Değerli okurlarım. Geçen haftaki “Gökyüzünde kim ne kadar kalmış ki siz kalacaksınız” başlıklı köşe yazımda uçaktaki yolculardan aldığım konuşmaları sizlere aktaracağım demiştim. Verdiğim örnekte uçaktaki yolcuları iktidar partisi üyeleri, pilotu ise başkan olarak benzetmiştim. Köşemin sonunda kabinde mikrofon açık kaldığı için tüm yolcular pilotun ve hostesin konuşmalarına şahit olduğunu belirtmiştim. Kabinde o kadar çok konu konuşuluyor ki inanın kaleme alsak yazmakla bitmez. Bu örnekten yola çıkarak konuşmalardan başlıcalarını sizlere aktaracağım. Eğer ki bu yazılarımdaki açıklamalarımdan dolayı bana kızan, kırılan oluyorsa varsın kırılsınlar. Çünkü halkımızı küçümseyen ancak kendilerini büyük gördüklerini zanneden bu kişileri savunabilenler varsa savunmaya devam etsinler. Ama o kişiler unutmasınlar ki menfaat elde edemediklerinde kimi savunacaklarını şimdiden düşünsünler! Hani sizlere benim arkamda kimler var onu araştırıyorlar demiştim. Hala göremiyorlarsa çok yazık. Neden göremiyorlar biliyor musunuz? Çünkü halktan o kadar çok kopmuşlar ki artık halkımızı göremiyorlar. Gelelim geçen hafta açıklayacağım demiş olduğum konulara. Seçimde Belediyeye yazı işleri müdürü olacağı sözü verilen kişi diyanette çalışan bir din görevlisi. Verilen sözde yatay geçiş ile belediye yazı işleri müdürlüğü görevini yürüteceği söylenmiş. Seçim arifesinde Kandıra Terminalinin karşısında bulunan akaryakıt istasyonunda ücretsiz benzin ve mazot dağıtıldığını bedelinin ise oy vererek ödediklerini dile getiren vatandaşlarımıza Kandıra da rastlamak mümkün. AKP teşkilatında isimleri yer alan bazı kişilerin ilimizin farklı yerlerinden ve köylerden merkez muhtarlarına rica edilerek hayali seçmen gösterilmesi çabası da varmış. Üstelik bazı muhtarlarımız bu ricayı geri çevirmeyerek mahallelerine hayali seçmenleri ekleyerek seçimde oy kullanmalarına aracı olmuş. Seçim zamanında yapılan ev toplantıları bildiğiniz gibi yaygındır. Seçmenle birebir konuşmak adına etkili bir propaganda yoludur. Bu ev ziyaretlerinin biri farklı partiden olduğu halde ısrarla ziyaret edilen bir aileye de yapılmış. Bu ev toplantısında aileye bolca iş vaadi verilmiş. Aile yakınlarının aracılığı ile seçimden sonra işte çalışacağı güveni aşılanmış. Ancak o aile AKP için mahallesinde ciddi bir çalışma sergilemiş. Şimdilerde çeşitli sözlerle bu kişileri oyalıyorlarmış. AKP ilçe yönetiminin sıkıntıları olduğunu söylemiştik. Bu büyük sıkıntılar değil aslında. Her iktidar partisinde yaşanan menfaat yarışının kırılganlıklara dönüştüğü alışagelmiş bir manzara. Kırgınlıkların sıkıntıya dönüşmesi herkesin menfaat konusunda bir biriyle yarıştığının göstergesi niteliğinde. Belediyemizde bir müdür var ki başkana çok yakın gözüküyor. Menfaatlerini korumak için renkten renge giriyor. Başkanın gözüne girebilmek adına başkanın rakibi olanların açıklarını gösteriyor. Bu başkan tarafından artı puan almasına, gözüne girmesine neden oluyor. Fakat başkan bu kişilere yasal işlem başlatacağı zaman hemen onlara koşarak dikkat edin başkan sizinle uğraşıyor diyerek iki tarafın gönlünde taht kuruyor. Bir zamanlar AKP teşkilatında bazı üyeler toplantılara katılmadıkları gerekçesiyle ihraç edilmişlerdi. Bu kişiler o zamanlar iki parça olan AKP’nin muhalefet bölümünde yer aldıkları için bu işlemin uygulandığı söyleniyor. Ancak bu günlerde düzenli katılmayan kişiler bir bir izinli gösterilerek ihraç kararından kurtarılıyor. Kandıra Belediye başkanı Çal Köy Ahmatlı mahallesinde oturmasına rağmen Kandıra Orhan mahallesi Ahmet Ali caddesinde oturuyor görülüyor. Kandıra Akdurak mahallesi Akçakayran mevkiinde gecekondu yapımına müsaade eden belediye, bu kişilere diyet mi ödüyor? AKP yönetiminde bulunan aynı zamanda Orhan Mahallesi muhtarı olan Mustafa Yılmaz ile ters düşen başkan, Mustafa Yılmaz’ın adını silmek için Orhan Mahallesi adayı çıkardığı iddia ediliyor. Ancak Yılmaz’ın büyük farkla seçimi alması sonucunda kendi çıkarttığı muhtar adayına teselli ödüllü olarak Kerpe Plajında bir iş yeri tahsis edilmiş. Buna benzer sıralanan iddialar ilçemizde konuşulurken bir ağabeyimin sözü hatırıma geldi. Demişti ki; Başkan hakkında çok şeyler yazıyorsun. Seçmen seni yanlış tanıyor, sanki sen muhalefet gibi görünüyorsun. Yazdıklarının tamamı doğru fakat bunlar görünmüyor. Daha bunları görmek için çok erken. Hele zaman ilerlesin gerçekler görünecek. O zaman tüm olumsuz yanları halk anlatmaktan sen de yazmaktan usanacaksın demişti. Halkımızdan bin bir çeşit vaatlerle oy isteyen, kazandıktan sonra da sözünü ve halkını unutanlara geçmişi hatırlatmak için üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz, getirmeye devam edeceğiz.