Siyasi liderler meydanlarda birbirlerine veryansın eder ancak konu vatan, millet, bayrak olunca Yenikapı’da olduğu gibi tüm siyasi liderler bir arada oluverirler.

15 Temmuz darbe girişiminde bulunan FETÖ terör örgütünün ülkemize, milletimize yaptığı hain saldırı karşısında siyasi ve idareciler bir bütün oldu.

Kandıra’da bazı siyasi ve idareciler nedense bu zor günde bile bir araya gelmek için bir çaba sarf etmedi, tabii ki bazıları istisna.

Biz böyle zor günde bir araya gelemiyorsak başımızı iki elimizin arasına alarak bir düşünelim.

Bu kin, bu öfke ne zaman bitecek?

Siyasi liderlere bakın görsel ve yazılı basınlarda birbirlerine ne kadar ağır içerikli sözler sarf ediyorlar. Konu vatan, millet, bayrak olunca bir anda bir olabiliyorlar.

Şimdi soruyorum, sözde o siyasi ve idarecilere;

Sizin kavganız bulunduğunuz konum gereği, o mevki ve makamlar için mi yoksa şahsı özel menfaatleriniz için miydi?

Bulunduğunuz mevki ve makamları gözetip kollamak için miydi? Milletimizin refah ve huzurunu sağlamak için miydi?

O zaman bu kavgaları neden kişiselleştirip hala sürdürüyorsunuz? Artık ne bir makamınız ne de bir unvanınız var. Sıradan bir vatandaş değil misiniz?

Sayın Cumhurbaşkanımız başkomutanımız 15 Temmuz darbe akşamı milletimizi sokaklara, meydanlara davet ediyorum derken milletimizin gücünü bu şekilde sergiledi.

Başkomutanımızın emrine uyarak tankların, tüfeklerin önüne göğüslerini gererek güçlerini göstermiş oldu.

Kandıra’mızın gelişmesini ve büyümesini istiyorsak artık şunlar, bunlar demek yerine bir vatandaş olarak gücümüzü gösterelim.

Yapılan kusur ve hataları kahve köşelerinde konuşmak yerine bu sorumlu kişileri ikaz ederek ilçemiz için, ülkemiz için uyaralım.

Tüm uyarılarımıza rağmen hala vurdumduymazlık yapanları birlik ve beraberlik içerisinde milletin gücünün üstünde güç olmadığını dik duruşumuzla gösterelim.

Milletimizin birlik ve beraberliğini huzur ve güvenliğini sağlayan bu kurumlar da bu güne kadar yüzlerce insan görev almış. İdareciler emekli olmuş, siyasiler ise ya aday olmamış ya da bir daha seçilememiş. Bu kişilere nasıl hitap ediyoruz, eski müdür, eski siyasetçi, eski başkan.

İşte eskiyeceğimizi bilelim ona göre bu büyük milletimize hak ettiği hizmetin en iyisini vermek için bir bütün olalım. Eskidiğimizde başımız dik, alnımız ak bir şekilde ilçemizde gönül rahatlığı ile gezelim.

Son 5-6 yıl içerisinde Kandıra’da sivil toplum örgütleri, siyasi kanatlar ikiye bölünmek istendi,

Bazı noktalar da bu kişiler başarılı da oldu. Kaybeden kim oldu?

Siyasiler, idareciler, sivil toplum örgütleri bir bütün olsa Kocaeli’de bir Kandıralı olarak her kademede yerimizi alır mıyız?

Övünerek anlatıyoruz bir zamanlar Kandıra’dan başbakanlar, bakanlar çıktı diye, şimdi niye Türkiye’yi bir Kandıralı hemşerimiz yönetmesin.

Biz birbirimizin kusur ve yanlışını ararken aslında hem birbirimizi kırıyoruz hem de ilçemize ne kadar büyük zarar veriyoruz.

Birilerinin ekmeğine yağ sürerken senin düşmanın, benim dostum misali öfkemize yenik düşüyoruz.

Beğenmediğimiz idareci ve siyasetçi olabilir herkes bizim düşünce ve fikirlerimizle uyuşmuyor olabilir. Ortada hizmet varsa takdir etmesini bilmeli, bulundukları mevki ve makamları kendi çıkarları ve menfaatleri için kullananlarsa da ilçe halkı olarak dur demesini bilmeli.

Eleştiri insana yön verir. Eleştiriye açık olmayan siyasetçi ve idareci hata üzerine hata yapar. Yanlışı yanlışla kapatmak ister.

Bizler vatandaş olarak kahve köşelerinde konuşmak yerine, birbirimize küs ve dargın durmak yerine bu tür idareci ve siyasetçilere hep bir ağızdan dur diyeceğiz. Aynı 15 Temmuz akşamı olduğu gibi.