi bu olayın Belediye Başkanı tarafından eski kaymakama tam da giderayak yaptırıldığını iddia etmektedir. Akabinde muhtarların tutuklamalarının ardından bir gün sonra serbest kalırlar. En önemli bölgelerden biri olan Akçaova bölgesinin Muhtarı ile irtibata geçilerek gönlü alınmaya çalışılır. Nihayet muhtarın gönlünü almayı başaran Cengiz Kan ortalıkta dolaşan iddiaların doğru olmadığını ispat etmek için muhtarı şikayet eden şahsın üzerine gitmeye karar verir. Yine iddialara göre AK Parti İlçe Yönetim Kurulu Üyesi ve köy temsilcisi olan Ergün Kan, Fahri Aydın’ı evinde ziyaret ederek davayı geri almasını söyler. Aksi taktirde bunun bedelini ağır ödersiniz diyerek tehdit etmeyi de ihmal etmez. Bütün bunlara şahıs direnince Kandıra Belediyesi, çevrede o kadar çok kaçak yapılaşma varken sadece Fahri Aydın’ın çiftliğine yaptığı ek ilaveye Belediye encümenince yıkım kararı çıkartılır. AK Partili Ergün Kan günler önce Aydın ailesini davalarını geri alma konusunda uyarmış aksi takdirde başına gelecekleri de söylemişti. Bunun yorumunu siz değerli okuyucularımıza bırakıyorum. Bizde Akçaova Köyü Muhtarı Remzi Yüce’ye köylerinde kaçak yapılaşma olup olmadığını sorduk. Muhtar Yüce, köylerinde kaçak yapılaşmanın olduğunu doğruladı. Fakat bu kaçak yapılaşmaların tamamını köy muhtarlığı olarak Kandıra Belediyesi’ne bildiriyoruz. Kesinlikle Fahri Aydın’ı ben şikayet etmedim. Onu şikayet eden sınır komşusuymuş” dedi. Muhtarın bu söylemlerinde ne kadar çelişki olduğunu yine siz değerli okuyucularıma bırakıyorum. Hem köydeki tüm kaçak yapılaşmaları Kandıra Belediyesi’ne bildireceksiniz hem de Fahri Aydın’ı es geçeceksiniz. Ya köy muhtarlığı görevini yapmıyor ya da Kandıra Belediyesi diğer 30’u aşkın kaçak yapılaşmalara göz yumuyor. Şimdilerde Yeşilçay içme suyu projesi nedeniyle 30 yerleşim yeri endişeli ve bir o kadar ümitsiz. Çünkü var olan arazilerini hiçbir şekilde değerlendiremiyorlar. Bu bekleyiş nereye kadar? Şimdi yetkililere sesleniyorum, Teksen ve Akçaova bölgesinde 8-10 bin kişinin bu mağduriyetini nasıl gidermeyi düşünüyorsunuz? Eğer bu bölgeye İSKİ tarafından baraj yapılacaksa araziler istimlak edilmeli. Herkes ilerisini bu şekilde görmeli. Halk arazimiz var diyor ama hiçbir şekilde kullanamıyor. Yani devlet tarafından bu arazilere adeta ipotek konulmuş gibi. Kandıralı çiftiler kan ağlıyor, siyasetçiler halen bunu anlamıyor. Bu durumda bazı yetkili makamlara bu yapıların ruhsat problemi dolayısıyla rakiplerine veya kendilerine karşı olanlara kullanabilecekleri inanılmaz bir koz veriyor. Bu durumda söylenecek şey belediyenin ya bu kuralı herkese eşit şekilde kullanması ya da kendi yandaşlarına gösterdiği müsamahayı herkese göstermesi. Aksi yönde bir tutum kamu vicdanını yaralar.

YORUMLAR

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Yukarı ↑