Ünal CANKURT
Onlardan korkup titreme; Çünkü Sultan-ı Kâinat bir
9 Kasım 2010 Saat: 18:30
Bu hafta okuduğum bir kitapta son günlerde yaşadığımız duruma tam da denk düşen şu cümleyle yazıma başlamak istedim. Kitapta aynen şu yazılıydı “Allah birdir. Başka şeylere müracâat edip yorulma. Onlara tezellül edip minnet çekme. Onlara temellük edip boyun eğme. Onların arkasına düşüp zahmet çekme. Onlardan korkup titreme. Çünkü Sultan-ı Kâinat birdir. Her şeyin anahtarı Onun yanında, her şeyin dizgini Onun elindedir. Her şey Onun emriyle halledilir. Onu bulsan, her matlubunu buldun; hadsiz minnetlerden, korkulardan kurtuldun." Değerli okurlarım yazıma niye böyle başladım biliyor musunuz? Çünkü İlçe halkının %40'lık oyu ile seçilen bir Belediye bana bu sözü hatırlattı. Genelde seçimle işbaşına gelen insanlar sorumlu oldukları bölgeyi ve seçmenlerini düşünerek hareket eder. Başarılı olursa da halk tarafından seçilir. Ama farklı menfaat gruplarında böyle bir amaç genellikle araç olarak kullanılır. Asıl amaç kendi menfaatlerini gerçekleştirmektir. Halkın refahı ise devamlı ikinci plandadır. Hatta çoğunlukla sıralamada daha alt kademelerde yer alır. Çünkü bu insanlar halkı sadece kendi menfaatlerini gerçekleştirmek için araç olarak kullanırlar. Bütün yaptıkları da şova dönüktür. Halkın gözünü boyamaya yöneliktir. Anlayacağınız onların birincil gayesi kendi menfaatleridir. Halkın oyu bu amaca ulaşmak için bir araçtır. Bazen iyi niyetle bu amaca alet olanlarda olabilir. Fakat tam terside mümkündür. Yani menfaatleri uyuştuğu için işbirliği yapanlarda çıkabilir. Dolayısıyla her iki kesimin menfaati uyuşunca bazı makamlara gelmek daha kolay olmaktadır. İnsanlara hizmet etmeyi amaç edinen insanlar için ön planda olan her zaman insandır. Bu insanlar için muhalifimmiş, düşmanımmış, karşıymış gibi kavramlar pek bir anlam ifade etmez. Onlar topyekun insanları düşündüklerinden bu tür olumsuzlukları bir kenara bırakır ve insanların hizmetine koşarlar. Fakat menfaatleri için gelenler ise sadece menfaat için çalışır ve bu amaçla etrafına toplanan gruba hizmet ederler. Değerli okurlarım sel bir afettir. Ancak tedbir alınmazsa buna affet değil ihmal denir. Kandıra'nın her köşesinde bulunan billboardlarda Kandıra Namazgah Deresinin eski ve yeni hali şeklinde Kandıra Belediyesinin asmış olduğu afişleri göreceksiniz. Madem hatalı bir projeydi neden bu kadar sahiplendin. Hatta Büyük Şehir Belediyesinin bu duruma olumsuz bakmasına rağmen sırf bu hizmeti kendine mal etmek adına her tarafa afişler ve billboardlar astın. Proje hatalıysa şimdiye kadar nerelerdeydin. Neden sesini çıkarmadın. Bu afişlerde Kandıra Belediyesi Namazgah Islah çalışmalarını övünerek anlatıyor. Altında da ne Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ne de İSU yazıyor. Kocaman Kandıra Belediyesi arması ile Namazgah deresinin reklamı yapılıyor. Buraya kadar her şey normaldi de sonra sel olunca biz yapmadık deyip kenara çekilmek yakışıyor mu? Sayın Okurlarım Kandıra Halkı saf, temiz, dürüsttür ama bu numarayı yiyecek kadar ……… değildir. Afet veya ihmal fark etmez sonuçta Namazgah Deresi çevresinde 172 işyeri 21 ev 10 araba 14 ahır ve tarla sular altında kalmış canları yanmış Kandıra Belediye Başkanı halen sözü döndürüp döndürüp kendisini aklamaya çalışarak faturaları birilerinin üzerine yıkmaya çalışıyor. Ama bu davranışları ile kendisini küçülttükçe küçültüyor. Hiç merak etme bu millet sadece basına yansıyan kısmıyla bile bu işin sorumlusunun kim olduğunu fark edecek basirette. İnsanlar basını takip ediyor, ayrıca birçoğu zaten olaya bizzat şahitti. O gece insanların çoğu bentlerin orada suyun neden biriktiğini gözleriyle gördü. Bentlerin bir kısmının hiç açılmadığını diğerlerinin de çok az açıldığını herkes gördü. Bir de sen konuşmalarını şöyle bir gözden geçirsen ne kadar çelişkili olduğunu göreceksin. Önce ben söyledim onlarda bana açtıklarını söylediler. Ben nereden bileyim açılmadığını ben açık diye biliyorum diyorsun. Sonra Basınçtan dolayı açılamamış diyorsun. Akabinde proje hatalı ancak o kadar açıldı diyorsun. Bir başka günde sorumlu olan personelimiz Şaban Yılmaz hakkında soruşturma açtık diyorsun. Hani sorumlusu İSU idi neden Şaban Yılmaz’a ilgili soruşturma açtırıyorsun. Bunların hepsini halkımız değerlendiriyordur. Birde Fen İşleri Müdürü Asım beyi neden görevden aldın oda mı sorumlu yoksa. Belediye’ye düşen görev öncelikle selden zarar gören 173 işyeri ve evleri tek tek ziyaret ederek dertlerini dinlemek, yaralarına çare aramaktır. Sel baskını ama şundan ama bundan olmuş şimdi onu tartışmanın zamanı değil, bu insanlar sana oy verip Kandıra'ya lider seçen kişiler. Basın önüne çıkarak yok İSU personeli, yok Belediye personeli, yok şu, yok bu diyerek suçlu aramayı bırak. Artık olan olmuş bu günden sonra yapılacak tek iş gerçekten halkını milletini seven bir Belediye Başkanı iseniz mağdurun yanında yer alarak sonuna kadar hakkını aramak ve korumaktır. Ama siz ne yapıyorsunuz mağduru daha çok mağdur etmek için alışıla gelen tavırlarınızı halen sergiliyorsunuz. Kendinizin arayamadığınız kişilere İlçe Başkanına arattırarak baskı uygulayarak dava açmamaları konusunda engellemek için elinizden gelen tüm çabayı gösteriyorsunuz. 173 esnafın 15 tanesi bir avukata vekalet vererek resmi olarak mahkemeye başvurdular. Evet değerli okurlarım yazımın ilk başında niçin okuduğum o kitaptan alıntıyla başladığımı anlamışsınızdır. İnanan ve haktan hukuktan bahseden birisi halkına zulüm etmez, tehdit etmez, mağdur etmez çünkü Allah korkusu her şeyin önündedir. Ama kul korkusu yaşayan bu insanlara ben sadece acıyorum ve bunları Allaha havale ediyorum. Başkan İSU ile ilgili ve kendini eleştirenlere hakkımı helal etmiyorum diye her yerde konuşuyormuş. Tamda yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali tavırlar. Bir de şöyle düşün ya bu halka ve bizlere çektirdiğin bu zulümler dolayısı ile hakkımızı helal etmesek halin nice olur. Evet madem sen bunu söylüyorsun bizlerde hakkımızı sana helal etmiyoruz. Kim bu işten zararlı çıkar hep beraber göreceğiz. Yorumu siz değerli okuyucularıma bırakıyorum. Mahkemeye başvuran kardeşlerimizi cesaretlerinden dolayı tebrik ediyorum. Başkandan korkup ta davadan çekilenlere ise diyecek bir şeyim yok. Selden zarar gören vatandaşlarımıza tekrar tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu
Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
Yazarın Diğer Yazıları