Bu yıl on binlerce araba, yüz binlerce tatilci Kandıra plajlarını tercih etti.

Kocaeli Büyükşehir Belediyemizin Kandıra sahillerine verdiği önem ve ehemmiyet mavi bayrak sayımızı da 4’e çıkardı.

Kandıra plajları pırıl pırıl, tertemiz. Günde 600-700 bin tatilcinin aynı anda tatil yapabileceği mükemmel plajlarımız var.

Tabi ki bu kadar tatilcinin sahillerimize akın etmesi ile bir sürü ihtiyaçları da kaçınılmaz oluyor.

Sahillerimiz de yeterince otel ve pansiyon olmaması bazı uyanıkların iştahını kabartıyor.Kendi evlerini bile pansiyon olarak kiraya veriyor.

Çadır kurmak isteyen tatilciler ise rakamların yüksek olması, elektrik ve su gibi hizmetlerin olmamasından şikâyetçi.

Tabi sahillerimize bu kadar çok tatilci girer de sorunlar biter mi?

Asayiş, sağlık, konaklama, yeme-içme, eğlence alanları tabi ki yetersiz kalıyor.

Sadece bunlar mı?

Yollarımız ve otoparklarımız da adeta tatilcilere çile oluyor.

Kandıra plajlarını ikiye bölmüşler, şezlong ve şemsiye almazsa ikinci sınıf vatandaş oluyor.

Plajlarda denize sıfır şemsiye ve şezlongların yer alması tatilcileri hayli üzüyor.

Tatilciler denize girmek için şezlong ve şemsiyelerin arasından geçmek zorunda kalıyor.

Sahillerde 17.00’den sonra hastalanmak yasak! Çünkü o saatte sağlık personeli bulmak mümkün değil.

Tatilciler Cebeci, Kefken, Kerpe ve Bağırganlı’da 24 saat sağlık ocaklarında hizmet verilmesini her fırsatta talep ediyor.

Kandıra sahillerinde tatilcilerin huzurlu ve güvenilir bir şekilde denize girmesi için tüm plajlarda KOSKEM’in görev yapması, olmazsa olmazların içinde yer alıyor.

Kandıra’da bu yıl 4 boğulma vakası yaşandı. 3 tanesi maalesef KOSKEM’in görev yapmadığı Kovanağzı ve Babalı’da gerçekleşti.

Salı günü 6 yaşındaki Temuçin Toprak Aslan yaşamını yitirdi.

Babalı-Kandıra arası 35-40 kilometre. En yakın Cebeci ile arası 10 kilometre.

Cebeci’den Babalı’ya giden sağlık ekipleri KOSKEM ilk müdahaleyi yaptıktan sonra 6 yaşındaki Temuçin Toprak’ı M. Kazım Dinç Kandıra Devlet Hastanesi’ne sevk etti.

35-40 kilometrelik bu yolda yaşam mücadelesi veren minik Temuçin Toprak, tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.

KOSKEM’in önem ve ehemmiyetinin şimdi daha iyi anlaşıldığını sanıyorum.

KOSKEM’in görev yaptığı plajlarda haftada 200-300 boğulma vakası kurtarılırken, görev yapmadığı plajlarda ise böyle acı haberler duyuluyor.

Yetkililerden bu bölgelerin de KOSKEM’in görev sınırları içerisine alınmasını, başka canlar yanmadan hiç zaman kaybetmeden önlem alınmasını rica ve talep ediyorum.

*************************************

Kandıra böyle tanınmamalı!

Kandıra dört mevsim başka bir güzel.

Yazın daha bir güzel.

Bu güzellikleri yaşamak için ilçemize akın eden on binlerce tatilci ve Kandıralı hemşerimiz maalesef trafik kazaları ve boğulma vakaları gibi acı haberlerle ulusal ve yerel gazetelerde manşet oluyor.

Kandıra’nın yolu artık yazılı ve görsel basında ‘ölüm yolu’ olarak manşetlerde yer alması açıkçası bir Kandıralı olarak bizleri çok üzüyor.

Kandıra yolu yıllardır yapıldı, yapılacak, derken halen bir kazma bile vurulmadı.

Daha ne bekleniyor anlamış değilim.

Bu yıl İzmit-Kandıra yolunda onlarca ölümlü kaza ve çok sayıda maddi hasarlı kazalar meydana geldi.

Kandıra denilince akla Kandıra yoğurdu, Kandıra bezi, Kandıra hindisi, Kandıra taşı, Kandıra klarneti ve “Kandıralı sen de dur” esprisi akıllara gelirdi.

Şimdi maalesef Kandıra denilince İzmit-Kandıra yolunda ve Kandıra plajlarında hayatını kaybeden kişilerle yurt genelinde tanınır oldu.

Biz Kandıra’nın böyle tanınmasını istemiyoruz.

Kandıra duble yolunun yapılması,

Kandıra’nın tüm plajlarında yaz sezonunda KOSKEM’in hizmet vermesi,

Kandıra sahillerinde Sağlık Ocaklarında 24 saat uzman doktorların hizmet vermesi,

Gıda OSB’nin hayata geçirilmesi,

Kandıra’ya bir fakülte yapılması,

Kandıra Garnizon Komutanlığı’nın tekrar ele alınarak ilçemize daha çok asker ve subay kazandırılması,

Fındık fiyatlarının 15 liradan aşağı olmaması ve buna benzer halkın sağlıklı ve huzurlu yaşayabilmesi için gerekli önlemlerin alınması Kandıra’nın adının Türkiye genelinde güzel anılmasına vesile olacağına inanıyorum.